Ihtiyacım translate English
127,537 parallel translation
Enerjiye ihtiyacım olacak
I'm gonna need the energy.
O sonuncusu ve Liv için ihtiyacımız var.
It's the last one, and we need it for Liv. Do you have it with you?
Uzun bir gündü ve bana ihtiyacım olan şeyi verebilecek tek kişi sensin.
- It's been a long day. And... you're the only one who can give me what I need.
Gerçekten iznine ihtiyacım yok.
I don't actually need your permission.
Ben işler için bir oğlan tutarım ve o da sana arkadaşlık eder. Arkadaşa ihtiyacım yok.
I could hire a boy to help me and, uh... she could be company for you.
Tek ihtiyacımız olan bloğumuzun arkasında birleşmek.
We only need to unite behind the law of our bloc.
Yani koza ihtiyacımız var.
Which means that we need leverage.
Bununla biraz zamana ihtiyacım olacak.
I'll need some time with this.
- Ona ihtiyacımız yok.
We don't need it.
Toplanmış ve şafakla gitmeye hazır olan herkese ihtiyacımız var.
We need everyone packed and ready to go by... First light.
Sana ihtiyacımız var ve sadece halledebileceğini düşündüğümüz yüzlerce şeyi için değil,... daha aklımıza gelmeyen binlerce şey için de.
We need you and not just for the hundreds of things we know you can fix, but for the thousands that we haven't even thought of yet.
Ölüm dalgası vurmadan önce gitmek için sana ihtiyacımız var.
We're going up. We need you to get us off the ground before the death wave hits.
Işığa ihtiyacım var.
Give me some light. Hey.
Haydi, yardımına ihtiyacım var.
Come on. I need your help.
Ark'da A.L.I.E.'ye ihtiyacımız yok, sana var.
We don't need A.L.I.E. on the Ark. We need you.
- Evet seçtim, ihtiyacımız olan yere laboratuvara döndü...
- Yeah. I did. It's back at the lab, where we need...
Yardımına ihtiyacım var.
I need your assistance.
Çünkü Capri gemisindeyken kabana ihtiyacımız olacak.
'Cause we'll need coats for the ship to Capri.
- Gitmesinler diye yalan söyledim. Biraz zamana ihtiyacım var.
Yes, I lied, but they can't move her, and I just needed a little more time.
- Suya ihtiyacım var.
- I need water.
Temiz çarşaflara ihtiyacımız var ve de yardıma.
We, we just need clean sheets, and we need help.
Ne kadar genişlediğini görmeye ihtiyacım var, Dedektif.
I need you to see how far dilated she is, Detective.
- Sana ihtiyacımız var.
- We need you.
- Yardımına ihtiyacımız var, tamam mı?
- We need your help, okay? - Okay.
Süslemede yardıma ihtiyacım var. Yoksa alışverişe asla çıkamayacağım.
I need help decorating or I'm never gonna get to shopping.
Eğer tuzlu suyu tuzdan arındırırsak, Başka bir hipoksi bölmesine ihtiyacımız olacak.
If we span the saline any further, we're going to need another hypoxia chamber.
Desteğine ihtiyacım yok.
I don't need your support.
Sadece bir değişikliğe ihtiyacımız var.
We just need a change.
Bu, LEDA'ları iyileştirmek için ihtiyacımız olan her şey.
This is everything we need to cure the LEDAs.
- Ona burada ihtiyacımız var.
- We need her here.
Tamam, tüm ihtiyacım olan buydu.
Okay, that's all I needed.
Pizzanın parasına ihtiyacım var.
I do kind of need the money for the pizza.
- O sayıya ihtiyacım var, Jarod.
- Need that number, Jarod.
- O numaraya ihtiyacım var, Jarod.
- I need that number, Jarod.
Alex'e ihtiyacım var.
I need Alex.
Senin anlayışına ihtiyacım yok.
I don't need your sympathy.
Zamana ihtiyacım yok.
I don't need time.
Engellerin kalkmasına ihtiyacım var.
I need to stop being blocked.
Buna ihtiyacı var mıydı?
Did she need this?
Ama düşmanımızı silahsız bırakacak onları, ihtiyaç duydukları işbirlikçilerden mahrum bırakacak güç bizde.
But we all have the power to disarm the enemy, to starve them of the collaborators they need.
Kendi acılarımızın mimarlarıyız. Ama düşmanımızı silahsız bırakacak onları, ihtiyaç duydukları işbirlikçilerden mahrum bırakacak güç bizde.
We have been the architects of our own oppression, but we all have the power to disarm the enemy, to starve them of the collaborators they need.
Paraya ihtiyacın var mı?
Do you need any money?
İhtiyacımız olan her şey bu mu?
Is this everything we need? - Yeah.
İhtiyacın olursa buradayım.
I'm here if you need me.
Anne bak, Raven'in yardımımıza ihtiyacı var.
Mom, look, Raven needs our help.
- Anne, Raven'ın yadımımıza ihtiyacı var.
- No. - Mom, Raven needs our help.
Yardım etmesi için yetenekli bir cerraha ihtiyacın olduğunu biliyordum. April'da yetenekten fazlası var.
I knew you'd need a capable surgeon to assist, and April's more than capable.
Kıskaca ihtiyacın var makas ve dikiş ipliği de lazım.
You need forceps, you need scissors and you need sutures.
Bırak kızkardeşime yardım edeyim, bana ihtiyacı var.
You let me help my sister, she needs me.
İhtiyacım yok.
I don't need it.
Bir şeye ihtiyacınız olursa beni arayabilirsiniz.
Guys, I'm here if you need anything.