Fare mi translate English
486 parallel translation
Erkek misiniz, bir fare mi?
Are you a man or a mouse?
- Burada fare mi var?
- A mouse in this place?
Neyiz biz, asker mi fare mi?
What are we, soldiers or mice?
Ne yapmaya çalışıyorsun Tetley, onlarla kedi fare mi oynuyorsun?
What are you tryin'to do, play cat and mouse with'em?
Fare mi arıyorsun?
Looking for a mouse?
Bilmek istediğim biz kedi miyiz yoksa fare mi?
What I'd like to know is whether we're the cat or the mouse.
Bir fare mi?
- Help! Help!
Fare mi?
A rat?
- Fare mi?
- A rat?
Bir insan mı yoksa fare mi?
Am I a man or a mouse?
Hey, Kaptan şu senin yanındaki, erkek mi yoksa fare mi?
Hey, Captain... that one next to you, he's a man or a mouse?
Fare mi? Evet. Platon.
Yes, Plato, my rat.
Sen bir erkek misin yoksa fare mi?
Are you a man or a mouse?
Fare mi?
Rats?
Miki Fare mi? Bonibon mu?
Smarties shape?
- Fare mi gördü burada?
- She just saw a mouse?
- Fare mi yiyorsun?
- You eat mice?
Fare mi?
Mice?
Cins bir fare mi?
Buy a thoroughbred mouse?
Fare mi?
The Mouse?
Fare mi aldınız?
you got me a rat.
- Bir sürü fare mi?
- Rats? A rat.
- Diadem Court'daki fare deliği. - Fare deliği, öyle mi?
- That pigsty of yours in Diadem Court.
Minik bir fare gelip kemirmedi seni, değil mi?
A little mouse didn't come and nibble you?
Oraya gitmek için eski bir gemiye üç kat para mi ödeyeceksiniz
You paid Captain Toombs triple fare for passage on a leaky old freighter?
Ücret mi?
The fare?
İyi zamanların olmadı değil mi küçük fare?
You haven't had too good a time with life, have you?
Fare bunu dişleri ve pençeleriyle benim için mi yaptı?
Did the rat do this for me using its paws and teeth?
O fare yüzünden mi?
Is it...? Is it the mouse?
- İçinde fare zehri yok, değil mi?
- No rat poison in this, right?
Fare zehri mi?
Rat poison!
- Seninle geleyim mi? - Gel!
- Not paying the fare?
Tren biletini sen mi ödedin?
- Did you pay his train fare?
Taksi ücreti mi?
Taxi fare?
- Şehri terk etme parası için mi?
- For the fare out of town?
Öyle mi? İşte fare o!
Yeah, well, I tell you, he's the rat.
Sen hiç fare deliğine girdin mi?
You ever been inside the rathole?
Eğer fare gerçekten orada olsaydı, ona vururdun değil mi?
If the rat were really there, you'd knock it off, wouldn't you?
Yoksa fare öldürmek doğasında olan kedide mi?
Or in the cat wh ose n atu re i t i s to ki I I th e rat?
O fare yataklarıyla annenin ne yaptığını hiç merak etmedin mi?
You didn't wonder what the hell she was doing with all these mice beds?
Şunlar size fare deliği gibi gelmedi mi?
Do those look like ratholes to you?
Birlikteliğimiz çok kötü değildi, değil mi?
We didn't fare so badly together, did we?
- Fare zehri mi yediniz?
- You ate rat poison?
Sıçan suratlı birini mi arıyorsun, fare beyinli?
You lookin'for a rat-face, mouse-brain?
Burada fare yok değil mi?
You haven't got rats, have you?
Ben tam tersiyim, öyle değil mi, fare?
I'm just the opposite, aren't I, mouse?
Evde fare olmayacak, değil mi?
You're not gonna have rats in the house, are you?
Fare mi?
Mouse?
Yani, benim gibi iyi bir çocuk bu fare yuvasında ne mi arıyor?
You mean, what's a nice kid like me doing in a rat hole like this?
Bu banka sorusu bana paramı ödemeyeceğin anlamına gelmiyor, değil mi?
That bank inquiry isn't your sweet way to beat me out of my fare, is it?
Bu aralar Miki Fare Kulübü'nü seyrettiniz mi?
You guys been watching The Mickey Mouse Club lately?