English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → English / [ H ] / Hayatımda ilk defa

Hayatımda ilk defa translate English

620 parallel translation
Hayatımda ilk defa... kendimin patronuyum.
I'm my own master... for the first time in my life.
Hayatımda ilk defa bu takımlardan bir tane giyiyorum.
It's the first time I ever had on one of these open-front suits.
Hayatımda ilk defa.
For the first time in my life.
Hayatımda ilk defa böyle korkunç bir vicdan azabı çekiyorum. - Hadi, hadi!
- Come now!
Hayatımda ilk defa gerçekten mutluydum.
For the first time in my life I felt really happy
Hayatımda ilk defa kelimeler boğazıma düğümlenmiş durumda.
For the first time in my life, I'm speechless.
Hayatımda ilk defa yalnızdım.
For the first time in my life, I was lonely.
Hayatımda ilk defa seni görüyorum.
I'm seeing you for the first time in my life.
Hayatımda ilk defa bir şeyden bu kadar eminim.
Its the first thing and only thing I've ever been sure of my life.
Hayır Mary, hayatımda ilk defa, aklıma kusursuz bir fikir geldi.
No, Mary, for the first time in my life, it's a foolproof idea.
Hayatımda ilk defa, bir yıldızın doğuşunu gördüm.
For the first time in my life, I saw a star come into existence.
Erkekler ile olan tecrübelerimde hayatımda ilk defa ekiliyorum.
First time in my experience with men... And I've had a good deal of all sorts. That I've been stood up by anyone.
Hayatımda ilk defa bir adamın öldürüldüğünü görmek istiyorum.
For the first time in my life, I want to see a man killed.
Şu hayatımda ilk defa kendimi fakir hissettim. Çünkü ona verebildiğim tek şey o oldu.
And for the first time in my life, I felt poor, because that was all I had to give.
Ve şu hayatımda ilk defa kendimi zengin hissettim. Çünkü bana karşılık olarak dünyaları verdi.
And for the first time in my life, I felt rich, because he gave me so much in return.
Hayatımda ilk defa çok iyiyim.
I'm well. Really well, for the first time in my life.
Kendimi, hayatımda ilk defa bu kadar önemli hissediyorum.
It's the first time I ever felt important.
Hayatımda ilk defa ipek bir şey giyiyorum.
The first silk I ever wore.
Dün, cinayet davasında baş şüpheliydim ve hayatımda ilk defa bir katil nasıl hissediyor anladım.
Yesterday, I was standing trial for murder... and for the first time, I knew what a murderer felt like.
Hayatımda ilk defa tanıştığım adam...
For the first time in my life I met a man I...
Hayatımda ilk defa, güzel olduğumu hissettim.
For the first time in my life, I felt I was beautiful.
Hayatımda ilk defa düşünmüyorum ve hiçbir şey umurumda değil.
For the first time in my life I'm not thinking and I don't care.
Hayatımda ilk defa çaresiz kaldım.
For the first time in my life I am helpless.
Anne hayatımda ilk defa kendime bakmamı sağladı.
Anne had made me look at myself for the first time in my life.
Hayatımda ilk defa affetmek bu kadar zor geliyor.
For the first time in my life it's hard for me to forgive.
Hayatımda ilk defa, kararımda hatalı olduğumu anlamaya başladım.
I'm beginning to see, for the first time in my life, I was wrong in my judgment.
Hayatımda ilk defa birileri işe yarar bir şey yapmamı istemişti.
It was the first time anyone ever asked me to do anything worthwhile.
Hayatımda ilk defa, kendimi düşünmedim.
For the first time in my life, I... I had no thought for myself.
Hayatımda ilk defa bir Alman kumandan görmek istiyorum, ve o burada yok.
For once I want to see a German commander, and he's not here.
Berger, hayatımda ilk defa...
Berger offered me a contract for the opera which I never had before.
Tuhaf olduğunu düşünebilirsin ama hayatımda ilk defa kendimi bu kadar iyi hissettim.
You might think it's strange but it's the first time in my life that I feel right.
Hayatımda ilk defa kendime ait bir şeyim oldu.
For the first time in my life, I own something.
Hayatımda ilk defa gördüm.
I never saw him before in my life.
Hayatımda ilk defa tatile çıkma fırsatım doğmuş, sen izin vermiyorsun.
My first chance for a vacation in my life and you won't let me take it.
Bu, senin içindi. Hayatımda ilk defa içiyorum.
For you, I'm drinking for the first time in my life.
Bu benim hayatımda ilk defa içki içişim.
First time in my life I ever drank.
Hayatımda ilk defa mutlu olduğumu hissetmem dışında.
Except that for the first time in my life, I was happy.
Ve biliyordum ki hayatımda ilk defa...
And I knew that for the first time in my life...
Ama bugün, bu Pazar sabahı, hayatımda ilk defa olarak ve bu KOW radyo istasyonu yayına başladığından beri ilk olarak müzik çalmayıp size küçük bir öykü anlatacağım.
But I'm here on Sunday for the first time in my life, and for the very first time this KOW radio station begins, not only to DJ and to do my own thing, but to tell you a little story.
Hayatımda ilk defa öldürdüler.
I've killed for the first time in my life.
- Hayatımda ilk defa.
- For the first time in a hungry life.
Hayatımda ilk defa sevdiğim bir yer buldum.
For the first time in my life I found a place that I love.
Hayatımda ilk defa nerede yaşadığımı görüyorum.
For the first time in my life I see where we live.
Hayatımda ilk defa bir partiye tek başıma katılıyorum, özellikle de İtalya'da.
It's the first time I've ever been to a party alone, especially in Italy.
Hayatımda ilk defa mesleğimden utanç duyuyorum.
First time in my life I'm ashamed of my profession.
Ben hayatımda ilk defa başa çıkamadığım bir kadınla tanıştım.
I think... For the first time in my life, I've met a girl I can't fathom.
Polly, hayatımda ilk defa öndeyim!
Polly, for the first time in my life, I'm ahead!
Hayatımda ilk defa bir Varşova Chiantisi içtiğimi biliyor musun?
Hey, you know, it was the only time in my life I ever had Chianti from Warsaw.
Hayatımda ilk defa birini reddettim.
The only ones I regret were among the first.
Hayatımda ilk defa böyle bir dağınıklık gördüm.
That's the spreadingest stuff I ever saw in my life.
45 yıllık hayatımda bildiğim kadarıyla bu ilk defa oluyor.
First time i  s happened here, to my knowledge, in 45 years.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]