English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → English / [ G ] / Gördüğüm kadarıyla

Gördüğüm kadarıyla translate English

1,818 parallel translation
Gördüğüm kadarıyla kızımın muhteşemen göğüsleri tarafından baştan çıkarılmışsın.
I see that you are enticed by my daughter's awesome, rocking tits.
Gördüğüm kadarıyla Lex'in güvenliği polis departmanı ile işbirliği içinde değil.
? Lex's security is not exactly cooperating with the police In thelet's find out what happe department.
Gördüğüm kadarıyla önünde iki seçeneğin var.
Way I see it, you have two options ahead of you.
Gördüğüm kadarıyla senin de.
I see you got one, too.
Gördüğüm kadarıyla ilk engel şu duvar yürümeyi sonra düşünürüz.
As far as I can tell the first challenge is getting around that wall and then we can worry about crossing the floor.
Gördüğüm kadarıyla, tanıdığım birçok insan daha insan.
From what I saw, she's more human than a lot of people I know.
Gördüğüm kadarıyla gözünün kenarı da yaralı.
I see you hurt the corner of your eye
Gördüğüm kadarıyla annesi için endişelenmiş birine benziyor.
By my lights, he looks like he's worried sick about his mom.
- Gördüğüm kadarıyla, yere yığılan deveydi.
- All we saw was camels going down.
Gördüğüm kadarıyla güzelce sormak işe yaramıyor.
Well, I see that asking nice isn't working.
Gördüğüm kadarıyla yok. Peki.
- Not that I've seen.
Gördüğüm kadarıyla şu ana kadar işini iyi yapmış.
From where i'm sitting, it looks like he's doing all right so far.
Herkes onları severdi. Gördüğüm kadarıyla, Olivia'nın annesi hariç.
Except for olivia's mom, from what i saw.
Benim gördüğüm kadarıyla şirketin suçu yok.
The way they see it, it's not the company's fault.
Gördüğüm kadarıyla, yapmamız gereken hepsini güzelce bir sıraya dizip sonra da dostlarımızın gelmesini beklemek.
So, as I see it, What we got to do is herd'em And then wait for the cavalry.
Esas Tom keyif alıyordu. Ve benim gördüğüm kadarıyla buna ihtiyacı var.
Tom was having fun, and from what I've seen, he needs it.
Gördüğüm kadarıyla da, hemen bir şeyler düşünüp, buraya gelmelisin.
And fromhat I'm seeing, You should figure something out and get down here now.
Gördüğüm kadarıyla, Yale'e layık değilsin.
From what I've seen, you're not yale material.
Gördüğüm kadarıyla baya alkollü halde.
That's what I figured. And plus, she's- - she's pretty wasted.
Sen gördüğüm kadarıyla çok iyi bir insansın Bayram.
Bayram, you are very good person as I can see.
Gördüğüm kadarıyla, Bay Clennam, hayatta inişler ve çıkışlar var.
The way I see it, Mr Clennam, there's ups and downs.
Beyefendi, sizinle tartışacak değilim gördüğüm kadarıyla sizin hayatınız zaten kendiyle tartışır durumda.
- Sir, I will not stay and quanel with you for I see your life is a quanel with itself.
Gördüğüm kadarıyla dünyanız tersine dönüyor.
I see your world is turning!
- Bunu düşünüyordum ve gördüğüm kadarıyla bir nevi araban gibisin.
- I've been thinking about it and the way that I see it, you're kind of like your car, you know?
Gördüğüm kadarıyla, bence bu Camille, diğer kızları çekmek için yemin olabilir.
The way I see it, I think this Camille can be your decoy to get other women.
Benim gördüğüm kadarıyla zaten devretmişsiniz Bragg'e.
Far as I can see, you're gonna turn it over anyway.
- Gördüğüm kadarıyla Sebastian la tanışmışsın.
- I see you met Sebastian. - Yes.
Gördüğüm kadarıyla hala aynı yerde oturuyorsun.
Still staying at the same place, I see
Gördüğüm kadarıyla eğleniyorsunuz!
I see you've had fun!
Çünkü gördüğüm kadarıyla bu dili konuşuyorlar.
Which, from what I can tell, is what they speaking down there.
Gördüğüm kadarıyla da başladın. Etkileyicisin.
Now that I see you in action, you're just amazing.
Gördüğüm kadarıyla tırnaklarının altında bir şey yok.
There's nothing under the nails that I can see.
- Gördüğüm kadarıyla yok.
- Not that I can see.
Hey, gördüğüm kadarıyla, hala ergenlik dönemindesin!
Hey, from what I see, you are still in puberty!
Gördüğüm kadarıyla sen avukatına, ben de işime döndüm.
So, the way I see it, you're down a lawyer ; I'm down a job.
Gördüğüm kadarıyla siyah sutyen içindeki 50'likleri kontrol etmekle meşguldün.
I noticed that you were too busy checking out those 50-year-olds in their black bras.
Ama gördüğüm kadarıyla Burrows başedilmesi zor biri.
Than I do, but from personal experience, Burrows can be hard to handle.
Gördüğüm kadarıyla Bay Samsky evde değil ve ben de...
I've noticed that Mr Samsky isn't around, and I, uh...
Gördüğüm kadarıyla "Tatlı itiş" hareketini çalışıyorsunuz. Temel hareketlerden biri...
- l see you're practicing the sugar push, one of the basic -
Gördüğüm kadarıyla.
Not on my watch.
Gördüğüm kadarıyla, ajanlar bizi yakalamaya çalıştıklarında, onları tamamen kızartabiliriz.
I mean, the way I see it, agents catch up with us, we just... Charbroil them from the inside out.
Bilgilerini okudum da gördüğüm kadarıyla yazarmışsın. - Evet. - Şirketin Los Angeles'daymış, orada mı yaşıyorsun?
So I checked out your information and I see that you're a writer and your company is in L.A. Is that where you live as well?
Benim gördüğüm kadarıyla gayet iyi korunuyorum.
By the way I see it, I'm pretty well-protected.
Neyse, gördüğüm kadarıyla, benim sandığım gibi sorumluluk ile ilgili tavsiyeme ihtiyacın yok.
Anyway, I can see, you're far more in need of responsible advice than I realised.
Beni seviyor gördüğüm kadarıyla.
Loves me as far as I can tell.
Gördüğüm kadarıyla, hala sizinkilerin yanında çalışıyorsun.
You're still working for your folks, I see.
Gördüğüm kadarıyla 10 katını ya da fazlasını alabilirsiniz.
It looks to me like you could get 10 times that, more.
Gördüğüm kadarıyla Cowboys Quantrell Bishop'ın eksikliğini şimdiden iyi kullanmaya başladı.
And I see the Cowboys trying to establish the run early and often today with the absence of Quantrell Bishop.
Gördüğüm kadarıyla hiç kanıtın yok.
You don't have any.
Ama gördüğüm kadarıyla sen sadece bir bağımlısın.
But from what I can tell, you are just a drug addict.
Bakın, millet, dünya değişiyor buna karşı koyamayız, biz de onunla değişmek zorundayız Bu filmleri seyrettim ve gördüğüm kadarıyla liseye gittiğimizde bayağı bir şarkı ve dans olayı olacak ve siz bunları sallayıp saygı göreceğinizi sanıyorsanız bir kez daha düşünün Şu anda herkes Butters'ın sizden daha havalı olduğunu düşünüyor.
Look, guys, the world is changing. We can't fight it, we have to change with it. I've been watching these movies and from the looks of it there's gonna be a lot of singing and dancing when we get to the high school.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]