Getirdiğin için sağol translate English
131 parallel translation
İyi akşamlar, Rocky. Getirdiğin için sağol.
Good night, Rocky, and thanks for bringing me home.
- Bizi getirdiğin için sağol, Ernie.
- Nice of you to pick us up, Ernie.
Getirdiğin için sağol Barney.
Thanks for the lift, Barney.
Getirdiğin için sağol.
Thanks for the lift.
- Programı getirdiğin için sağol.
- Thanks for bringin'me the program.
Beni getirdiğin için sağol.
Thanks for the lift.
- Getirdiğin için sağol.
- Thanks for the lift.
Getirdiğin için sağol.
Thanks for the ride.
Bu keçiyi getirdiğin için sağol.
Thank you for bringing the old goat.
Getirdiğin için sağol.
Well, thanks for the lift.
- Getirdiğin için sağol.
Thanks for the ride.
Getirdiğin için sağol, bayan.
Thanks for the ride.
Getirdiğin için sağol, bayan.
Thanks for the ride, lady!
Getirdiğin için sağol, bayan.
Thanks for the ride, lady! Thanks for the ride!
Getirdiğin için sağol, bayan.
Thanks for the ride, lady.
Çocukları getirdiğin için sağol.
Thanks for bringing the kids.
- Bu konuya açıklık getirdiğin için sağol
- Thank you for that insight.
Getirdiğin için sağol, Denny. - Hoşçakal.
Thanks for driving, Denny.
Anneciğim, sana üzülerek elveda ediyorum bu acısız çıkış yolunu aklıma getirdiğin için sağol.
Mother, I bid you a sad farewell, and thanks for suggesting this painless way out.
Beni yarışmaya getirdiğin için sağol, baba.
Thanks for driving me to the contest, Dad.
Beni buraya getirdiğin için sağol.
Thank you for bringing me here.
Onu getirdiğin için sağol.
Thanks for bringing her down.
- Getirdiğin için sağol.
- Thanks for the ride.
- Getirdiğin için sağol ve kahvaltı için.
Thanks for the ride and breakfast.
Ay'ı bana getirdiğin için sağol!
Thank you for bringing Moony to me
Neyse, beni getirdiğin için sağol.
Well, thanks for the lift.
Seni iyi tanımıyorum, ama bizi getirdiğin için sağol.
I don't know you, but I'm glad you got us here.
onu eve getirdiğin için sağol.
Thanks for bringing him home.
Getirdiğin için sağol.
Thanks for driving me.
- Onu getirdiğin için sağol Bill.
- Thanks for bringing him, Bill.
Teşekkür ederim getirdiğin için sağol.
Thank you so much for returning it.
Montu getirdiğin için sağol.
Thanks for bringing the jacket.
Ama yine de buraya getirdiğin için sağol, evlat.
But I appreciate you bringing him in.
Beni getirdiğin için sağol.
Thanks for the ride.
Peki, getirdiğin için sağol.
Well, thanks for dropping by.
Tuvaletimi getirdiğin için sağol.
Thanks for making me have to pee.
Gale'i eski haline getirdiğin için sağol.
And hey, thanks for putting Gale back on his feet.
'Getirdiğin için sağol.
'Thanks for these.
Ceketimi getirdiğin için sağol.
Thanks for bringing my coat.
Getirdiğin için sağol.
Thanks for driving.
Getirdiğin için sağol.
Thanks for the ride, guys.
- Alan'ı eve getirdiğin için sağol.
Thanks for bringing Alan home.
Ve aklıma getirdiğin için sağol, bok kafa!
Why would you want to meet my parents?
Beni eve getirdiğin için sağol... ama gereği yoktu.
Thank you for the ride home... but it was not necessary.
Getirdiğin için sağol.
Thanks for the ride
Çantamı getirdiğin için sağol ama artık gitmelisin. Başın beladaysa, belki yardım edebilirim.
Thanks for dropping off my purse, but you should go now.
Beni eve getirdiğin için sağol.
Listen. Thanks for getting me home.
Buraya getirdiğin için sağol, Einar.
Thanks for bringing her in, Einar.
Fincanımı getirdiğin için sağol.
Thank you for bringing my mug back.
- Beni buraya kadar getirdiğin için sağol.
- Listen, thanks for bringing me this far.
Getirdiğin için sağol.
Thanks for the ride. Okay, bye-bye.
sağol 3875
sagol 40
sağolun 1398
sağol canım 28
sağolasın 52
sağol tatlım 18
sağol baba 51
sağolun efendim 108
sağol anne 26
sağol dostum 66
sagol 40
sağolun 1398
sağol canım 28
sağolasın 52
sağol tatlım 18
sağol baba 51
sağolun efendim 108
sağol anne 26
sağol dostum 66
sağolun çocuklar 19
getir 116
getireceğim 51
getirdim 98
getir onu 108
getireyim 73
getiririm 30
getiriyorum 62
getir şunu 18
getirin 79
getir 116
getireceğim 51
getirdim 98
getir onu 108
getireyim 73
getiririm 30
getiriyorum 62
getir şunu 18
getirin 79