Haklıymışsın translate English
1,794 parallel translation
Haklıymışsın, Malamadre.
You were right, Malamadre.
Haklıymışsın.
You were right.
Haklıymışsın, yanıldım.
Well, you were right, I was wrong.
Ona güvenmemekte haklıymışsın.
You were right not to trust him.
Şu işe bak, haklıymışsın.
How about that, you were right.
- Selam. - Zack'in Malluci davasına bulaştığı konusunda haklıymışsın.
So, it looks like you were right about Zack rocking the boat on the Malluci trial.
Hap konusunda haklıymışsın.
You weren't wrong about that pill.
Vay canına! Burayla ilgili haklıymışsın.
You were right about this place.
Haklıymışsın. Gerçekten iyi gününde.
You were right, he is in a good mood.
Doktor konusunda haklıymışsın.
You were right about the doctor.
Haklıymışsın, Isabella'yı seviyor.
You were right. He loves Isabella.
Şüphelerinizde haklıymışsınız.
Well, your suspicions are correct
Haklıymışsın, çok güzelmiş bu bira.
You're right. This is really a good beer.
Haklıymışsın.
You're right.
Haklıymışsın, iyi bir ekibiz.
You were right. We're quite a team.
Haklıymışsınız Binks.
You're right, Binks.
Kumandan haklıymışsınız.
Commander, you're right.
Haklıymışsın dostum.
You got them right, man.
Topher ilgili tamamen haklıymışsın.
You were totally right about Topher.
Haklıymışsın.
It turns out you were right.
Haklıymışsın, bir sır saklıyormuş.
You were right she was hiding a secret.
Sola bakma konusunda haklıymışsın.
You were right about the looking left. I told you.
Görünüşe göre haklıymışsın.
It looks like you're right.
Natalie, haklıymışsın.
Oh, natalie, you were right.
Haklıymışsın.
- You were right.
Haklıymışsın.
You were right the first time.
Yo, haklıymışsın.
No, you're right.
Haklıymışsın. Babam gerçekten ölüyor.
You were right, my father really is dying.
Ama haklıymışsın.
You were right, though.
Haklıymışsın.
Yqou were right.
Haklıymışsın. Bu bir kamyonet.
You were right.
Mahkeme kararıyla Craig Mason'ın tıbbî kayıtlarına baktık, haklıymışsın.
We got a warrant for Craig Mason's medical records. You were right.
Balkon konusunda haklıymışsın, gerçekten çok hoşmuş.
You were right about the balcony, it's really fun.
Haklıymışsınız, PPL satılıyormuş.
And you were right- - P.P.L. is being sold,
Sanırım bitmediği konusunda haklıymışsın.
I guess you were right about this not being over.
Haklıymışsın, zor günler yaşamışız. Ama bu en kötüsü.
Oh, you're right, we've had some rough times, but this is worse.
Haklıymışsın. Bu gerçekten de eğlenceli.
You're right, that's super fun.
Haklıymışsın, Mary Beth.
Well, you were right, Mary Beth.
- Burayı düzeltmek istemekte haklıymışsınız.
- You are right to want to correct this. - Correct what?
Evet, haklıymışsın.
Which is a good thing, I guess.
Haklıymışsın. Manzarası harika.
You're right, it's a great view.
Haklıymışsınız, Bay Bennet.
You were right, Mr. Bennet.
Vay canına. Haklıymışsın.
Wow, you're right.
Haklıymışsın.
you were right and i was wrong.
Yanılıyormuşum. Haklıymışsın.
You were right and we were all wrong.
Sadece bir şey siz rahatsız ettiği zamanlar peynirden dostlar yaptığınızı biliyorum. Haklıymışsın Ken.
You were right, Ken.
Haklıymışsınız efendim.
You're right, sir.
Görüş mesafesi konusunda haklıymışsın.
You're right about the sight.
Haklıymışsın.
Well, you were right.
Haklıymışsınız.
You were right.
Haklıymışsın.
You were right about this one.
haklıymışsınız 20
haklısın 4682
haklisin 34
haklı 645
haklısınız 730
haklıyım 81
haklıydım 99
haklıymış 45
haklı değil miyim 37
haklısın galiba 26
haklısın 4682
haklisin 34
haklı 645
haklısınız 730
haklıyım 81
haklıydım 99
haklıymış 45
haklı değil miyim 37
haklısın galiba 26