Fena değil ha translate English
292 parallel translation
Hiç fena değil ha?
It's not half-bad, see?
- Çalan grup fena değil ha, ne dersin?
- The band's not bad.
Bu inciler hiç fena değil ha, Varga?
These are pretty good pearls, eh, Varga?
Fena değil ha?
Not bad, eh?
Fena değil ha?
Not bad, right?
"Yarışmacılar aslında İngiltere Kanalının üzerinde uçacaklar." Fena değil ha?
Competitors will actually fly across English Channel. " That's not bad, eh?
Fena değil ha?
Not bad, huh? Oh.
- Güzel bir parça jambon. - Fena değil ha?
Nice bit of ham, Flo.
- Fena değil ha?
Not bad, huh?
Görünüşe göre, iştahın fena değil ha.
Looks like you got a big appetite.
Usta, nasıl... fena değil ha?
Teacher, look... not bad
Durumumuz hiç fena değil ha?
We're not doing too bad.
Kız fena değil ha?
The girl is cute, is not it?
Fena değil ha Başrahibe?
HANNIBAL : Not too bad, huh, Reverend Mother?
Fena değil ha?
Not bad, huh?
Bir grup çocuk için fena değil ha?
Not bad for a bunch of kids, huh?
- Fena değil, ha Henry?
- Not bad, eh, Henry?
Fena değil, ha?
- Um... - Not bad, huh?
Fena değil, ha? Hizmetçi olarak.
Not bad, eh, as maids go.
Fena değil, ha?
Not bad, eh?
Ama şimdi düşündüğüne göre, fena fikir değil, ha?
But now that you do, it's a good idea, huh?
Hey, fena manzara değil, ha?
Hey, that's not a bad view, huh?
Bir semer serserisi için hiç de fena değil, ha?
Not bad for an old saddle tramp.
Çürük bir elma için fena para değil, ha?
Not a bad price for an old apple, now is it?
Ee, hiç fena değil, ha?
Well, that's not bad, hey?
Fena değil, ha, Alex?
- Right. Not bad, eh, Alex?
20 sterline fena değil, ha?
Not bad for 20 quid, eh?
Hiç fena bir parça değil, ha?
She's not a bad old piece, is she?
- Baba, hiç fena parça değil ha?
Dad, there'll be nothing with her
- Fena değil, ha?
- Not bad, huh?
Bir şilin ve on buçuk peni için fena değil.
Well, for one and tenpence ha'penny.
Fena değil, ha, Dutch?
Not bad, huh, Dutch?
Fena değil, ha?
Not bad, huh?
Fena değil, ha, aşkım?
Not bad, eh, dear?
Hiç de fena değil, ha?
This isn't too bad, is it?
Fena değil ha?
Not see.
Bu lokanta hiç fena değil, ha?
This restaurant's not bad, huh?
- Fena değil, ha?
Not bad, huh?
Fena değil ha?
$ 320 each. Not bad, huh?
Fena değil, ha?
Isn't that somethin'?
- Fena takas değil ha?
MURDOCK : Not a bad trade, huh?
- Fena değil ha?
- Not bad, huh?
Bir beyaz için fena değil, ha?
Not bad for a white boy, eh?
Küçük bir katır için fena değil, ha?
Not bad for a Little Mule, eh?
Hiç fena değil, ha?
She`s not bad, eh? .
Fena değil, ha?
- Not bad, eh?
- Evet, pantolon biraz küçük geldi ama hiç fena değil, ha?
M-MacGyver! MacGyver? Yeah, the pants could come in a little, but they're not bad, huh?
"Fena değil, ha?"
Not bad, huh?
Uzaylı bir ördek için fena değil, ha?
Not bad for a duck from outer space.
Fena değil, ha?
not bad, huh?
- Fena değil, ha? - Hoş.
Not bad, right?
fena değil 1160
fena değilim 34
fena değil mi 27
fena değilsin 18
fena değilmiş 33
fena değildi 104
hare 23
hala 311
hâlâ 56
harry 3012
fena değilim 34
fena değil mi 27
fena değilsin 18
fena değilmiş 33
fena değildi 104
hare 23
hala 311
hâlâ 56
harry 3012