Görmediniz mi translate English
925 parallel translation
Yukarı çıkan başka birilerini görmediniz mi?
And you didn't see anyone else go up?
Küçük Elsie'yi görmediniz mi?
You haven't seen little Elsie?
.. görmediniz mi?
- or calling at the house?
Adımı onun defterinde görmediniz mi?
Didn't you find my name in her book?
- Ona nasıl davrandığımı görmediniz mi?
- Like him! - You saw how I treated him, didn't you?
Görmediniz mi...
Have you seen the...
Daha önce hiç kör birini görmediniz mi?
What, are you all dumb?
Octave'la beraber gittiğini görmediniz mi?
She left with Octave.
Tesadüfen onu yürürken hiç görmediniz mi?
Haven't seen him stalking about by any chance, have you?
Sorun ne, daha önce benim gibi bir satıcı görmediniz mi?
What's the matter, didn't you ever see a clerk before?
Daha önce bir boğanın tren durdurduğunu görmediniz mi?
Have you ever seen a bull stop a train?
Dilg'i daha önce hiç görmediniz mi?
You had never seen Dilg before last night?
İkiniz de bir not görmediniz mi?
Did either of you see any sign of a note?
Gazeteleri görmediniz mi?
Haven't you seen the papers?
O şişman beyi görmediniz mi? Düzenlemekte bir yardımcım yok.
I have no assistants in my work of organization here.
- Yani onları daha önce görmediniz mi?
- You say you never saw these men before?
- Gerçek Edwardes'ı hiç görmediniz mi?
You never saw the real Edwardes?
Bu süre zarfında tanıdık bir kimseyi görmediniz mi?
- In all that time you never met anybody you knew?
- Fakat onu kavga ederken görmediniz mi?
- But you didn't actually see him fighting?
- Onları hiç görmediniz mi?
- Have you not seen them...
Onu akşam boyunca görmediniz mi?
You haven't seen him all evening?
İçtiğimi görmediniz mi?
- Oh, now... - Come on, bottoms up.
Görmediniz mi?
You didn't see them?
Onu görmediniz mi?
You haven't seen'em?
- Görmediniz mi?
- You didn't see it?
Gazeteyi görmediniz mi?
Well, haven't you seen the paper?
Beni daha önce hiç görmediniz mi?
Haven't you ever seen me before?
Doktor, bu delikanlıyı hiç görmediniz mi?
Doctor, you never saw this young man?
O günden beri onu görmediniz mi?
You haven't seen her since?
Bay Oxly, yeterince görmediniz mi?
Mr Oxly, haven't you seen enough yet?
Hiç ölü adam görmediniz mi?
Ain't you ever seen a dead man?
Yüzünü biraz olsun görmediniz mi?
But didn't you even catch a glimpse of his face?
Kocanızı hiç görmediniz mi?
You've never seen your husband?
Daha önce hiç bisiklet görmediniz mi?
Haven't you seen a bicycle before?
Onu görmediniz mi?
You didn't see him?
Bir oyunun kostüm provasını hiç görmediniz mi?
Haven't you ever gone to a dress rehearsal for a play?
N'oldu, giyinik bir adam görmediniz mi hiç?
Haven't you ever seen a man in his clothes?
Ayrıca Aziz Elmo'nun ateşini eliyle nasıl tuttuğunu görmediniz mi?
And did you see how he grabbed St. Elmo's fire by the tail?
Görmediniz mi?
Haven't you seen him?
Görmediniz mi?
You didn't see it?
- Görmediniz mi? Huzuru bozdunuz.
- You just saw it, disturbing the peace.
Yani ailenizi hiç görmediniz mi?
You mean you never knew your parents?
- Onu görmediniz mi?
And you haven't seen him?
Onu görmediniz mi?
Haven't you seen her?
Cüzdanını görmediniz, değil mi Baron?
You did not see his pocketbook, did you, Baron?
O çocuğu buralarda görmediniz, değil mi?
Hey, you ain't seen that kid around anyplace, have you?
İşte, ama siz ateş edildiğini görmediniz, değil mi?
There - But you didn't see a shot fired, did you?
Onu hiç görmediniz, değil mi?
You haven't seen him, have you?
- Onları kahvede hiç mi görmediniz?
- You did not see them at all in the café?
Buralarda takılan başka bir denizci görmediniz, değil mi?
No. We haven't seen anyone hanging around here.
Henüz bir çatışma görmediniz derim, öyle mi?
I'd say you've seen no action yet, am I right?