Işe yaramayacak translate English
2,141 parallel translation
Üzgünüm ama bu işe yaramayacak.
I'm sorry, but it won't work.
Hayır, bu benim üzerimde işe yaramayacak, hadi ama.
No, that's not going to work on me, so come on.
Asla işe yaramayacak.
- It's never going to work.
Yaratma Büyüleri hiçbir işe yaramayacak!
Maker Magic won't be of any use at all!
Buz işe yaramayacak!
Ice isn't going to work!
Ama işe yaramayacak.
But it's not going to work.
Ne yapıyorsanız, işe yaramayacak.
Whatever you're doing, it won't work.
Çünkü nasıl sonuçlanacağını biliyordum ve pek de bir işe yaramayacak dedim.
Because I knew how this was gonna go, and I thought it wasn't gonna amount to much.
- Bu olamaz! Ama işe yaramayacak!
- That's crazy!
Bu işe yaramayacak.
That's just not going to work.
- Çünkü ameliyat işe yaramayacak
That's because surgery's not gonna work.
Bu işe yaramayacak Dr. Hunt.
It's not gonna work, Dr. Hunt. The chest isn't an option anymore,
Geçmişteki ben Kronötron'u tamamlarsa felaket ve kaostan başka bir işe yaramayacak.
I've patterned my whole life after Rotgut. The bird who brought down penguin enemy number one : the red squirrel.
Bu yaptığın işe yaramayacak.
This will achieve nothing.
- Bu işe yaramayacak, Ian.
That's not going to work, Ian.
- Bu işe yaramayacak.
It's not going to work.
Bu daha fazla insanlara acı vermekten başka bir işe yaramayacak.
I mean, it's just gonna hurt more people.
Saçma ve işe yaramayacak bir gereklilik.
An absurd and useless requirement.
Ne yapmaya çalıştığının farkındayım ve işe yaramayacak.
I know what you're trying to do, and it's not gonna work.
Ne yapmaya çalışıyorsan işe yaramayacak.
Whatever it is that you're trying to do, it's not going to work!
Evet ama işe yaramayacak olan ne biliyor musun?
Yeah, but y-you know what's not so helpful?
Numara falan diyorsun ama bence işe yaramayacak.
You got a lot of confidence in this girl charm.
Bu işe yaramayacak.
It's not gonna work.
Harika.şimdi hiçbiri işe yaramayacak
Great. Now neither of these will work.
- Ama bir işe yaramayacak.
But it'll be useless.
O yüzden kalbinin en hassas yerlerine dokunup seni etkilemesine izin verme çünkü zaten bu bir işe yaramayacak.
So you can put your violin and your little bleeding heart back in your NPR tote bag,'cause that's not gonna help him.
- Juan'ı korumak işe yaramayacak.
Watching Juan's back isn't gonna work.
Tedavi işe yaramayacak.
The treatment won't work.
Bu işe yaramayacak.
That's not gonna work.
Owen, işe yaramayacak.
Owen, this isn't gonna work.
Carter, yatıştırıcı işe yaramayacak.
Carter, the tranqs aren't gonna hold.
Yani kara delikler işe yaramayacak.
So black holes won't work.
Bu işe yaramayacak, Devon.
It's not gonna work, Devon.
Söyleyeyim, işe yaramayacak.
I tell you, man, it wasn't work.
İşe yaramayacak.
It ain't gonna work.
İşe yaramayacak.
It's not going to work.
İşe yaramayacak.
Just get someone who is armed. Won't do any good.
İşe yaramayacak.
This is never gonna work.
İşe yaramayacak.
This is not gonna work.
İşe yaramayacak.
It won't work.
İşe yaramayacak.
It's not gonna work.
bu ise yaramayacak.
Thls Is not going to work out.
İşe yaramayacak dostum.
It's not gonna work, dude ;
İşe yaramayacak.
But it'll be useless.
- İşe yaramayacak.
- It isn't going to work.
İşe yaramayacak.
Won't work.
Ne yaptığını biliyorum ve bu işe yaramayacak.
I know what you're doing and it's not going to work.
Bu asla işe yaramayacak.
This is never going to work.
İşe yaramayacak.
We need to stop this.
İşe yaramayacak.
This isn't gonna work.
O yüzden memelerinizle beni tahrik etmeye çalışmayın. İşe yaramayacak.
So don't try to seduce me with your knockers.
işe yaradı 291
işe yaramaz 340
işe yarar 73
işe yarar mı 34
işe yaramıyor 223
işe yaramazlar 21
işe yarıyor 218
işe yaramadı 112
işe yararsa 16
işe yarıyor mu 48
işe yaramaz 340
işe yarar 73
işe yarar mı 34
işe yaramıyor 223
işe yaramazlar 21
işe yarıyor 218
işe yaramadı 112
işe yararsa 16
işe yarıyor mu 48