Galiba mı translate English
8,141 parallel translation
Galiba mı, buldun mu?
You think or you know?
Galiba kusacağım!
I think I'm going to be sick!
Biraz uyumalıyım galiba.
Can I sleep on it?
Artık eskidim galiba.
Take it I'm officially old news.
Galiba bağnaz arkadaşımız heyecanlandı.
It seems we have an excited pilgrim.
Choi geldi galiba, kahramanımız.
Maybe that's choi, our hero.
Galiba tüm zamanlar bizimmiş gibi varsayıyorum.
I mean, I guess I'm assuming there is going to be an "all the time."
Galiba yapacağım konuşma yüzünden biraz gerginim.
I'm anxious about my speech, I suppose.
Sanırım bu sefer temelli kaçmış galiba değil mi?
This time, I guess, she just ran away for good, huh?
Ama galiba acele edince, yanlış anlaşılma oldu.
But I'm afraid, in your haste, there's been a misunderstanding.
Patentini almaya çalıştığım bir tasma icat ettim ama galiba olmayacak.
I invented a dog collar that I want to get patented, but I don't think it ever will.
Küçük Kızıl Saçlı Kız'la partner olmaya hazır değilim galiba.
I'm not sure I can handle being partners with the Little Red-Haired Girl.
Galiba nasıl kahramanı olacağımı biliyorum.
I think I know how to become her hero.
Galiba yanlış kağıdı imzalamışım.
I must have signed the wrong paper.
Bir şey görüyorum galiba.
I think I'm seeing something.
Hevesim kaçtı galiba.
I don't know, maybe I'm turned round.
Para vermem için yapıyordu. Cebimden bozukluğu çıkardım. Gücümün farkında değilmişim galiba.
You know, he wants me to throw him some pennies, so I fished a coin out of my pocket and I guess I don't know my own strength.
Galiba Reed ve Bryson'un nerede olduklarını bulup uyarmalıyım.
I think I should track down Reed and Bryson and give them the heads up.
Jess'ten başka arkadaşım yok. Galiba yedinci sınıftan beri.
Jess has, like, been my only friend since... seventh grade, I guess.
Kontrolün bende olmamasından usandım. Galiba bunu düzeltmeye çalıştım. Olayın kontrolünü ele almak istedim.
I'm just so frustrated with not having any control, and I think that what I was trying to do is regain some of the control over the situation.
- Mütevazı fareyim galiba.
I guess I'm a modest mouse.
Galiba, ben de hayata karşı sert davrandım.
I suppose I was hard right back.
Pardon, galiba altıma ettim.
I'm sorry, I may have shit my pants.
Galiba "Mutlu olmamaya ne hakkım var" demelisin.
I guess you could say, what right do you have to be unhappy?
Galiba cemaat için biraz alay konusuyum.
I daresay I'm something of a... A joke about the parish.
Hey, galiba içkiyi biraz fazla kaçırdım.
Hey, um...
Hastalanıyorum galiba.
I'm getting sick now.
- Sana mı diyor? - Evet, galiba.
Unc.
Niyetleri neydi emin değilim fakat... Onu bulduk galiba. Teşhis etmek için benimle gelir misin?
I'm not sure what their intentions were, but... lt seems they may have found him.
Galiba çatı katımızı buradan görebiliyorum!
I think I can see our penthouse from here!
Galiba 47 yaşında olacağım.
I guess I'll be about 47.
Galiba felç geçiriyorum.
I think I'm having a stroke.
Düşünüyorum da, galiba Dusty haklıydı, çocuk şarkısı yazmam lazım.
I was actually thinking that maybe Dusty was right and I should try and write some children's songs.
Biletimi sonraya saklayacağım galiba...
I'm gonna take a rain check, but how about...
- Bir yerim kanıyor galiba.
Oh, I think I'm bleeding somewhere.
Evet galiba bir süreliğine şehir merkezine gideceğim.
Yeah, I... I think I'm gonna... I'm gonna run into town for a... for a little bit.
Evet, galiba... Birlikte çalışmışlığımız var.
Yes, I believe we have worked together before.
Öğle yemeği ayarlayacaktım ama akşam yemeği daha iyi olacak galiba.
Well, I'd set a lunch, but I think a dinner would be better. And warm him up first.
Galiba anneme anlattım.
I think I came out to my mother.
- Kusacağım galiba.
I think I'm gonna be sick.
Galiba anafilaktik şok içindeyim hâlâ.
I think I'm in the anaphylactic shock.
"Galiba, manyak bir kızın tekine bulaştım" diye düşündüm.
I was like, "okay, I got involved with some crazy girl."
Ben de izledim ve bunu neredeyse bir mesaj olarak aldım. "Bu filmi yapanlar da benim yaşadığım tecrübeyi yaşadı galiba" diye düşündüm.
So I saw that and almost kind of took it as a message, like, "the people who made this film"
Ve bunu kafamda da defalarca ve defalarca kez tekrar ederdim. Galiba, beni kaçıran uzaylılarla telepatik olarak iletişime geçebildiğim ve bu geceyi, onların geri gelip bana bunu yapmayacakları gece olması için onlara yalvardığım fiziki bir bağım vardı.
And I would just repeat it over and over and over in my head, as If I had some kind of psychic bond with my alien abductors and that I could communicate with them telepathically, and just plead with them, to make tonight not the night
Her şey uçup gideceği için yakında uyanacağım galiba. " diyordum.
I'm probably gonna wake up soon'cause It's all evaporating. "
Ondan sonra da, "Yoo, değil, koma'dayım galiba" diyordum.
And I was like, "nah, probably not. Maybe I'm in a coma."
Galiba bunu yapabilmek için yardımıma ihtiyaç duyacaksın.
And I think you're going to need my help to do it.
Kusacağım galiba!
I think I'm gonna be sick!
Sanırım bir şey buldum ve galiba bu bir...
I think I found something, and I think it's...
Aşağı indim, sanırım bu odada olduklarını... duydum, ve içeri girip "Kim o?" dedim, galiba. Öyle bir şeyler.
So I came down the stairs, thought I heard them in that room, so I went in and I said, "who's there," maybe?
Pekâlâ, Roy, kızımızı bulduk galiba.
All right, Roy, i think we got a hit on our girl.