Getirin onu translate English
1,526 parallel translation
Tamam, getirin onu.
All right, bring him in.
Getirin onu.
Bring it through.
Getirin onu, getirin onu
Get him back, get him back
Getirin onu.
Bring him.
Getirin onu.
- Bring him over.
Getirin onu buraya.
Bring him here.
Getirin onu.
Bring her.
Getirin onu!
REPTILIAN : Bring her!
- Getirin onu.
- Bring her down.
Getirin onu buraya.
Let's bring him in.
- Getirin onu.
- Just bring her!
Tamam, getirin onu.
All right, bring it up.
Getirin onu!
Get him!
Onu yukarı getirin, ben açarım.
Bring that upstairs. I'll get it open.
Siz parka gidip onu getirin.
You two, get to the park and pick him up.
Onu içeri getirin.
Bring him in.
Bunun sahibi çocuk kayıpsa, onu Maple Sokağı 19 numara Derry, Maine'e getirin.
"If the boy I belong to is lost, please bring him to 19 Maple Lane, Derry, Maine."
Onu Generale getirin!
Bring him out to the General!
Sadece Onu getirin.
Bring him along.
- Onu aşağı getirin.
- Bring her down.
Onu içeriye getirin.
Bring him right in.
Onu içeri getirin.
Bring him on up.
- Onu geri getirin!
- Bring him back!
Onu alın ve hiç kimse için durmadan bana getirin.
Just put it in the car, drive it to me... and don't let anybody stop you.
Verone'yi tutuklayabilmem için onu ve parasını bir araya getirin.
Make the run, get Verone and his cash together, so I can move in.
Baharda onu ziyarete gelin, saksı çiçeği falan getirin.
Come visit her in the spring, bring her a potted plant.
kaybettiğim tüm sevincimi geri getirin bana onun evini gösterin evimden vazgeçeceğim onu bir görebilsem, onu alacağım zavallı adamın istekleri ne olacak
"Give me all the happiness I've lost" "Show me where she lives and I'd give up my own house" "lf l meet her now, I'll take her for my own"
Onu getirin, diğer şeylere ekleyelim.
We will add it to the other things.
onu buraya getirin lütfen.
It is good to bring him to leave
Yarın çocuğu getirin kutsayalım, daha sonra da onu Kilise Okuluna yazarız.
Bring the boy for communion, he will then stay on for catechism.
Onu geri getirin!
Get him back!
Çok geç olmadan onu buraya getirin.
Bring the man here, before it's too late.
Onu da getirin.
Him, over here.
Onu şöyle getirin.
Put her over here.
Onu bana getirin yeter!
Just bring him to me!
Onu yakalayıp huzuruma getirin... hemen.
Apprehend him and bring him before me... now.
Bana onu getirin.
Show me a body.
- O halde onu eve getirin
- Bring her home, then.
Onu buraya getirin.
( Curtis ) Bring him over here.
Onu götürün ve O'Neill'ı getirin.
Take him away and bring O'Neill.
Onu getirin!
Bring him back!
Onu buraya getirin.
Bring him here.
- Onu yine kapatalım. - Getirin! Öldün sen.
- Let's lock him up again.
Onu buraya getirin.
Bring him here!
Onu buraya getirin.
Bring her
Kız orda.Onu getirin!
There she is.
Onu getirin.
Get her brought in.
Onu getirin.
Bring her.
Onu buraya getirin.
Get that in here!
Onu yukarı getirin.
Bring her upstairs.
- Onu geri getirin.
- Take him back.
onur 51
önünde 25
onun 448
onu severim 35
onun bunun çocuğu 24
onun adı ne 35
onu görmek ister misin 19
onunla 141
onu bul 30
onun neyi var 30
önünde 25
onun 448
onu severim 35
onun bunun çocuğu 24
onun adı ne 35
onu görmek ister misin 19
onunla 141
onu bul 30
onun neyi var 30
onu buldular 16
onu sevdin mi 31
onu bana ver 330
onu buraya getir 82
onu ben buldum 23
onu sevmiyorum 46
onu bana getir 26
onun için 179
onu buldum 214
onu seviyorum 468
onu sevdin mi 31
onu bana ver 330
onu buraya getir 82
onu ben buldum 23
onu sevmiyorum 46
onu bana getir 26
onun için 179
onu buldum 214
onu seviyorum 468
onu bilmiyorum 36
onu biliyorum 95
onu seviyorsun 78
onu duydum 61
onu seviyor musun 173
önüne bak 138
onun yerine 89
onu geri ver 55
onun da 23
onu sevdim 104
onu biliyorum 95
onu seviyorsun 78
onu duydum 61
onu seviyor musun 173
önüne bak 138
onun yerine 89
onu geri ver 55
onun da 23
onu sevdim 104