Işe yaramazlar translate English
301 parallel translation
- Hiçbir işe yaramazlar.
- They lead to nothing.
Zenginler gelirler ve ölürler, sonra çocukları bir işe yaramazlar ve ölürler.
Rich fellas come up and they die and their kids ain't no good, and they die out.
Hiçbir işe yaramazlar! "
Girl is worthless.
hiç bir işe yaramazlar.
They're like ships in a bottle.
Gözünüzü açın, işe yaramazlar!
Look alive, you swabs!
Pekala, işe yaramazlar, yukarı!
All right, ya swabs, aloft with ya!
Üzgünüm, Bayan Jeffries, ama sadece bir grup işe yaramazlar işte.
I'm sorry, Miss Jeffries, but they're just an ornery bunch.
Bu silahları atın gitsin, hiç bir işe yaramazlar.
Throw these guns away, they won't do you any good.
Aslında hiç bir işe yaramazlar.
Actually, it is of no use whatsoever.
Zaten artık işe yaramazlar, Kid.
Anyways, no good no more, kid.
Sizi işe yaramazlar.
You naughty boys.
Sizi işe yaramazlar!
You good-for-nothings!
Size gösteririm ben, haylaz işe yaramazlar!
I'll teach you, lazy good-for - nothings!
Bize zaman kaybettirmekten başka işe yaramazlar.
There can't be anything left in their town but the women and De Toro.
Bunun gibi işe yaramazları bu hücreye atıp... açlıktan ölmeye terk ediyoruz.
We throw duds like her into this cage... and leave them to starve to death.
Şöyle dediğini, duyar gibiyim : " Çıkın ve şu işe yaramazlar takımını vurun.
I can just hear him saying, " Get out and slap that bunch of no-goods.
Sizin işe yaramazlar iki kişi daha arttı yani.
So your good-for-nothings have got two more.
Yani işe yaramazlar?
So they're quite useless?
Akıncılar, Cylon'dan çok uzakta işe yaramazlar.
You must be mistaken, Captain. Fighters couldn't function this far from Cylon without base ships.
Defolun, işe yaramazlar
Get out, you useless.
Bir işe yaramazlar.
They are of no use here.
Bu işe yaramazları Kolezyuma götürün!
Take these rejects to the Colosseum!
Hiç bir işe yaramazlar.
They're bloody useless.
- Nefret etmiyorum. Sadece hiçbir işe yaramazlar, o kadar.
It's just that they're, you know, useless.
Uçmuşlar hepsi, işe yaramazlar.
They're too out of it, its useless.
Hadi Phil. Biz işe yaramazlarız.
Come one, Phil, we're dog meat.
Önemli olan şey, A Takımı'nın hayatta ve iyi olmasını istemen. Bunun anlamı, ölürlerse işe yaramazlar.
The important thing is you want the A-Team alive and well, which means if they're dead, they're no good.
Yavrulayamayacak kadar yaşlılar diye işe yaramazlar mı yani? Artık hiçbir faydaları yok mu?
Are you saying that because they're too old to breed, they're useless?
Hiçbir işe yaramazlar.
Quite useless.
Evet, bu adamlar gerçekten işe yaramazlar.
Yeah. These guys are a real bunch of losers.
Başka işe yaramazlar mı?
They're not good for anything else?
Bir işe yaramazlar.
They ain't no use any more.
Sizi gidi işe yaramazlar!
You manky crew!
- Dinleyin işe yaramazlar.
- Listen, you louse.
- Sizi bir işe yaramazlar!
You good-for-nothings!
Yaşayamazlarsa hiçbir işe yaramazlar.
They're no use to us if they don't survive.
Başarıları kafada çok muhteşemdir, ancak gerçek hayatta işe yaramazlar.
Their achievements are grand up here but here where it counts, they fall short.
Hiçbir işe yaramazlar.
They never work.
İşe yaramazlar!
Good-for-nothings!
Haydi, işe yaramazlar! Sokağa koşun
Come on, you lot!
İşe yaramazlar!
No good.
İşe yaramazlar sürüsü!
Useless lot!
İşe yaramazların şahı demek istiyorsunuz.
And an even bigger jerk.
İşe yaramazlar.
They're useless.
İşe yaramazlar.
They're a bunch of lames.
İşe yaramazlar.
You're no damn good!
İşe yaramazlar!
Useless!
İşe yaramazlar.
Nobodies!
- İşe yaramazlar!
- You piece of shit!
İşe yaramazlar.
Lollygaggers.
İşe yaramazlar.
It doesn't apply.
işe yaradı 291
işe yaramaz 340
işe yarar 73
işe yarar mı 34
işe yaramıyor 223
işe yaramayacak 101
işe yarıyor 218
işe yaramadı 112
işe yarıyor mu 48
işe yarayacak mı 29
işe yaramaz 340
işe yarar 73
işe yarar mı 34
işe yaramıyor 223
işe yaramayacak 101
işe yarıyor 218
işe yaramadı 112
işe yarıyor mu 48
işe yarayacak mı 29