Hiç şansın yok translate English
890 parallel translation
Hiç şansın yok, Rosie.
Nix cracking, Rosie.
- Burada hiç şansın yok.
- You're out of luck here.
Fakat sorun şu ki, Connors, hiç şansın yok.
But the point is, Connors, you haven't got a chance.
Kaçmak için hiç şansın yok, Ann.
There's no chance for you, Ann, no escape.
Hiç şansın yok ki.
You haven't got a chance.
- Hiç şansın yok.
- Not a chance.
- Hiç şansın yok.
- As much as a snowball in an incubator.
Hiç şansın yok!
You have no chance!
"O, hayır Hiç şansın yok"
♪ Oh, no you haven't a chance ♪
- Hiç şansın yok kardeşim.
- Not a chance, brother.
Joe, hiç şansın yok.
Joe, you haven't got a chance.
- Hiç şansın yok.
- The police will be out in hundreds.
Jarrett, hiç şansın yok.
Jarrett, you haven't got a chance.
Kadınlar konusunda hiç şansın yok.
You have no luck with women.
Hiç şansın yok.
You haven't got a chance!
- 90 gün! - Hiç şansın yok.
- You have no such deal.
- Hiç şansın yok.
- You have no chance
Hiç şansın yok.
You haven't got a chance.
Hiç şansın yok. Bir tek elindeki şu silah kaldı!
You'd better hang on to it, because without it, you're nothing.
- Hiç şansın yok!
Not a chance.
- Hiç şansın yok...
- You've got no chance...
O açıklamayı yapmanda senin haklı olduğunu kanıtlayacak... bir şey bulamazsak hiç şansın yok
You don't have a chance if they don't let us try to prove you were justified... in making that big pronouncement of yours.
Ama "Onaylanmadı" yazarsa, hiç şansın yok.
But "disapproved," you haven't a prayer.
Hiç şansın yok.
You ain't got a chance.
Hiç şansın yok seni pislik!
Not a chance, you slime!
Oh, hayır, hiç şansın yok, Pop.
Oh, no, not a chance, Pop.
Hiç şansın yok, adamım.
You're out of luck, old man.
Hiç şansın yok.
Not a chance.
Hiç şansın yok, Clint.
Not a chance. Clint.
Hiç şansın yok!
You don't have a chance!
Brad, oğlum, hiç şansın yok.
Brad, my boy, you haven't got a chance.
Benimle uyuma şansın hiç yok.
I can sleep with you. I can't sleep with you.
Böyle devam ederseniz, hiç şansınız yok. Kazanmak zorundayız!
The way you're playing, you couldn't beat a girls'basketball team.
Lattimer'in adamlarına karşı hiç bir şansın yok.
You ain't got a chance against Lattimer's men.
- Hiç şansınız yok.
- Not a chance.
Buradaki durumu biliyorum ve hiç bir şansınız yok.
I know the situation, and there's no chance.
Bakın, Ejderha'nın hiç şansı yok.
Look, the Dragon ain't got a chance.
- Hiç şansın yok.
- You haven't got a chance, Walter.
Azizim Blore, kanımca hiç şansınız yok.
My dear Blore, in my opinion you haven't a chance.
Evet, bir adamın New York'daki bu dedektifler karşısında hiç şansı yok.
Yeah, a man hasn't got a chance with these New York detectives.
Hiç şansın yok.
You haven't a chance.
Hiç bir şansınız yok.
YOU HAVEN'T GOT A CHANCE.
Güzelliğin, zekânın ve kusursuzluğun hiç şansı olmadığı şu dünyaya ait olmasındansa, yok olmasını yeğledim.
I wanted to destroy it rather than let it be part of a world where beauty and genius and greatness have no chance.
Hiç şansının olamayacağı bir dünyada yok edildiğini görmektense şimdi terk edeceğim seni.
I'll give you up now myself rather than watch you destroyed by a world where you have no chance.
Hele benim gibi birini arıyorsan şansın hiç yok.
You'd want a man like me, who'd knuckle under to no one - least of all you.
Hiç şansınız yok.
You haven't got a chance.
Kadın muhabirlerin erkeklerin karşısında hiç şansı yok. Hele böyle konularda.
Well, we women reporters have a tough job competing with the men especially on important stories like this.
- Hiç şansınız yok.
You haven't got a chance.
Televizyon içinde olduğunuzu düşünün izleyici her an sizi kapatabilir ve bunu engellemek için hiç bir şansınız yok.
Imagine if you can, the terror of being inside a television set... knowing that any moment, the viewer may shut you off... and being powerless to prevent it.
Günümüzde o heriflerin neredeyse hiç şansı yok. Radyo ve onca bilgiyle her şey onların karşısında.
Fellas like that hardly have a chance nowadays with radio and all that science against them.
Hiç kalma şansın yok mu?
Any chance you'll stay?
hiç şansınız yok 35
şansın yok 21
yoko 23
yokohama 35
yok artık 174
yokum 65
yok ya 124
yoksa 930
yok öyle bir şey 68
yoksa sen 40
şansın yok 21
yoko 23
yokohama 35
yok artık 174
yokum 65
yok ya 124
yoksa 930
yok öyle bir şey 68
yoksa sen 40
yok ol 36
yoksa ben 17
yok mu 410
yok ki 29
yok daha neler 57
yoktur 42
yok canım 523
yok birşey 158
yoksa ne olur 26
yok bişey 18
yoksa ben 17
yok mu 410
yok ki 29
yok daha neler 57
yoktur 42
yok canım 523
yok birşey 158
yoksa ne olur 26
yok bişey 18
yok oldu 57
yoktu 131
yok bir şey 967
yok musun 43
yoksa ne 75
yok et 47
yok yahu 26
yoksa o 24
yok etmek 16
yoksa seni öldürürüm 37
yoktu 131
yok bir şey 967
yok musun 43
yoksa ne 75
yok et 47
yok yahu 26
yoksa o 24
yok etmek 16
yoksa seni öldürürüm 37