Işe yaramıyor translate English
4,388 parallel translation
Bu bir işe yaramıyor.
This isn't working.
Gece yarısı yaptığımız bütün o çalışmalar bugün işe yaramıyor ama endişe etmeyin yarının mesajları akmaya başlamadan ve yeniden başlamadan önce birkaç saatimiz var.
Midnight, all the work we've done today is useless. Oh, but don't worry, we've a few hours before tomorrow's messages start flooding in... and we start all over again.
Lanet olsun, bu saçmalık işe yaramıyor.
Damn, dude, that shit ain't workin'.
Bu neden bir işe yaramıyor?
Damn. why it does not work?
Çok fazla şey denedim ama hiçbiri gerçekten işe yaramıyor.
I've tried a lot of things, but... none of them really work.
Diyetler neden işe yaramıyor?
I mean, why don't diets work?
Tikani'nin sıradan numaraları işe yaramıyor, fakat bu onun pes ettiği anlamına gelmiyor.
Tikani's usual tricks aren't working, but that doesn't mean he's giving up.
Tamam, bu işe yaramıyor.
Okay, this isn't working.
Ünite anahtarı niye işe yaramıyor?
Why isn't the unit key working?
- Frank, işe yaramıyor.
- Frank, it ain't working.
İlginç ama işe yaramıyor.
It's surprisingly unhelpful.
Panzehir işe yaramıyor mu?
So the anti-venom isn't working?
Zehirli yılan tarafından ısırıldı. Kanaması var. Panzehir işe yaramıyor.
He's bleeding out because of a toxic snake bite, going septic, and no anti-venom's gonna work.
Güvenlik işe yaramıyor.
Safe is no good.
Ne denediysem olmadı, masaj işe yaramıyor, hiçbirşey işe yaramıyor.
No matter what I tried, massage Wouldn't work, Nothing worked.
Senin kuvvet taktiğin burada işe yaramıyor.
And your slam-bang tactics won't work here.
Evlendiğinden beri 2 kilo aldın ve bisiklet işe yaramıyor.
You've put on 7lbs since you married and the cycling isn't doing it.
Bu yeme işi bende işe yaramıyor.
This eating is not working for me.
- Hiçbir şey işe yaramıyor.
- Nothing is working.
Normal uyuşturucu ağrı kesici ilaçlar işe yaramıyor.
Normal opiate analgesic drugs don't work.
Bu küfür kavanozu olayı bu yüzden işe yaramıyor.
See, that's where the whole swear jar thing falls apart for me.
Gittikçe daha kötü oluyor. Bu ilaçlar işe yaramıyor.
She's getting worse and these pills, they're not working.
Kimlik işe yaramıyor.
The I.D.'s not working.
Kimlik işe yaramıyor.
The ID's not working.
Anahtar işe yaramıyor.
The key's useless.
"Benim evim, benim kurallarım" artık işe yaramıyor.
"Your house, your rules" doesn't really work anymore.
Surata yumruk atmak artık işe yaramıyor.
Hitting them in the face ain't gonna work no more.
- Hiçbir işe yaramıyor.
It does nothing...
Dinle Papa, ilaçlar işe yaramıyor olabilir. Ama sen alır mısın şu ilaçları?
Look, Papa, maybe it doesn't do anything, but can you just take it?
- Yaptığın şey işe yaramıyor.
- What you're doing won't work.
Bu... Bu işe yaramıyor.
This... this isn't working.
İşe yaramıyor.
Ow! It's not.
İşe yaramıyor değil mi?
It's not working, is it?
İşe yaramıyor.
It's not going.
İşe yaramıyor.
It's not working.
İşe yaramıyor!
It's not working!
İşe yaramıyor.
This isn't working.
İşe yaramıyor.
That doesn't work.
İşe yaramıyor çok yavaşsın.
Unless you're too soft.
- İşe yaramıyor. - Hep bunu yapmanın hayalini kurmuştum.
- It's Not working, I've always dreamed of it,
- İşe yaramıyor.
- It's not working.
İşe yaramıyor.
It doesn't work.
- İşe yaramıyor.
- This is not working.
- İşe yaramıyor.
- It's no use.
- İşe yaramıyor.
It won't work.
İşe yaramıyor.
It won't work.
İşe yaramıyor işte.
It's no bloody use.
İşe yaramıyor Marcy.
Okay, it's not working, Marcy. It's just, it...
İşe yaramıyor.
It's not working!
Kemoterapi işe yaramıyor.
The chemo isn't working.
Görüyor musun. İşe yaramıyor.
You know, it's not working.
işe yaradı 291
işe yaramaz 340
işe yarar 73
işe yarar mı 34
işe yaramazlar 21
işe yaramayacak 101
işe yarıyor 218
işe yaramadı 112
işe yarıyor mu 48
işe yarayacak mı 29
işe yaramaz 340
işe yarar 73
işe yarar mı 34
işe yaramazlar 21
işe yaramayacak 101
işe yarıyor 218
işe yaramadı 112
işe yarıyor mu 48
işe yarayacak mı 29