Görüştüğümüze sevindim translate English
384 parallel translation
Tekrar görüştüğümüze sevindim.
It's nice seeing you again.
Yeniden görüştüğümüze sevindim Bayan Tremont.
It's nice to see you again, Miss Tremont.
- Görüştüğümüze sevindim.
- I'm glad to have seen you again.
Tekrar görüştüğümüze sevindim, Boeldieu.
Delighted to see you again, Boeldieu.
Görüştüğümüze sevindim.
Glad to see you.
Görüştüğümüze sevindim.
Glad to see you. Hello, son.
- Görüştüğümüze sevindim.
How nice to see you.
- Tekrar görüştüğümüze sevindim.
- Nice to see you again.
"Görüştüğümüze sevindim" demek isterdim.
I wish I could say I was happy to see you again.
- Yeniden görüştüğümüze sevindim.
- Good to see you again.
Evet, güzeldi, görüştüğümüze sevindim.
Yeah, it's been nice, uh... it's good to see you.
Lord Sinclair, tekrar görüştüğümüze sevindim.
Lord Sinclair, how good to see you again.
- Görüştüğümüze sevindim, Mike.
- Nice to see you, Mike.
- Yeniden görüştüğümüze sevindim.
- It's nice to see you again. - Right.
- Tekrar görüştüğümüze sevindim, Joseph.
- Nice to see you again, Joseph.
Freddy, görüştüğümüze sevindim.
Freddy, it's good to see you.
Görüştüğümüze sevindim, Bay Paul.
- Okay. Nice to see you, Mr Paul.
Görüştüğümüze sevindim.
Good to see you, Mike.
Görüştüğümüze sevindim.
Nice to see you.
Tekrar görüştüğümüze sevindim.
It's very nice to see you again.
Görüştüğümüze sevindim.
Nice seeing you again.
Charles, sevgili dostum. Tekrar görüştüğümüze sevindim efendim.
Charles, my dear chap.
Görüştüğümüze sevindim.
I'm so happy you're here.
Görüştüğümüze sevindim, fakat ben...
I'd love to see it, but I've...
- Görüştüğümüze sevindim, Boggs.
- Nice to see you, Boggs.
Görüştüğümüze sevindim.
Good to see you!
- Görüştüğümüze sevindim.
- Good to see you again.
Tekrar görüştüğümüze sevindim.
Nice to see you again.
Yeniden görüştüğümüze sevindim.
Nice to see you again.
Tekrar görüştüğümüze sevindim hanımefendi.
Nice to see you again, Miss.
Sarah, tekrar görüştüğümüze sevindim.
Sarah knows how to play poker? It's good to see you again.
Tekrar görüştüğümüze sevindim, Bay Jarrell.
It's good to see you, Mr Jarrell.
Görüştüğümüze sevindim Bn. Gruen.
Very nice to meet you, Mrs. Gruen.
Nasılsın, görüştüğümüze sevindim.
It's like, "How are you doing? Slip me some skin."
- Tekrar görüştüğümüze sevindim.
- Good to see you again.
Bunca zaman sonra görüştüğümüze sevindim!
What a pleasure after such a long time!
Görüştüğümüze sevindim.
Good to see you. Enjoy, drink up.
Görüştüğümüze sevindim.
Good to see you.
Akeem, tekrar görüştüğümüze sevindim.
Akeem, it's good to see you.
Tekrar görüştüğümüze sevindim.
I'm glad we met
Tekrar görüştüğümüze sevindim.
- Nice to see you, Mrs. Rainwood.
Görüştüğümüze sevindim doktor.
It's good to see you, doc.
- Yine görüştüğümüze sevindim.
- It's nice to see you.
- Gelebildiğine sevindim. - Görüştüğümüze sevindim, Peter.
- Glad you could come, Edward.
- Görüştüğümüze sevindim.
- It's good to see you.
Tekrar görüştüğümüze sevindim, Bay Corleone.
Nice to see you again, Mr. Corleone.
Görüştüğümüze sevindim, Steven.
Nice to meet you, Steven.
Myra, tekrar görüştüğümüze çok sevindim, şekerim.
Myra, I'm so glad to see you again, my dear.
Görüstügümüze sevindim.
Nice to see you.
- Görüştüğümüze çok sevindim.
- It was a pleasure to meet you.
"Tekrar görüştüğümüze çok sevindim."
Ben, so nice to see you again.
sevindim 225
görüşürüz 4131
görüsürüz 30
görüşmek üzere 485
görüşelim 28
görüşeceğiz 52
görüşürüz o zaman 27
görüşürüz tatlım 22
görüşürüz dostum 23
görüşebilir miyiz 16
görüşürüz 4131
görüsürüz 30
görüşmek üzere 485
görüşelim 28
görüşeceğiz 52
görüşürüz o zaman 27
görüşürüz tatlım 22
görüşürüz dostum 23
görüşebilir miyiz 16