Kapattık translate English
1,198 parallel translation
Kampüsü kapattık ama katil çoktan kaçmıştır.
We've closed off the campus, but my guess is, he's long gone by now.
Oraya Larry'yle gittik ama çok ihlal vardı. Biz de kapattık.
I took Larry there, but it was all violated, so we shut it down.
Alıcı ve vericilerimizin arızalı çalıştığını anladık ve hepsini kapattık...
We thought our transmitters and receivers were malfunctioning, so we shut them down.
- Olmaz. Bugün erken kapattık.
We're closed early today.
Madeni kapattık!
We sealed the mine!
- Arayı kapattık mı?
- We done? - Completely.
Üzgünüm evlat, kapattık.
Oh, I'm sorry, kid. We're closed.
Restoranı saat bir gibi kapattık.
I was here, we closed around one o'clock.
Kelepir kapattık.
[Chuckling] We picked those up cheap.
Onu kapattık, Kaptan.
We've shut it down, Captain.
Delik P2A-870'a atladı, ve bunu yapar yapmaz, biz de kapattık.
The wormhole jumped to P2A-870 and, once it did that, we just shut it off.
Warp sürücüsünü kapattık, ama gemi ile birlikte biz de bozulmaya devam ediyoruz.
We've shut down the warp drive, but the ship is still deteriorating, and so are we.
Ben, anneniz ve Lisa kendimizi içeri kapattık ve çıkmadık.
So, your ma and me and Lisa we barricaded ourselves in and we wouldn't come out.
Atışı yaptım, yakaladılar ve kapattık.
Buddy : Yeah. I pitched, they caught, we closed.
Arkada koca bir masayı kapattık.
We got a monster table going in the back.
Aslında bir bakıma birbirimizin suratına kapattık.
We sort of hung up on each other.
Aslında o evi, kaza yüzünden ucuza kapattık.
Well originally we got the house cheap because of the incident.
Seni kapattık, sonrada bir hologramımızın anı dosyasını senin programına transfer ettik.
We deactivated you, then transferred the memory files from one of our holograms into your program.
Şuraya gitti. Çıkışları kapattık.
He went in through there.
Davayı kapattık.
We'll close it out as an A-2.
Kapattık.
We're closed.
- Kapattık dedim.
- I said, we're closed.
- Neyse, duyunca hattı kapattık.
Anyway, once we heard, we shut down.
Üzgünüm bayan, kapattık.
Sorry, we're closed.
Opera SaIonu'nu ve Syndey Rıhtımı Köprüsü'nü kapattık.
We're covering the Opera House and Sydney Harbor Bridge.
Ama Büyük Kardeş, biz bu kızları getirmek için 5 kulübü kapattık.
But, Big Brother we had to close up 5 clubs to get these girls.
Joey'le ben, yani tüneldeki görevli, makineyi kapattık. Tünele koştuk ve kızı aradık.
Me and Joey, he's the operator we hit the kill switch, stop the ride ran in the tunnel and look for the kid.
Bu konuyu kapattık sanıyordum.
I thought we were done talking about that.
Şey, sanırım bu tartışmayı kapattık.
Well, that settles it, then.
Güvenlik, üç dakikada tüm çıkışları kapattıklarını söyledi.
Security says it took about three minutes to close off all the exits.
" Sağlık görevlileri dün Doğa Tarih Müzesini kapattı.
"Health officials shut down " the Natural History Museum yesterday,
Onların nemli alanı çarpık bölgeyi kapattı.
Their dampening field has shut down the warp core.
Seni kapattı diye coglioni'sini kıracaksın.
You want to crack his coglioni for putting you in here.
Öteki kızlara da sordum ama çikolata lafını duyunca kapıyı suratıma kapattılar.
I asked some of the other girls but when they heard "chocolate" they slammed their doors.
Ben, zengin kıza hava yapmak zorundaydım... ve kendimi ondan daha zengin yaptım, o da çenesi kapattı.
I had to shut the rich girl up... so I just made myself richer than her, and she shut up.
Bütün çıkışları kapattır.
Have them block all the exits.
Sana daha önce söylemiştim. O kız oyun oynuyordu... ve sonunda kapıyı suratına kapattı.
I told you she was just trying to be a rebel and that one day she'd slam the door in your face.
- Ocağı kapattın mı kız?
- Did you turn off the gas?
- Sıkıysa sen kapattır.
- Make me.
Kız kardeşimin orada ne işi var ve neden perdeleri kapattınız?
What is my sister doing there, and why are the drapes shut?
Bilirsin hani, şey perdeleri kapattı ya böylece küçük kız kardeşinle hoşça sohbet edebilecek.
You know, so, um, he's closed the drapes there so he can have a nice pleasant conversation with your little sister.
Kıza gözlerini kapattırıp adama "Lütfen" dedirttik ama olmadı.
We had her close her eyes, had the guy say,'Please', Nothin'.
- 5 işe yaramaz insan. - O zaman neden Valenti.. Kızılderili koruma alanının yakınlarındaki ormanın 4 mil çevresini kapattı?
- Then why has Valenti already closed off... a four-square-mile area of the forest near the Indian reservation?
Onu bırakmayı reddettiğimde, tam cümlemin ortasında özerk protokollerimi... hükümsüz kıldı ve beni kapattı.
When I refused to release her, she overrode my autonomy protocols... in the middle of a sentence, no less.
Kapıyı kapattığımı duyunca çıkın.
When you hear the door shut, get out.
Cerv ameliyattan çıkıyor, bu yılı kapattı.
Cerv's recovering from his surgery, he's done for the year.
Dostum, bir keresinde, bir kızı hücreye kapattılar?
Dude, this one time, a girl got put into isolation, right?
Wolfe gözlerini kapattı ve dudaklarını sıkıp oturdu. Ya oturduğu yer ya da duydukları yüzünden.
Wolfe sat with his eyes shut and his lips pressed tight, either because of what he was hearing or where he was sitting.
Yatak odasının kapısını kapattığımdan ön kapıyı kırdıklarını duymadım.
I had the bedroom door closed, so I didn't hear the pounding on the door
İçinden bakılan iskelet makineyi kapattım.. artık buraya kadar!
Turned off the'see-through skull machine... enough is enough!
Jody'nin odasına çıkıp, kapıyı kapattılar.
They just went up to Jody's room and closed the door.
kapat 275
kapatın 81
kapatıyorum 105
kapattım 30
kapattı 55
kapat kapıyı 36
kapat çeneni 171
kapat onu 35
kapatma 86
kapatıyoruz 88
kapatın 81
kapatıyorum 105
kapattım 30
kapattı 55
kapat kapıyı 36
kapat çeneni 171
kapat onu 35
kapatma 86
kapatıyoruz 88