English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → English / [ G ] / Geri dönmelisin

Geri dönmelisin translate English

603 parallel translation
Sen ölmedin, geri dönmelisin.
You are not dead. You have to go back.
Sen de artık geri dönmelisin.
It's time for you to go back now, Joon Suk.
Geri dönmelisin. Çünkü bizimle kalırsan, kaçak olarak kabul edileceksin.
You should go back, because if you stay with us, you're going to be treated as fugitives.
Biliyorsun... Geri dönmelisin! "
You do know... that you...
- Geri dönmelisin.
- You must go back.
Affet beni, tabi ki hemen geri dönmelisin
Forgive me, of course you must drive straight back.
- Artık geri dönmelisin
- You ought to get back.
Geri dönmelisin.
You must turn back.
Elbette ki geri dönmelisin.
Of course you must go back.
- O zaman saraya geri dönmelisin.
- Then you must go back to the palace.
Öyleyse oraya geri dönmelisin.
Then you must go back, my dear.
- Joe, geri dönmelisin.
Joe's left the ship!
Eğer seni kabul ederse, bence karına geri dönmelisin Ken.
I think you ought to go back to your wife, Ken, if she'll take you.
Geri dönmelisin.
You should come back.
Mike'a geri dönmelisin.
You must go back to Mike.
Hayır, geri dönmelisin Kate.
No, you've got to come back.
Geri dönmelisin!
You must turn back!
Geri dönmelisin.
You've got to come back.
Dışarıdaki dünyaya geri dönmelisin.
Go back to the world outside.
Shizuo, Yumiko'ya geri dönmelisin.
Shizuo, you must return to Yumiko.
Sen... tekrar geri dönmelisin.
You must... come back.
Sevgili Charlotte, geri dönmelisin dindar rahibe arkadaşlarına geri dönüp, dua ve düşünceye dalarak yaşamalısın.
Dearest Charlotte, you must return return to your friends the pious nuns and live in prayer and contemplation.
Doğu'ya geri dönmelisin!
You should go back East!
Ama Ugo eğer benim gibi delirmek istiyorsan inan bana, fabrikaya geri dönmelisin
But Ugo... if you want to become mad believe me... you have to return to the factory
Geri dönmelisin.
You must go.
Bernardo, geri dönmelisin!
- It's for the Emperor himself.
Geri dönmelisin.
You better go on back.
Sanırım şimdi geri dönmelisin.
I think you should be going back now.
Şimdi geri dönmelisin.
You must go back now.
Hayır, geri dönmelisin.
No, you must go back.
Nereden geldiğini bilmiyorum, eskiden ne yaptığını da bilmiyorum, fakat bence nereden geldiysen oraya geri dönmelisin, çünkü bu işten anlamıyorsun.
I don't know exactly where you came from or what you were doing, but I think you ought to go back to it, because you can't farm worth spit.
Mümkün olur olmaz geri dönmelisin.
Get back here as soon as you can.
Bence geri dönmelisin. Bu herkes için en doğrusu olacaktır.
But, you know, you gotta go back quite a ways to... make this all fit in.
Geri dönmelisin.
You have to come back.
Geri dönmelisin... Yoksa seni merak edecekler
You should go back... or else the palace folk will look everywhere for you
Tanışmadan önceki hayatıma ait soracağın çok şey varsa, o zaman Darbyshire geri dönmelisin. Ve beni bulduğun gibi yalnız bırakmalısın.
If that's too much to ask, then you must go back to your Darbyshire and leave me to the lonely life in which you found me.
- Fort Dix'e geri dönmelisin.
- You should be back at Fort Dix.
Bu yüzden geri dönmelisin Alex. Başka seçeneğin yok.
So you see, Alex, you got to go back.
Bence geri dönmelisin.
I think you should go back.
Benimle geri dönmelisin!
You've got to come back with me!
Belki de New York'a veya Detroit'e, ya da Baltimore'a geri dönmelisin.
Maybe you should just go back to New York or Detroit or Baltimore.
Bence buradan gidip New York'a geri dönmelisin.
I think you should leave here. I think you should go back to New York.
Bundan dolayı, bizimle geri dönmelisin
So come back with us!
Ama önce, Yadwiga'ya geri dönmelisin.
[Stubbing Out Cigarette] And first, you must go back to Yadwiga.
Yokluğunu fark etmeden geri dönmelisin.
You must go before you're missed. Now, don't worry.
Üzgünüm, ama dağa geri dönmelisin.
I'm sorry, but you have to go back to the mountain.
Herneyse, artık geri dönmelisin.
ANYWAY, YOU'VE GOT TO GO BACK.
Geri dönmelisin.
You must go back.
Şimdi her şeyi biliyorsun bence hemen geri dönmelisin. Senin için, oldukça basit.
For you, i  s quite simple.
Geri dönmelisin.
You should go back home
Geri dönmelisin.
Alison!

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]