English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → English / [ H ] / Hissedebiliyor musun

Hissedebiliyor musun translate English

543 parallel translation
Kollarıma güç veren cesareti hissedebiliyor musun?
Do you sense the courage That now sustains my arm?
Nasıl üşüdüğümü hissedebiliyor musun?
Can you feel how cold I am?
- Onu bu kadar güçlü hissedebiliyor musun?
- Do you feel it strongly?
Hissedebiliyor musun?
Can you feel it?
- Yani oradakileri hissedebiliyor musun?
- Who's that he's sensed there?
Sen de hissedebiliyor musun?
Feel it. Do you feel it?
" Hissedebiliyor musun?
" Can you feel?
Hissedebiliyor musun sana olan aşkımı?
Can you feel how much I love you?
Tekmeyi hissedebiliyor musun?
Can you feel it kicking?
Şunlara bak ; evliliğin birbirine aşırı düşkün mutluluğunu hissedebiliyor musun?
Look at them ; don't you sense that cloying conjugal bliss?
Bunu hissedebiliyor musun?
Can you feel that?
- Beni hissedebiliyor musun?
Can you feel me?
Ama o an gerçekten de, kendini ona yakın hissedebiliyor musun?
But have you ever felt you're really close to her?
Ne hissetiğimi hissedebiliyor musun?
Can you feel what I feel?
Hissedebiliyor musun?
Feel me?
Hissedebiliyor musun?
Could you feel it?
Bu sert sakalı ve şu kuvvetli kollarımı hissedebiliyor musun?
Can you feel this rough beard, and these strong arms that I have?
- Bunu hissedebiliyor musun?
- Can you feel that at all?
Rüzgar geliyor hissedebiliyor musun?
The wind is coming up... Can you feel it? The grass...
Elimi hissedebiliyor musun?
Can you feel my hand?
Onun ben olduğumu hissedebiliyor musun?
Can you feel that it's me?
- Bunu hissedebiliyor musun?
- You feel it? - What?
Acıyor! Şimdi kendini kadın gibi hissedebiliyor musun?
So you can feel?
Öldüğünü hissedebiliyor musun?
But can you feel that he's dead?
# Evet, hadi bebeğim. Sıcaklığı hissedebiliyor musun? #
♪ Yeah, come on, baby, can you feel the heat?
Ruhunun büyüdüğünü hissedebiliyor musun?
Can you feel your spirit growing?
- Suyu hissedebiliyor musun, Lester?
FEEL THAT WATER, LES? IT'S GOOD.
Hala düşüncelerimi hissedebiliyor musun?
Can you still sense my thoughts?
Soğuğu hissedebiliyor musun?
Can you feel the cold?
- Bunu hissedebiliyor musun?
- Can you feel this?
Bunu hissedebiliyor musun?
Do you feel that? Do you feel that?
- Sen bunu hissedebiliyor musun?
- But you don't have feelings.
Sam, beni hissedebiliyor musun?
Sam, can you feel me?
- Bunu hissedebiliyor musun?
- Can you feel it?
Bruce, hissedebiliyor musun?
Bruce, you feel it? It's bitching!
Odadaki tarihi hissedebiliyor musun, Peg?
Can you feel the history in the room, Peg?
Ne söylediğimi... kalbinde hissedebiliyor musun?
Can you feel in your heart... what I am saying?
Bütün şu titreşimleri hissedebiliyor musun?
Can you feel all those vibrations?
- Hissedebiliyor musun?
- You can? - l think so.
Bunu hissedebiliyor musun?
Larry. Can you feel it?
Sana şu an yaptığımı hissedebiliyor musun, şekerim?
Can you feel that, buddy?
Hissedebiliyor musun Jack?
Can you feel it, Jack?
Elektrik karıncalarının takımlarını dişleğini hissedebiliyor musun?
Can you feel those electric ants nibbling at your privates?
Onu hissedebiliyor musun?
Can you feel where it is?
Vaktin geldiğini hissedebiliyor musun?
Do you feel it comin'on?
Gözlerimi üstünde hissedebiliyor musun?
Can you feel my eyes on you?
Yüreğine baktığımı hissedebiliyor musun?
Can you feel me look into your heart?
Beni karnının ta içinde hissedebiliyor musun?
Can you feel me in the pit of your stomach?
Beni içinde hissedebiliyor musun?
Can you feel me in you?
Hissedebiliyor musun? Havadaki enerjiyi.
Feel the energy in the air.
Heyecan hissedebiliyor musun, Peg?
Can you feel the excitement, Peg?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]