Fark etmedin mi translate English
520 parallel translation
Kadın olduğunu fark etmedin mi?
Didn't you see it was a woman?
Şu yerlilerle pilotun ne kadar benzediğini fark etmedin mi?
Do you notice the resemblance between those natives and the pilot?
Aralarında bir şeyler döndüğünü fark etmedin mi?
Don't you realize there was something going on between them? She didn't know his name!
Fark etmedin mi hiç?
Haven't you ever noticed?
Halkımızla değil de sınır kabilesiyle yakınlık gösterdiğini fark etmedin mi?
Haven't you noticed how he surrounds himself not with our people, but with men from the border tribes?
Kokuyu fark etmedin mi?
Don't you notice the scent?
Onu nasıl şaşırttığımı fark etmedin mi?
Don't you realize how I shook him?
- Fark etmedin mi?
- You didn't notice?
Fark etmedin mi?
You didn't notice?
- Herkesin senden hoşlandığını fark etmedin mi?
─ Yes. Everyone likes you.
- Başka bir şey fark etmedin mi?
- Didn't you see anything else? - Huh?
Son zamanlarda pek fazla içmediğimi fark etmedin mi?
Haven't you noticed I haven't been drinking very much lately? No.
- Ters giden bir şey fark etmedin mi? - Hayır.
- You noticed anything wrong with it?
Fark etmedin mi?
Didn't you notice?
Fark etmedin mi, yemeklere neredeyse hiç dokunmadım.
Did you notice, I hardly touched the food?
Amiral'in bu tip pilotlarla yakından ilgilendiğini hiç fark etmedin mi?
Did you ever notice the admiral takes special interest in pilots like that?
- Kocamı fark etmedin mi!
- Have you noticed my husband?
Ne kadar açıkgöz olduğunu fark etmedin mi?
Didn't you realise he was so sharp?
Fark etmedin mi?
Haven't you noticed?
Fark etmedin mi? Sana asılıyor.
Did you notice she is enamored with you?
- Garip bir şey fark etmedin mi?
And you didn't notice anything unusual?
Fark etmedin mi?
Never noticed?
Dün gece gazı fark etmedin mi?
You didn't notice the gas last night?
- Sen fark etmedin mi Gooper?
- Didn't you notice it, Gooper?
Dışarıda kavurucu sıcak bile olsa içersi ıssız ve soğuk, fark etmedin mi?
It's always Ionesome cold in the house, even when it's boiling'hot outside, haven't you noticed?
Son zamanlarda daha düzgün konuştuğumu fark etmedin mi?
Haven't you noticed I've been talking lately much better?
Söylediklerinde hiç tuhaf bir şey fark etmedin mi?
Didn't you notice anything odd in what he said?
- Bunu hiç fark etmedin mi?
- Haven't you ever noticed it?
- Güzel. Bir değişiklik fark etmedin mi?
Don't you notice anything different?
Kıskanç bakışlarını fark etmedin mi?
Can't you see how jealous everyone is?
Hiç fark etmedin mi?
Haven't you guessed?
Fark etmedin mi akşamları burada oturduğumuzda saatler boyunca uzaklara dalıp gittiğini benimle tek bir kelime etmediğini?
You know, when we sit here in the evening, do you realize you can sit for hours on end, staring into space without saying a word?
Kime? Bizi arabayla izleyen o iki gence, fark etmedin mi?
- Those two guys in the car.
Her an nasılda tetikte olduğunu fark etmedin mi?
Did you notice how she kept looking over her shoulder all the time?
Kötü bir polonyaca'ya sahip olduğunu fark etmedin mi?
Didn't you notice she speaks bad Polish?
Buradan çıkış olmadığını fark etmedin mi?
Haven't you realised there's no way out?
Evin yakınındaki kömürcüleri fark etmedin mi?
Haven't you noticed people making charcoal near the house?
Masao hiçbir şey fark etmedin mi?
Masao, did you notice anything?
Beni fark etmedin mi?
You don't recognize me?
Fark etmedin mi? O benimle olmaya katlanamıyor.
Haven't you observed she can't stand me, your wife?
Devrediyor. 3 aydır ona ne bir ziyaretçi ne de posta geldi! Kıllı ellerini çatallı parmaklarını ve geceleri çıkan ve kadınların bacaklarına saplanan sivri tırnaklarını fark etmedin mi?
Didn't you notice his hairy hands with forked fingers and sharp nails that come out at night and grab at women's legs?
Ne kadar değiştiğini fark etmedin mi?
Haven't you noticed how he's changed?
- Antoine'da bir şey fark etmedin mi? - Hayır.
- He's a bit nervous, at the moment.
Bayan Heyndrich'in yerden bir şey alıp bizden sakladığını fark etmedin mi?
Didrt you notice Miss Heyndrich Picked up something and kept it from us?
Hiç fark etmedin mi?
Ever noticed?
Bir şeyi fark etmedin mi?
Don't you notice nothin'?
Bir şeyi fark etmedin mi?
Don't you notice anything?
Gerçekten daha önce hiç fark etmedin mi?
Thank you. Sure.
Hiçbir şey söylemedi mi? Bir şeyler fark etmedin mi?
She said nothing?
Sana tost ve kahve getirsem daha iyi hisseder misin? Kahvaltı etmedin farkındasın, değil mi?
Do you think you'd feel any better if I fixed you some toast and coffee?
Parkta tuhaf, meraklı gözlerini hiç mi fark etmedin?
Didn't you ever notice them in the park when we were little girls, with funny staring eyes?