Ihtiyacım var translate English
73,483 parallel translation
Buna ihtiyacım var.
I need this.
- Ne olduğunu görmek için zamana ihtiyacım var.
- I need more time to see what he is.
Simmons, bunu yapmak için geniş yetkiye ihtiyacım var.
Simmons, I need expanded clearance to do that.
Biraz yardıma ihtiyacım var.
Gonna need some assistance.
İşlemciye tek parça hâlinde ihtiyacım var. Laboratuvara dağılmasını istemiyorum.
- Hey, hey, I need his CPU in one piece, not scattered all over the lab.
Sana burada ihtiyacım var. Günümüzde.
I need you here.
- Bunu yapmak için sana canlı ihtiyacım var. - Hayır!
- And I need you alive to do that.
Framework'u korumaya devam edebilmek için etrafta olmana ihtiyacım var.
I need you walking around, able to continue protecting the Framework.
Sadece biraz zamana ve rahatlığa ihtiyacım var.
I just need some time, some space.
- Yardıma ihtiyacım var.
I need help. Please.
Ne kadar ihtiyacın varsa kullan ama şimdi, benim de zamana ihtiyacım var.
Take all the space you need, but right now, I need my own.
Şu anda işine odaklanmana ihtiyacım var.
I need you focused on your work right now.
Yardıma ihtiyacım var.
I need help!
Sanırım bir içkiye ihtiyacım var.
Well, think I need a drink.
- Onları bulmana ihtiyacım var.
I simply need you to find them.
Şu an dikkatini toplamana ihtiyacım var.
Right now, i need your head in the game.
Bana güvenmene ihtiyacım var.
And I need you to trust me.
- Darkhold'a ihtiyacım var.
- I need the Darkhold.
Bakın, hâlâ çözmeniz gereken şeyler olduğunu biliyorum. Ama şu anda ortak çalışmanıza ihtiyacım var tamam mı?
Look, I know you two still have a lot to work out, but right now, I need you on the same page, okay?
Buna ihtiyacım var Fred.
I need this, Fred.
Bak sakın "Bir şeye ihtiyacım var." deme, kamıan çomıan orası.
Don't say you need something. It's chaos.
Mildred'a ait bir şeye ihtiyacım var. Böylece eşleştiğini doğrulayabilirim.
Now, I need something that belongs to Mildred so that I can confirm this is a match.
Benim ruha ihtiyacım var. Satın almak istiyorum.
I need a soul.
Bu kurşuna uyan bir ruha ihtiyacım var.
I need a soul that matches this bullet.
Fakat bu gece seni görmeye ihtiyacım var eğer mümkünse.
I just really need to see you tonight if at all possible.
Çok ihtiyacım var!
- [groans] I need it.
- Sadece bir imzaya ihtiyacım var.
- Just need a signature.
- Tek bir şeye ihtiyacım var.
- I just need one thing.
- Hayır, o paraya ihtiyacımız var.
- No, we need that money.
Cevaplara ihtiyacımız var.
We need answers.
- Yardıma ihtiyacın var mı?
Hey, you need help with that?
- Ayarlamalar için May'e canlı ihtiyacımız var.
We need May alive for calibration...
Ona canlı ihtiyacımız var.
_
- Hayır, anlamıyorsun. Gücüme ihtiyacım var.
I need my strength.
Şimdi yardımıma ihtiyacı var.
Now she needs my help.
Korumaya ihtiyacımız var.
We need cover.
Tıbbi müdahaleye ihtiyacım var.
I need medical.
Evet, bu kaynakları olduğu anlamına geliyor. Framework konusundaki uzmanlığından bahsetmiyorum bile ki Radcliffe'in Hydra küresinden çıkmak için buna ihtiyacımız var.
Yeah, which means he has resources, not to mention Framework expertise, which we'll need to get out of Radcliffe's Hydra snow globe.
Gizli görevlerde çalışacak yeni yüzlere ihtiyacımız var.
We need all the fresh faces we can get for undercover work.
İndir silahını. Yardıma ihtiyacımız var
We need help here.
Olabildiğince yardıma ihtiyacımız var sadece.
We just - - we need all the help we can get.
Sanırım savaşa hazır birilerine ihtiyacınız var.
Sounds like you might want someone who's a little more combat ready.
Sana ihtiyacımız var.
We need you.
Mack'in yardımıma ihtiyacı var ve ben burada hiçbir şey yapmadan bekliyorum.
Mack needs my help, and I'm here doing nothing.
Bunu akıl eden tek kişi değilsin, sağ ol ama bu şey tank gibi hareket ediyor. Yani üzerime gelmeyin. Silaha ihtiyacımız var!
Not the only genius to think of that, thanks, but this thing also moves like a tank, so everybody get off my back.
Bir tek şeye ihtiyacımız var, o da biraz cesaret.
We need just one thing. And that's a little courage.
Biraz havaya ihtiyacım var.
I need some air.
Yardımına ihtiyacım var.
I need your help.
Bunun bir önemi yok çünkü ona ihtiyacımız var.
- I don't care because we need him.
Hala katı olabilirim ama yumuşak bir tarafım da var. - İhtiyacın olan ne söyle.
I still may be tough, but I have a soft spot, so what do you need?
- Buraya benimle buluşmaya gelmedin. Buraya geldin çünkü başka krizin daha ortasındasın ve atlatmana yardım etmeme ihtiyacın var.
- You didn't come to me to date me, you came to me because you're in the middle of another crisis and you need me to walk you through it.
ihtiyacım vardı 18
vardı 193
varoş 16
vargas 68
vardır 53
varmış 24
var mı 248
var mısın 123
var ya 32
varsın 16
vardı 193
varoş 16
vargas 68
vardır 53
varmış 24
var mı 248
var mısın 123
var ya 32
varsın 16
varım 207
var mısın yok musun 30
varsa 36
vardık 38
varenka 16
var tabii 24
varşova 132
var mıydı 25
varyemez amca 23
var efendim 22
var mısın yok musun 30
varsa 36
vardık 38
varenka 16
var tabii 24
varşova 132
var mıydı 25
varyemez amca 23
var efendim 22