Haklı translate English
94,320 parallel translation
Sanırım haklısın.
I think you're right.
Haklı bir nedenim vardı.
For a good reason.
Evet, haklıydın.
Yeah, you're right.
Doğruya doğru, ekonomik açıdan haklı.
You gotta admit he's right, economically speaking.
Hayır, sen haklısın.
No, you're right.
Haklıydın.
You were right.
- Haklısınız Bay Gilbert.
- I do, Mr. Gilbert.
Haklısın kaptan, canım kaptan.
Yes, captain, my captain.
Haklı da.
Well, he's right.
- Evet, haklı.
Yeah, he is.
Sen haklıydın.
I know you were right.
Haklısın.
You're right.
Diana sence haklı mı John?
Does Diana have a point, John?
Haklısın, değilsin.
No, you're right. You don't.
Bence eğer şu an gerçekten haklıysan, tüm istediğim bu.
I think if you were really you right now, that's all you would want.
- Ve asla haklı olduğunu söylemeyecek.
- And he will never say that you're right.
Harold haklı.
Harold's right.
Tanrım! Haklısın.
My God, you're right.
Haklı da çünkü bu gerçekten bir trajedi ve bu olay karşısında hepimiz sarsılmalı ve üzülmeliyiz.
And rightly so, because this is a tragedy, and we should all feel shocked and saddened.
- Haklıymışsın.
You're right. Yeah.
Eğer haklıysam bu da senin eline geçen fırsat.
And if I'm right, this is your one chance.
Jaha haklıysa ve Becca orada karakan ürettiyse, orada kayıtları bulacaklar... ve Luna'nın kanından Karakan üretecekler.
If Jaha's right and Becca created Nightblood there, they'll find her records, and all they have to do is reverse-engineer it from Luna.
Abby, eğer haklıysan, ihtiyacımız olan mucize Luna.
Abby, if you're right, then Luna's the miracle we need.
Haklısın, burada yapacak işlerimiz var...
You're right that we have a job to do here...
Jasper haklıydı.
Jasper was right.
Umarım haklısındır.
I hope you're right.
Eğer Jaha haklı ve Becca yarattıysa
If Jaha's right and Becca created
Haklısın, Polisten buraya gelmenin yalnızca bir yolu var.
Right, but there's only one way to get here from Polis.
Jasper haklı
Jasper was right.
Gelirken çiçek getirmeliydim, haklısınız.
I should have brought you flowers, and you're right.
Ama adam haklı Kevin.
Yeah, but he has a point, Kevin.
Mateo haklıymış.
Mateo was right.
Geçen defa doğru olduğunu düşündüğünüz şeyi yapıyordunuz, muhtemelen haklıydınız da.
You thought you were doing the right thing last time and you probably were.
Galiba haklısın.
I think you're right.
- Haklısın.
- You're right.
- Haklısın, ama söylemek istedim.
Okay, but I wanted to.
Ne buldun? Jack haklıymış.
Well, Jack was right.
Müfettiş Kim, bunu duymak istemeyeceğinizi biliyorum ama Geonwoo haklı.
Inspector Kim, I know you don't want to hear this, but Geonwoo's correct.
Haklıydın Jack.
You were right, Jack.
Haklıydınız.
You were right.
Bana haklı olduğunu söylettirme.
And don't make me say you were right.
Kesinlikle haklısın. Ne hissettiğinizi hiç bilemem.
You're absolutely right.
Beni haklı çıkardınız.
You proved my point.
Belki de baban haklıydı.
Maybe your father was right.
Peder, Sidney konusunda haklıymış.
Well, the reverend was right about Sidney.
Helen haklıysa bu bir takım çalışması olacak.
If Helen was right, this is gonna be a team effort.
Çok haklısın.
You're so right.
Bence haklılar.
And I think they're right.
- Haklıydın.
- You were right.
Onları sayıyoruz çünkü haklılar.
We do them because they are right.
Eğer haklıysam, bizim Küçük çağırma çalıştı.
If I'm right, our little summoning worked.
haklısın 4682
haklisin 34
haklısınız 730
haklıyım 81
haklıydım 99
haklı değil miyim 37
haklıymış 45
haklı olabilirsin 178
haklısın galiba 26
haklıydın 287
haklisin 34
haklısınız 730
haklıyım 81
haklıydım 99
haklı değil miyim 37
haklıymış 45
haklı olabilirsin 178
haklısın galiba 26
haklıydın 287