Hepimize translate English
2,521 parallel translation
Veya hepimize balkabağı ver.
Or give each other some squash.
Hepimize bol şans!
Good luck to us all!
Sana hamd ederim, sana kulluk ederim, lütfen hepimize rehberlik et ve bu adama sahip olan tüm canlıları yok et.
I praise you, I worship you, please guide all of us and banish all creatures possessing this man.
Bu doğum müjdesi, hepimize iyi gelecek.
The news of the birth will do us all good.
Hepimize geçmiş olsun.
We must put it behind us now.
Hepimize hakaret ediyorsun.
You're insulting us all.
"Nazdarovya" hepimize.
"Nazdarovye" and all that.
Bulaşıcı bir şey varsa, hepimize bulaştı demektir.
If there's a contagion, we were all exposed.
Ev hepimize yetecek kadar büyük, tamam mı?
This house is big enough for all of us, alright?
bu yüzden onu affet ve hepimize merhamet göster....
so forgive him... and have mercy on us both.
. Hepimize tebrikler.
I guess it's congratulations to all of us.
Gerçekte olanlar siktiğimin bir vuruşundan da fazlasıydı ve hepimize de ikinci bir şans veriyordu.
What really happened was more of a fuck-up than a shoot-out. And gave us all a second chance.
Bu hepimize olacak.
This is gonna happen to all of us.
Ayrım yapmaksızın ölüm hepimize gelecek.
Without exception, death will come to each and every one of us.
Hepimize biraz akşam yemeği ayarlayacağım.
I'm gonna fix us all some dinner.
Hepimize yalan söyledin.
You lied to all of us.
Etrafta hepimize yetecek kadar para var, adamım.
There's enough money to go around for all of us, man.
Hepimize gerçek bir ilham kaynağıydı. Bana bile.
He was a real inspiration to all of us, even me.
Ama onlar ilkti. Hepimize hayat verdiler.
But they were the first the ones that bred life to all of us.
- Hepimize "Zenci Çokomeli" alacağım.
- I'll go buy us all'Negro's kisses'.
Vaha'da bütün suyu Bog kontrol eder! Ve hepimize buradan gitmenizi emrediyor!
Bog controls all the Water in the billabong, and he commands that all of you leave!
Hepimize yetecek kadar yer ver.
Room for everyone.
Hepimize kötü bir ders oldu. -
It was an unfortunate lesson for all of us.
Biliyorsun, hepimize şuanda Bu düğünü yapmak iyi gelecek.
You know, we're all gonna have to be in this wedding now.
Burada neler oldu? Hepimize ne oldu?
What happened here happened to all of us.
O, hepimize eşitlik sağlayandır. Et ve kemikten ibaret bedenler, geldiği yer olan toprağa ruhlarımız ise ait oldukları yere, tanrı katına dönerler.
He provides for all equally and the dust shall return to the earth from whence it came and the life breath return to the Lord who gaveth it.
Neden hepimize bir iyilik yapıp, kızımın geriye kalan hayatından çekip gitmiyorsun.
So, why don't you do us all a favor, and piss off out of what's left of her life.
Aslında hepimize verilmiş.
We have all been drugged.
Hepimize yeni birer telefon alacağım.
I'll get us all new phones.
Bence, o hepimize yardım etmeye çalışıyor.
I think he's just trying to help all of us.
Kızgınlığını hepimize gösterdi.
He showed His anger to all.
Eğer değer verdiği kişileri öldürmeye başlarsan hepimize cehenneme gitmemizi söyler.
If you start killing the people she cares about, she'll tell us all to go to hell.
Hepimize yardım edemez misin?
I mean, couldn't you help all of us?
Hepimize karşı ikiniz mi?
What, us against...
Sen gizli bir silahsın, Rachel Berry sana yardım ederek, hepimize yardım ediyorum.
You're our secret weapon, Rachel Berry, and by helping you, I help us all.
Bu okul hepimize bir sürü şey armağan etti, özellikle de bana.
This school has given us all so many gifts, me especially.
Neyse, hükümet sosyal demokrasiyi ve liberalliği hepimize zorluyor.
Anyway, the government forces social democracy and liberalism on us all.
- Hepimize ders oldu.
It's a lesson for us all.
Eğlenmenin hepimize işkence gibi geldiğini sanıyordum.
I thought we were all far too tortured to have fun.
"Hepimize birden bir şey yapamaz." diye düşünmüşlerdir.
They probably thought, "He can't rape nine of us."
Hâlâ hepimize sen bakıyorsun.
You are still supporting all of us.
Hepimize iyi şanslar.
Good luck to all of us.
- Hepimize yetmeli o halde.
It has to make do for all of us.
Bu fotoğrafı hepimize yollayabilir misin?
Could you please forward this picture to all of us?
Hepimize ne sikim oldu böyle?
What the fuck has happened to us all.
Neden hepimize yardımcı olmuyorsunuz, Dedektif Pullman?
Why are you offering to help us out at all, Detective Pullman?
İkisinde de seni istemediğimi düşünmeye başladım. Neden hepimize bir iyilik yapmıyorsun, pezevenk?
I'm starting to think I don't want you in either, so why don't you do us all a favor, g-bag?
Neden hepimize birer kopyasını yollamıyor?
Why not send copies to all of us?
Bu dünyada hepimize yetecek mutluluk var, değil mi Çünkü günün birinde ikimiz bir olacağız Her ruh sana yalancı damgası çakıp
250 ) } kono sekai ni wa takusan no shiawase ga arun da ne 250 ) } この世界にはたくさんの幸せがあるんだね isn't there?
- Hepimize bir bakın.
Yeah?
"Sunday In Love" hepimize uyuyor.
'Explosions in the sky works for all of us.
hepimiz 265
hepimizin 38
hepimiz gibi 27
hepimiz biriz 41
hepimiz iyiyiz 17
hepimizi 34
hepimiz mi 18
hepimiz biliyoruz 28
hepimiz birimiz 20
hepimiz birimiz için 25
hepimizin 38
hepimiz gibi 27
hepimiz biriz 41
hepimiz iyiyiz 17
hepimizi 34
hepimiz mi 18
hepimiz biliyoruz 28
hepimiz birimiz 20
hepimiz birimiz için 25