Fransız mı translate English
1,999 parallel translation
Fransız mı oldun şimdi de?
So you're French now?
- Fransız mı? - Hayır.
- "A Frenchman?" - " No.
Fransız mı?
"A Frenchman?"
Dilsiz bir fransız mı olacaksın?
So you'd be a dumb French girl?
Bizim toplantılarımızda hiç bulunmadın tartışıyoruz herneyse, gerçekten Fransız mısın?
You've never been in one of our divisions, we have discussions... Anyway... are you French for real?
Fransız-Kanadalı değilim ben.
I'm not a goddamn French-Canadian.
Fransız köpekleri tuzlu balığımı sevdi.
Frances Yip loved my salty chicken.
Bak ben de Fransız oldum.
I'm some French guy.
Fransız ve Alman generallerin NATO karargahlarındaki boş kadrolarla ilgili telefon görüşmelerine ait metinleri okuyorum. Mercury Körfezi, Yeni Zelanda'dan yapılan telefon görüşmelerini inceliyorum.
I'm reading transcripts of phone conversations between French and German generals arguing over office space at NATO headquarters and analyzing wiretaps out of Mercury Bay, New Zealand.
- Ve seni Fransız bir bayanla tanıştıracağım.
- And I'll introduce you to a French woman.
Bütün sevdiğin o ıvır zıvırlar dan almıştım, Saint-André peyniri, Carr krakerleri, Tüm o aptal Fransız turşuları.
I bought all that gourmet crap that you like, the Saint-André cheese, the Carr's crackers, those stupid little French pickles.
Fransız mısın?
You're not French?
Bu bilim, karate, kung fu, Wing Chun, Krav Maga, Muay Thai ve Fransız Boksu'nun... ölümcül kısımlarının karışımıdır.
A careful amalgam of the most deadly parts of karate, kung fu, Wing Chun, Krav Maga, Muay Thai, savate and Filipino Kali.
Sanırım Fransızsınız.
You are, uh, French, I suppose.
"Yeni Fransız akımı, jimnastiği öğrenmek bu müziğe izin vereceklerine inanamıyorum" montajı.
"French-New Wave, learning Gymkata, I can't believe they could afford that song" montage.
Fransız'ım diye mi yoksa senden daha genç olduğum için mi?
Why? Because I'm French, because I'm younger than you?
Fransız'mış gibi davranıyordu.
He was pretending to be French.
Başvurduğum Fransız filminde küçük bir rol aldım.
I just got a small part in this French film that I auditioned for.
Yeni Fransız filminin yönetmeni mi yoksa yapımcısı mı?
- Who is he? Is he the director or the producer of your new French film?
Yoksa bir Fransız atı mı, mağrur ve asil?
Or a Selle Francais, haughty and noble?
Fransız'ım ve yetenekliyim ve seninle yaşıyorum.
I'm French and talented, and I live with you.
5 yılımı Fransız Guyanasında kızarmış örümcek yiyerek.. .. ve UNESCO için Hipopotam sayarak geçirdim.
I spent 5 years in Equatorial Guyana, eating fried spiders and counting hippos for UNESCO.
- Ben Fransız'ım.
- I'm French.
Tahran'daki Fransız okulunda derslerim iyi olduğu için Viyana'daki bir Fransız okuluna yazıldım.
Since I had studied at the French school in Teheran, I'd go to the French school in Vienna.
Fransız'ım.
I'm French.
Fransızlardan aldığımız ve uğruna Meksikalıları patakladığımız şeyi isteyeceksek bu, Kızılderilileri öldürmek anlamına gelir.
If we're ever going to claim what we bought from the French and whooped the Mexicans for it's going to mean killing Indians.
1 Kasım 1954. Fransız varlığından 130 yıl sonra Milli Kurtuluş Cephesi Cezayir'de bir isyan başlattı.
On November 1, 1954, after 130 years of French presence, the National Liberation Front launched an insurgency in Algeria.
15 yıl önce, Fransız Gizli Teşkilâtı'ndaydım.
15 years ago, I was in the French Underground.
Fransız İhtilali hakkında gücendirici bir makale yazsaydım, ne düşünürdünüz?
If I wrote an offensive article about the French Revolution, what would you t Ink?
Bu Fransız usulü... 5 yaşında mısın sen?
Are you five?
Şimdi de sıra Fransız yazarlara mı geldi?
- Now we're doing French writers?
İyi Fransızca bildiğine dair bir kanıtımız yok.
Cos I've no proof you speak French well.
O Amerikalı, ben Fransız'ım, New York'ta yaşıyoruz.
He is, I'm French. We live in New York.
Belki Fransız midyesine alerjim var. Durun!
Maybe I'm allergic to French mussels.
Fransız midyesine karşı alerjim var.
- No! I'm allergic to French mussels.
Fransız midyesine alerjim var. Bana iğne yapmalısınız.
I'm allergic to French mussels, you have to give me an injection!
Bizimle bir derdiniz mi var? Fransızca konuşmadığımız için bizi indirecek misiniz?
You don't want us in your taxi because we're not speaking French?
Ben Fransızım, ha?
I'm French, non?
- Hayır, yarı Fransızım.
- No, I'm half French.
Fransızım diyorsun, birşey söylesene.
You say you're French, say something.
Watteau, kadının eskizini Fransız Devlet Tiyatrosu balkonundan çizmiş sonra da çizimini bahçelere ya da ormanlara taşımıştır.
Watteau sketched this woman from here in the Comédie Française, later transferring her to gardens or forests.
... 27 Kasım, ve kazara ölen iki Fransız, göçmen çocukları.
... November 27, and the accidental death of two French, sons of immigrants.
Fransız aksanı mıydı bu şimdi?
Was that meant to be French?
15 tane domuz pastırmalı burger ve 6 şişe Fransız Şampanyası götürdüm.
And I'm bringing up 15 cheese bacon burgers and 6 bottles of French Champagne.
Sanırım kendisi fransız.
I think he's French.
Fransız toplumu hangi yolda, onu merak ediyorum. Yobazlık mı, yozlaşma mı?
I wonder if French society isn't drifting toward Puritanism or decadence.
İzin ver de şu Fransız harikası arabayla bir tur atayım.
Let me take that French wonder-car for a spin.
Tanrım, Fransız gerçekten de çok zorluyor değil mi?
Frenchie's putting on the full-court press, huh?
Fransız bir talk show'una mı çıkıyordun?
You used to go on a French talk show?
Normalde mektup yazmam, yabancı ülkelere ise neredeyse hiç ama listemdeki 44 numarayı telafi edecektim : "Fransız çocukla uğraşmak."
I don't normally write letters, much less to foreign countries, but I'm doing # 44 on my list picked on a French kid.
Fransız çocuğa kahvaltı veriyorum.
I'm giving breakfast to the French guy.