Hayır yok translate English
21,448 parallel translation
- Yok hayır!
- No!
- Yok hayır.
- No.
Yok hayır.
No.
Yok hayır!
No!
- Yok hayır.
- No. - Okay, good.
- Hayır, zaman yok.
- No. No time.
Hayır, tabii ki yok.
No, of course not.
Hayır, hazine falan yok.
No, no. There is no treasure.
- Hayır, eşek filan yok!
- No, there's no donkey!
Hayır, gemide yiyecek bir şey yok.
No, no, we don't have any food on board.
- Yok hayır?
- No?
Yok hayır.
N-no.
Yok hayır.
Martin :
- Mal mülk yok değil mi? - Hayır.
- There's no possessions, right?
- Hayır, yok.
No, no, no.
- Yok, yok, yok. Hayır, olamaz.
- No, no, no, no, no.
"Sinyal Yok" - Hayır, hayır, hayır.
No, no, no, no!
Yok hayır! yemek isterim Burada seninle, anne.
I would like to eat right here with you, mom.
Yok hayır!
No! Mom!
Yok hayır! Sen nesin hakkında konuşmak?
What are you talking about?
Yok hayır. Kolay.
It's easy.
Yok hayır.
I saw it.
Yok hayır.
No. Sure.
- Seninle gelmeme izin ver. - Yok hayır!
- Let me come with you.
Silin, pendeja. Yok hayır!
Roll it down, pendeja.
Hayır, bunu yapmana gerek yok.
No, you don't have to do that.
Benimse öyle yöntemlerim yok, hayır.
Me, I got no such methods, no.
Hayır, hiçbir fikrim yok.
No, I can't say as I do.
"Simya, yok olma, altına dönüşme" Hayır, bunlar değil.
"Alchemy, vanishing, lead into gold." No, that's not it.
Yok hayır...
No...
Hayır, yok. Hava saldırısı istedik.
No, we don't have time to fuckin'move.
Yok, hayır.
No, no.
Hayır, yok öyle birşey!
No, I'm not!
Gel, hadi, hayır dostum, kimliğe gerek yok, hadi. Tamam.
Get in, come on, no, man, I don't need your license, come on.
- Hayır, hayır, kadın yok.
- No, no, no girls. Okay.
Hayır, yok artık, Robert Gundy değil.
No, come on. Not Robert Gundy.
Hayır, seni ilk gördüğüm andan beri başka seçeneğim yok.
No, I haven't had a choice about how I felt since the moment I saw you.
Yok hayır?
No?
Sen bilgece birisin. Yok hayır.
You're a wise-ass.
Şarkı söylediğin şey. Yok hayır.
That thing you sing.
Hayır, hayır, gerek yok.
No, no, no, that's fine.
Hayır, yok.
- Sí! Eden!
Hayır, hiçbiri yok.
No, nothing.
Hayır, ters çevirme yolu yok.
No, no flipping way.
Ben aptal mıyım falan mıyım? Yok hayır.
Am I stupid or something?
Hayır, bakın, anne, bu sefer, sana kanıtı kanıtlıyorum Gevşek uçları bağlamak için yardımcılarına ihtiyacınız yok.
No, see, mom, this time, I'm proving to you you don't need your helpers to tie loose ends.
- Tanrım, hayır. Yok hayır.
- Oh, God, no.
- Hiç iyi gitmiyor. - Yok hayır.
- It's not going well at all.
Lanet kız. Yok hayır!
Damn, girl.
- Hayır. Hiçbir fikri yok.
- No, she has no idea.
- Buralardan değilsin değil mi? - Yok hayır.
- You're not from around here, are you?
yoko 23
yokohama 35
yok artık 174
yokum 65
yok ya 124
yoksa 930
yok öyle bir şey 68
yoksa sen 40
yok ol 36
yok mu 410
yokohama 35
yok artık 174
yokum 65
yok ya 124
yoksa 930
yok öyle bir şey 68
yoksa sen 40
yok ol 36
yok mu 410
yoksa ben 17
yok ki 29
yok daha neler 57
yoktur 42
yok birşey 158
yok canım 523
yok bişey 18
yoksa ne olur 26
yok oldu 57
yoktu 131
yok ki 29
yok daha neler 57
yoktur 42
yok birşey 158
yok canım 523
yok bişey 18
yoksa ne olur 26
yok oldu 57
yoktu 131
yok bir şey 967
yoksa ne 75
yok musun 43
yok et 47
yok yahu 26
yoksa seni öldürürüm 37
yoksa o 24
yok etmek 16
yok hayır 73
yok efendim 65
yoksa ne 75
yok musun 43
yok et 47
yok yahu 26
yoksa seni öldürürüm 37
yoksa o 24
yok etmek 16
yok hayır 73
yok efendim 65