Hiçbiri translate English
9,067 parallel translation
Kasabanın her yeri kahraman dolu ama hiçbiri beni durdurmayı başaramadı henüz.
There are heroes all over this town, and none of them have been able to stop me yet.
Çünkü onlardan hiçbiri ben değil.
Well, that's because none of them... are me.
Bunların hiçbiri mantıklı gelmiyor, Tony.
None of it makes sense, Tony.
Bize söylediği şeylerin hiçbiri gerçek değildi.
But nothing he ever told us was true.
Hiçbiri sürüşün kadar korkutmadı.
All less scary than your driving.
Korkarım ki diz çökmüş din adamlarının hiçbiri kâfirin baltasının çoktan vermiş olduğu hükmü değiştirebilir.
I fear no number of kneeling clergymen will change what a heathen's axe has already decreed.
- Bunların hiçbiri üzerime vazife değil.
None of this is my business.
Hiçbiri sağ kalmayacak.
Every last one of them dies!
Hiçbiri evine geri dönmemiş.
They never returned home.
Hiçbiri Kindzi değil.
None of these are Kindzi.
Neyse, tüm tedarikçilerle konuştum ve hiçbiri iri yarı, güçlü, tehdit edici görünmeyen ve yakın zamanda terk edilip planlarını iptal eden bir kadın hatırlamıyor.
I need that in my life. Anyway, I talked to all the vendors and none of them remember a large, strong non-threatening woman who was recently dumped by her fiance so she had to cancel all of her plans.
Boşanan kadın tedarikçi buldum, ama hiçbiri son 6 ayda boşanmamış.
I found several female vendors who went through a divorce, but none in the past 6 months.
Hiçbiri caddede değil.
Nothing of them on the street.
Hiçbiri sana direk olarak benle ilgili bir şey sordu mu?
Has anyone asked you anything directly about me?
Ve bunların hiçbiri onu savunmanı etkilemeyecek mi?
And none of this can affect the way you defend him...
Bunların hiçbiri gerçek gibi gelmiyor.
None of this feels real.
Parmak izi, dişleri, kan tahlili... Hiçbiri sistemde sonuç vermedi.
Print, dental, bloodwork... there is nothing in the system.
Doğru hiçbiri birbirine benzemez.
True, no two are alike.
[bayılmadım] Bunların hiçbiri çok yararlı.
[sniffs] None of them very helpful.
Babam çocukken bana bir-iki ders vermişti. Ama gerçekten dürüst olmak gerekirse hiçbiri bir anlam ifade etmemişti... Şimdiye dek.
My dad gave me a lesson or two when I was a kid, but to be completely honest with you, it never really clicked until... now.
- Oh, hiçbiri alınmadı.
- Oh, none taken.
1954 ile 1980 yılları arasında hiçbiri aktif değildi. Bildiğimiz kadarıyla yani.
Between 1954 and 1980, none of them active... that we know of.
Hiçbiri böyle bir şey yapmış olamaz.
None of them would have done anything like this.
Sizi temin ederim ki hiçbiri bana birisini öldürdüklerini söylemedi.
Well, I assure you, no one told me that they murdered anyone.
Bu olaydan sonra Laura denen kızı arıyor hem de arka arkaya 6 kere. Hiçbiri cevaplanmamış.
Right after that, he calls this Laura six times in a row- - all the calls went unanswered.
Muhtemel alıcılardan hiçbiri dostlarımızdan değil.
And none of the potential buyers are our friends.
- Onların hiçbiri bizde yok.
We don't have any of those.
Bunların hiçbiri Kindzi değil.
None of these are Kindzi.
Ama okul kurallarından hiçbiri bize uygun değil.
But neither exams nor school regulations can define us.
Çok hızlı biri daha geliyordu ve hiçbiri henüz ondan haberdar değildi.
There's another very fast one coming none of them know about yet.
Hiçbiri kayıp değil. Demek ki biri formülü çözmüş.
None turned up missing, which means someone must have figured out the recipe.
Hiçbiri tam anlamıyla uyum sağlamış gibi gelmedi.
None of them seem too well adjusted.
Hepsi bir gösteriden ibaretti ve öldüğünü sanmasam hiçbiri yaşanmazdı.
It was all a show and it would never have happened if I didn't think you were dying.
Hiçbiri yok.
There's none of that.
... kırmızı giydiği için ve diğer trenlerin hiçbiri... -... onu orada göremediği için mutluydu. " - Bayan Donahue?
Need to blow down her CO2, take her off the vent and bag her, give her a dose of Mannitol, and increase her Dopamine drip to 12.
Hastalar bana pek çok iğrenç şey söyledi. Hiçbiri o odada Denzil Joy ile beraberken hissettiğim kötü duyguyu yaşatmadı.
I've had everything nasty a person could throw at me, none of it a patch on the sick feeling I got being in that room with Denzil Joy.
Kayıp bilim adamlarının hiçbiri burada değil.
None of the missing scientists are here.
( BAĞIRARAK ) Hiçbiri bu olmayacak! ( ÇIĞLIK SESLERİ )
( Yelling ) Neither will this!
Bahse girerim ki içlerinden hiçbiri burada yasal olarak bulunmuyordur. Tamamdır, oğlum!
I'll bet not one of them is here legally.
- Hiçbiri çalışmıyor ama yine de var.
And none of them work, but still.
Bu yer sıkı şekilde korunurdu, ama şimdi hiçbiri çalışmıyor.
This place would have been heavily guarded, but now everything's defunct.
Bunların hiçbiri senin yüzünden olmadı.
None of this is your fault.
Ama hepsinin ipliklerini kontrol ettim ve bunlardan hiçbiri çavuşun arabasındakiyle eşleşmiyor.
Okay, it seems like there's something sewn into all of these, but I tested the fibers and none of them are the one that Sergeant Gleason had.
Hiçbiri değildi.
None of them were.
Fakat bunların hiçbiri umurumda değil.
But I don't care.
Bunların hiçbiri bana uymaz.
I'm not okay with any of that.
Olabilir ama oda kilitliymiş, giriş veya çıkış izi yok. Bir sürü konuk varmış ama hiçbiri odaya giren birini duymamış.
Could be, but the inn was locked up, no signs of entry or exit, a half a dozen guests, none of whom saw or heard any intruders.
Aslında hiçbiri olmadı.
None of the above, actually.
İlk başta Miguel'i almasına izin verseydin bunların hiçbiri yaşanmamış olurdu.
All this could have been avoided if you had let him take Miguel in the first place.
Çünkü makinelerimden hiçbiri bu şeyleri çalamıyor şu an.
Because none of my machines work that play the things.
- Hiçbiri.
- Neither.
hiçbirini 23
hiçbirimiz 25
hiçbiriniz 26
hiçbir şey 4260
hiçbir sey 26
hiçbir şey anlamadım 43
hiçbirşey 492
hiçbir şey anlamıyorum 56
hiçbir şey yok 457
hiçbir şeye dokunma 57
hiçbirimiz 25
hiçbiriniz 26
hiçbir şey 4260
hiçbir sey 26
hiçbir şey anlamadım 43
hiçbirşey 492
hiçbir şey anlamıyorum 56
hiçbir şey yok 457
hiçbir şeye dokunma 57
hiçbir şey istemiyorum 65
hiçbir şey yoktu 36
hiçbir şey olmuyor 60
hiçbir şeye 82
hiçbir şeye ihtiyacım yok 25
hiçbir şey söyleme 96
hiçbir şeyin yok 23
hiçbir şeyim yok 92
hiçbir şey olmadı 177
hiçbir şey hissetmiyorum 56
hiçbir şey yoktu 36
hiçbir şey olmuyor 60
hiçbir şeye 82
hiçbir şeye ihtiyacım yok 25
hiçbir şey söyleme 96
hiçbir şeyin yok 23
hiçbir şeyim yok 92
hiçbir şey olmadı 177
hiçbir şey hissetmiyorum 56