Gördü translate English
11,007 parallel translation
Merlin, diğer her şey gibi sizin buraya geleceğinizi de çok önceden gördü.
It was Merlin. He prophesied your coming here a long time ago, just as he prophesied many things.
Medea, Pasiphae'ın gerçek yüzünü gördü ve artık onunla bir işi kalmadı.
- Because Medea has seen Pasiphae for who she really is, and she wants nothing more to do with her.
Beni gördü!
She's seen me!
Bir de müze zarar gördü.
Plus, the museum was damaged.
Seni gördü mü?
Did he see you?
Mesafe 5 mil, 330 °, düşman gördü.
Distance 5 miles, 330 °, enemy spotted.
Düşman, 330 °, mesafe 8 mil, 17 knot gördü.
Enemy spotted, 330 ", distance 8 miles, 17 knots.
Hepsi özel eğitim gördü.
All privately educated.
Sancak güverteleri hasar gördü.
'Starboard decks compromised.
16 yaşındayken teyzen onların asıl pisliklerini gördü.
Auntie was 16, when I saw their real shit.
Lideriniz sizin bu gezegene layık olmadığınızı uygun gördü.
Your Leader has deemed you inferior and unworthy of his planet.
Galiba beni gördü.
I think she saw me.
Bazılarınız gördü hatta.
Some of you saw it.
Birisi yansımasından onu gördü, sen de oraya gittin. Ronnie Moore'u ölü buldun.
Somebody spotted him out by the projects, so you went over there, and that's when you found Ronnie Moore dead.
Onlar sende bir umut ışığı gördü.
Let that remain,
- Bana arabasıyla çarpan kadın, o adamı gördü.
The woman who hit me with the car... she saw him.
- Olay yerini terk etmiş olmalı. - Memur Leary ve Tracy ne gördü?
So officers Leary and Tracy notice what?
Tüm dünya gördü zaten.
Well, the whole world's already seen it.
Alicia Garcia-Bloom bu videoyu gördü ve senin El Gato olduğunu anladı 1995 te San Pedro Sula da ailelerinin ayarladığı kaçakçı olduğunu
Alicia Garcia-Bloom saw that video, and she recognized you as El Gato- - the coyote hired by her parents in San Pedro Sula in 1995.
Masama doğru yanaştığımı gördü ve ne dedi biliyor musun?
He saw me walking up to mine, and you know what he said to me?
Zarar gördü ama anı olsun diye yanımda taşıdım.
It's quite damaged, but I kept it on me as a remembrance.
Biz onu görmedik ama o bizi gördü.
And we didn't see him, but he saw us.
Tüm dünya bu mesajı gördü.
The whole world saw that message.
Bir fırsat gördü.
She saw an opportunity.
Geldiğini kim gördü?
Who'd he come to see?
Sonunda, birisi bunun gerçekten ne olduğunu gördü.
Finally, someone who sees it for what it is!
Evet, anne bugün çok bebek gördü ama hiçbiri senden daha tatlı ve akıllı değildi.
Yes. Mommy saw so many babies today, and they were all uglier and stupider than you. Mwah.
O neler gördü?
What has he seen?
Merlin, sizin geleceğinizi çok önceden gördü.
Merlin prophesied your coming here a long time ago.
Henry ne yaptığını gördü.
Henry saw what you did.
Kayla, Lori'yle daha çok vakit geçiyordu, annesini burnundan çekerken gördü.
Kayla was around Lori more. She... she saw her mother snorting it.
Jenny o görüşleri Göz'ün etkisi altındayken gördü.
Miss Jenny drew these whilst experiencing visions brought on by the Eye.
Herkes bunu gördü, değil mi?
Everybody saw that, right?
Kehanetleri gördü.
He's seen the prophecies.
Şehrimiz, inanılmaz şeyler... İmkansız şeyler gördü :
Our city has seen incredible... impossible things :
"Gününü gördü Sakota." "Nihayet öldü."
"Master Sakotaaaa" "Finally dead."
Uzun zaman önce dedesi departmanın bazı işlerini gördü.
His grandfather did some work for the department a long time ago.
Unutma, adam seni bir kere gördü.
Remember, he's already seen you.
Zaten yeterince yetkililerin elinden zarar gördü.
He's already suffered at the hands of the authorities.
Epey hasar gördü.
Damage is, uh... extensive.
Bakın, polis departmanı bunu kazayla adam yaralama olarak gördü.
Look, the police department has deemed the shooting accidental.
- Neyi gördü?
Saw what?
En azından senin yatağın bütün dönem boyunca yarı çıplak bir erkek gördü.
At least your bed has seen a half-naked male all semester.
Benden, senden, herkesten sır olarak sakladı ama Julian öğrendi ve bir şekilde bunu kendine tehdit olarak gördü.
She kept it a secret from me, from you, from everyone, and Julian found out about it somehow, and he felt threatened by it.
Çok fazla ölüm ve yıkım gördü burası.
Too much death and destruction.
Ben veya Detektif Miskova bunu yapamayız, çünkü yüzlerimizi gördü.
And it can't be myself or Detective Miskova... He knows our faces.
Askerler gördü. Yaptığım şeyi biliyorlar.
They know what I have done.
Bak... kırmızı kart gördü.
Look... got a red card.
Medea, Pasiphae'ın gerçek yüzünü gördü ve artık onunla bir işi kalmadı.
- after all she's done?
Ne gördü?
What did she see?
- Canavarı gördü.
- She saw a monster.
gördüm 831
gördün 90
gördünüz 57
gördük 25
gördüm seni 25
gördün mü 3514
gördüğüme sevindim 20
gördün mü bak 45
gördünmü 25
gördünüz mü 803
gördün 90
gördünüz 57
gördük 25
gördüm seni 25
gördün mü 3514
gördüğüme sevindim 20
gördün mü bak 45
gördünmü 25
gördünüz mü 803