Hiçbirini translate English
3,385 parallel translation
Hiçbirini tanımıyorum.
But I don't know any of them.
McCann ve o parçalanmış adam. Ama hiçbirini ben yapmadım.
McCann and that chopped-up loser, and I didn't do any of it.
Bunların hiçbirini hatırlamıyorum.
I don't remember any of that.
Ben de olgunlaşana kadar onlardan hiçbirini yapmamıştım.
I didn't do any of that stuff till I was older either.
Sam bunların hiçbirini hatırlamayacak.
Sam will not remember any of this.
- Bilseydim bunların hiçbirini yapmazdım.
I never would have done any of this if I had known.
- Sen olmasan bunların hiçbirini yapamazdım.
I couldn't do any of this without you.
- Ama hiçbirini bulamadınız.
- But you didn't find any of them.
Onunla geçirdiğimiz 100 saat içerisinde bunların hiçbirini fark etmedik.
We didn't see any of those in the hundred hours we spent with him.
Önerdiğim şey de bu işte ; madem şu an ilgilenemiyoruz yayın bitene kadar hiçbirini kafaya takmayalım.
That's why my suggestion is since we can't deal with it right now, not to worry about it until we're off the air.
Ve biliyorum, bunların hiçbirini yapmazdın eğer Idaris olmasaydı.
And I know you wouldn't have done these things if it wasn't for Idaris,
-... hiçbirini ben yazmadım. - Evet, anlıyorum.
I-I know those things are probably on my profile, but I did not write any of those things.
Yo, yo, yo. Adamlarımızın hiçbirini tehlikeye atma.
Don't put any of our people in jeopardy.
Keşke bunların hiçbirini öğrenmeseydim.
I wish I didn't know any of this...
Bu isimlerin hiçbirini yüksek sesle söylemedim.
I've never said any of these names out loud to anyone.
Babama söyle, dolabımı ne kadar tasarımcı ceketiyle doldurursa doldursun hiçbirini giymeyeceğim.
Tell my father no matter how many designer coats he crams in my closet, I'm not wearing one.
O insanların hiçbirini tanımıyorum.
I don't know any of these people.
O şey diğer hedeflerinden hiçbirini yanında götürmemişti.
That thing - - it hasn't taken any of its other targets.
Bunların hiçbirini yapmak istemiyorum.
I don't want to do any of this.
Bana bunların hiçbirini söylememiştin.
You didn't tell me any of this stuff.
- Hiçbirini tanımadı.
- He did not recognize anyone.
Bunların hiçbirini öğretmediniz.
You haven't taught us any of this.
"Biliyor musunuz, bunların hiçbirini dinlemeyeceğim, " Sadece içimde olan şeye odaklanacağım. " mı diyorsun?
"I'm just gonna focus on what's inside of me?"
Hiçbirini hatırlamıyor musun?
Do you really not remember any of it?
- Hayır, ben hiçbirini kaçırmadım. Adil değil bence.
No, I got them all, but I feel cheated.
Hiçbirini kanıtlayabilir misin?
Can you prove any of it?
Senin hakkındaki hislerimin hiçbirini değiştirmedi.
And it doesn't change how I feel about you.
Bunların hiçbirini üzerine almıyacaksın, değil mi?
You're not gonna take responsibility for any of this?
Biz bunlardan hiçbirini yapmak zorunda değiliz, değil mi?
We don't have to do any of that stuff, huh?
- Hiçbirini anımsıyor musun?
- Do you recognise any of these?
Toplantının gizliliğinin olmadığını bilseydim onların hiçbirini söylemezdim.
Mycroft. I wouldn't have said anything at all if I'd known the meeting was compromised.
Bunların hiçbirini istemiyorsun.
You don't want this at all.
Bunların hiçbirini umursamıyorum.
I don't care about any of that.
Hiçbirini yeme ama. Evvela şekerlerde jilet var mı diye hastanede röntgen çektireceğim.
But don't eat any of it till I can take it to the hospital and have it X-rayed for razor blades.
Eski dosyalarından hiçbirini çözmedin ve şimdi de bir yenisini aldın.
so you haven't solved any of your old cases, and yet you've taken on a new one.
Düzinelerce şişman kadın kıyafeti çizdim ve hiçbirini beğenmedim.
I've made dozens of sketches of the fat lady dress and I hate all of them.
Hiçbirini kasten yapmıyor.
It's just how he is.
- Bunların hiçbirini anlıyor musun?
- You get any of that?
Hayır, hiçbirini dememelisin.
No, you should not say any of that.
Daha çarpıcı bir cep mendili seçtim ki gömleğimin çizgilerini ortaya çıkarsın. Sen bunların hiçbirini düşünmezdin çünkü sebebini söylemiştim.
And I chose a bold pocket square to bring out the stripe in the shirt... all of which you wouldn't have thought of because, well, I've already said.
Bunların hiçbirini yapmadın.
You didn't do any of this.
Beckler'in hiçbirini tanımadığımı söyledim.
I told you I don't know any Becks.
Bu modaların hiçbirini sevmiyorum.
I hate all these stupid trends.
Anne, hiçbirini bilmiyorsun ki.
Mom, you don't know this at all.
'Çünkü bunların hiçbirini şansa bırakmaya niyetim yok.
'Cause I'm not leaving any of this to chance.
- Bunların hiçbirini daha önce görmediğine inanmamı mı bekliyorsun?
- Do you really expect me to believe that you've never seen any of this before?
Bunların hiçbirini o olmasaydı yapamazdım.
I don't think I can handle any of it without him.
Bunların hiçbirini yapmayacağım. Bunu arkadaş ve aile indirimi olarak düşün.
Consider it the friends and family discount.
- Hiçbirini!
Nothing!
Bunlardan hiçbirini hatırlamıyorum.
I don't remember any of that.
Dediklerimin hiçbirini dinlemedin mi? - Dinledim.
Didn't you hear a word I said?
hiçbiriniz 26
hiçbir şey 4260
hiçbir sey 26
hiçbir şey anlamadım 43
hiçbirşey 492
hiçbir şey anlamıyorum 56
hiçbir şey yok 457
hiçbir şeye dokunma 57
hiçbir şey yoktu 36
hiçbir şey istemiyorum 65
hiçbir şey 4260
hiçbir sey 26
hiçbir şey anlamadım 43
hiçbirşey 492
hiçbir şey anlamıyorum 56
hiçbir şey yok 457
hiçbir şeye dokunma 57
hiçbir şey yoktu 36
hiçbir şey istemiyorum 65
hiçbir şey olmuyor 60
hiçbir şeye ihtiyacım yok 25
hiçbiri 122
hiçbir şey söyleme 96
hiçbir şeye 82
hiçbir şey hissetmiyorum 56
hiçbir şeyin yok 23
hiçbir şey bilmiyorum 160
hiçbir şeyim yok 92
hiçbir şey olmadı 177
hiçbir şeye ihtiyacım yok 25
hiçbiri 122
hiçbir şey söyleme 96
hiçbir şeye 82
hiçbir şey hissetmiyorum 56
hiçbir şeyin yok 23
hiçbir şey bilmiyorum 160
hiçbir şeyim yok 92
hiçbir şey olmadı 177