English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → English / [ G ] / Getireceğim

Getireceğim translate English

6,676 parallel translation
Gidip çantayı getireceğim.
I'm gonna go get the purse.
Fazladan örtü getireceğim.
I'm gonna bring some extra blankets.
O şeyi senden sökmenin bir yolunu bulup seni vaktinde buraya geri getireceğim.
I'll find a way to get that thing off and bring ya back here before that happens.
Nasıl sorun yok, yardım getireceğim.
Well, it's not nothing. I'll get help.
Gidip biraz yardım getireceğim.
Where are you going? I'm going to get some help.
Onunla konuşup, dikkatini dağıtacağım ve fırsatım olursa etkisiz hale getireceğim.
Talk to him, try to get him to see the light, then disarm him if I get the chance.
Barın saatini doğru zamana getireceğim.
HOMER : Hey, what the... ( gasps )
Ben arabayı getireceğim!
I'll get the car.
- Sana süt getireceğim.
- I'll get you some milk.
Ben gidip yardım getireceğim.
I'm gonna get help.
Onu getireceğim.
I'll bring it to him.
Gıdasal konuda. "A" oyunumu da getireceğim.
I will bring my "a" game.
Bahisçin Richie Williams'ı getireceğim.
Fine, I'll just go get your bookie, Richie Williams.
Size arabanızı getireceğim.
I'll get your carriage.
Sana biraz daha B12 iğnesi ve kuvvetlendirici getireceğim. Hatta belki biraz da steroid.
I'm gonna get you some more B12, boosters, maybe even some steroids.
Getireceğim o zaman.
Then I will.
Sana kahve getireceğim, ısınmana yardımcı olur.
Get you a coffee, warm you up.
Bu iş bittiğinde seni geri getireceğim.
When it's done, I'm gonna get you back.
Ben öyle değilim ve babamı geri getireceğim.
I'm not, and I am going to get dad back.
Sana bir bira getireceğim.
I'll get you a beer.
Niçin dışarıda beklemiyorsun? Sana getireceğim.
Why don't you run outside and I'll bring it for you?
Dürbünümü de getireceğim.
I'll bring my binoculars.
Ahn Chan Soo'nun suçu olmadığını kanıtlayacak kanıtı bulup getireceğim.
I will find and bring back the evidence to prove that Ahn Chan Soo is innocent.
Onu geri getireceğim.
I'm gonna bring him back.
Geri getireceğim, iyileşeceğim hatta el sallayacağım.
'll Fetch, will sit judiciously, I'll even shake his hand!
En sevdiğin kitapları geri getireceğim.
I'll bring back your favorite books.
Seni unutamayacak hale getireceğim onu.
I'll make sure she doesn't forget you.
N.W.A'yi tekrar bir araya getireceğim. Bu sefer bu işle hiçbir alâkân olmayacak.
I'mma get N.W.A back together, and you ain't gonna have nothing to do with it this time.
Bizi eski halimize getireceğim.
I'm going to fix this.
Sana yeni giysiler getireceğim, sonra da buradan çıkacağız.
I'm gonna get you some new clothes, and then we're gonna get out of here.
- Babamı geri getireceğim.
- Bring my dad back.
Eğer oraya bir daha gidersem korunma için yanımda polis de getireceğim.
Would go again but would take the police with me for protection.
- Lisa'yı getireceğim.
- I'll have someone get Lisa.
Ben size bir menü getireceğim.
I'll bring you a selection.
Onu geri getireceğim.
I'm bringin'her back.
Yardım getireceğim, fakat ilk önce...
I will get help, but first...
Senin için getireceğim.
I'll bring to you.
Gidip bir şeyler getireceğim.
I will go get you something.
Sana temiz kıyafetler getireceğim.
I will get you some clean clothes.
Ben gidip ona bir şey getireceğim.
I'm gonna go and I'm gonna get something for you.
Mayolarımı da getireceğim.
I will bring my swim trunks. Ha.
Tamam, tamam getireceğim.
Okay. I will. I'm I'm gonna bring it.
Adama biraz su getireceğim.
I'll get the man some water.
Bana birkaç hafta daha ver, sana getireceğim.
Give me a few more weeks I'll get it to you.
Merak etme, sapasağlam geri getireceğim.
Don't you worry, we'll bring her back safe and sound.
Bir dahaki sefere Hulk'u getireceğim.
Next time, I'll just bring the hulk.
Monty'yi getireceğim.
- Can you do it?
Çünkü bu iş bittiğinde seni geri getireceğim.
I'm gonna get you back.
Onu geri getireceğim.
Okay?
- Yardım getireceğim!
I'll go get help!
Dereceyi getirecegim.
I'll get the thermometer.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]