Işe yarıyor translate English
6,035 parallel translation
Baksana, bu sende baya işe yarıyor sanki.
Look at the fucking good it's done you.
- Bu saatler ne işe yarıyor?
What's the clock all about?
Siki hala işe yarıyor mu?
Does his dick works?
İnsanlarda işe yarıyor mu?
Does that work on humans?
Bu ne işe yarıyor?
What does this do?
Sanırım çok yakın olunca, hayata bakış açımızın farklı olduğunu unutuyoruz ama ikisi de işe yarıyor.
I-I think, because we're so close, we forget sometimes that we have different views of life, but they both work.
Ne işe yarıyor?
And what's it do?
Astronomiye gelecek olursak Eiffel Kulesi destroyerlerinin adi komplosu işe yarıyor gibi gözüküyor.
In Astronomy, the Eiffel Tower destroyers'dastardly scheme seems to be working.
Evet ama işe yarıyor. Ben korkuyorum.
What it is frightening
- Kesinlikle işe yarıyor.
- It totally works.
İlaçlar işe yarıyor.
The meds are working.
O şey gerçekten işe yarıyor mu?
Does that thing actually work?
Ama dedikleri işe yarıyor.
But, uh, I think it's working.
Pekala, bak, terapi işe yarıyor sayılır.
All right, um, look, the therapy was actually kind of helping.
O kadar saf ve basit bir şey ki işe yarıyor daima.
It's naive and it's simplistic and it works.
- Bu hiç işe yarıyor mu?
Does this ever work for you?
Armut püresiyle gliserinli fitil bizim elemanda işe yarıyor.
Pureed pears and glycerin suppository worked for this guy.
Bu çok iyi çünkü yaptıklarımız işe yarıyor demek.
Oh, then that's really good because then this'll help.
Sadece bu işe yarıyor.
That's all it is.
Burada işe yarıyor.
This is right up your alley.
Stone, işe yarıyor.
Stone, it's working!
Hazel, işe yarıyor mu?
Hazel, is it working?
- Bu köpek ne işe yarıyor?
- I don't know why you have a dog.
- Evet. Ama hangisi işe yarıyor, unuttum.
But I can't remember which ones.
Kadınlarda işe yarıyor.
Works with the ladies.
Bunlarla uğraşmak işe yarıyor gibi.
They seem to do the trick.
Gerçekten işe yarıyor oralarda.
That's the real place that it works.
Bence işe yarıyor! Yırtılma sesi duyuyorum!
I think it's working!
- Tanrım, gerçekten işe yarıyor.
Oh, my God. It's totally working.
Bizim yöntemimiz şiddete meyilli suçluları keskin aletlerin yanına kundakçıları da mutfağa sokmamaktı. - Bu da epey işe yarıyor.
I have to tell you that our model for not allowing violent criminals to work with sharp tools or arsonists in the kitchen hasn't been so bad, either.
Çoğu insan paranın içlerindeki duygusal boşluğu dolduracağını ümit ediyor. - Sadece eşya satın alırken işe yarıyor.
A lot of people expect it to fill some sort of emotional hole, and all it really does is buy stuff.
İşe yarıyor, Engel.
It's happening, Engel.
İşe yarıyor mu?
Is it working?
İşe yarıyor!
~ It's working! ~ Mm.
- Sence toplantılar işe yarıyor mu?
So do you think it really works?
- İşe yarıyor mu bari?
Does that thing even work?
İşe yarıyor!
It's working!
Onlara küçük şeyler vereceksin. Onları sıkıştıracaksın. İşe yarıyor.
You got to give them little trinkets, you got to pinch them... it works.
İşe yarıyor mu?
And it works?
İşe yarıyor.
- It works.
İşe yarıyor.
That's helping.
İşe yarıyor.
It's working.
Sanırım işe yarıyor.
I think it's working!
- İşe yarıyor. O da anladı mı?
The idea's working.
Baird, geri döndün. İşe yarıyor, çalışıyor.
Baird, you're back, it's working, it's working.
İşe yarıyor.
And it's working.
- Bu ne işe yarıyor?
- What's this for?
O sebepler her ne ise sanırım işe yarıyor.
I'm sure he has his reasons.
Artık ne yapıyorsan, işe yarıyor valla.
[Both beatboxing] Whatever you're doing is working.
İşe yarıyor, her zaman yaradı!
It works, it always has!
- İşe yarıyor.
It's working!
işe yarıyor mu 48
işe yaradı 291
işe yaramaz 340
işe yarar 73
işe yarar mı 34
işe yaramıyor 223
işe yaramazlar 21
işe yaramayacak 101
işe yaramadı 112
işe yararsa 16
işe yaradı 291
işe yaramaz 340
işe yarar 73
işe yarar mı 34
işe yaramıyor 223
işe yaramazlar 21
işe yaramayacak 101
işe yaramadı 112
işe yararsa 16