Kapattım translate English
3,077 parallel translation
İstasyonu erken kapattım. Çünkü gelen giden yoktu.
I closed the station early because there wasn't much going on.
Tamam, kapattım.
Okay. I have to go right now.
- Yeni kapattım.
I turned it off. Thanks.
Sonra tüm çıkışlardaki kapıları zincirlerle kapattım.
Then I went around and put chains and locks on all the exits.
Gözümü açıp kapattım ve her şey değişti.
I blinked, and everything changed.
Çağrı sinyalini kapattım.
I turned off the call signal.
Mermiyi çıkarıp yarasını kapattım ama kontrol altında olması gerek.
I extracted the bullet and stitched up the wound... but he needs to be closely monitored.
Kapattım zaten.
It's off.
- Elimle ağzımı kapattım.
- I put my hand over my mouth.
Ocak ayı olduğu için bir de üşümüştüm, o yüzden kapıyı kapattım.
It being January, I was also cold, so I closed the door. Police!
Onu kapattım.
I'm gonna shut it down. Over.
Kapımı kapattım, gardolabımı kapının önüne ittim. Pencereden aşağıya inmek için çarsaflarımı kullandım.
I shut my door, I pushed my wardrobe in front of it and I used my sheets to climb out of the window.
Ve kapattım onu. Ve bir an panikledim. Elimdeki birayı kokladım.
So I turned it off and had a panicky moment.
Gözlerimi kapattım ama onları gördüm.
I close my eyes and I see them up there.
- Sezonu mu kapattım?
I'm out for the season?
Kapattım bile Clive...
I've already hung up, Clive...
Jonas'ın konuşmasında kapattım. Ne oldu ki?
I shut it off during Jonas'speech, why?
O dosyayı kapattım, bir yere varmayacaktı.
You know what, I reassigned it ; It didn't go anywhere.
Lazer sistemini manuel olarak kapattım.
I manually disabled a laser system.
Sohbetten çıkıp ekranı kapattım ama mesajlar gelmeye devam etti.
I quit chat and I just shut it down and it just kept coming back.
Üyeliğimi kapattım.
Taken down my profile.
Sihrini kapattım.
I turned off your magic.
Bir striptiz kulübünü kapattığım ilk sefer olmayacak.
Aint'the first time I shut down a strip club.
Sağ gözümü kapattığım zaman sol gözüm görmeye başlıyor.
My left eyes started to see colors which my right eyes cannot see.
Fargo GD'nin güvenlik duvarını kapattıktan sonra içeri gireceğiz.
Now Fargo just needs to drop the GD firewalls, and I'm in.
Binayı kapattılar mı?
They lock the place down?
Sanırım bir süreliğine Kinross olayını kapattık.
I think we're all done with Kinross for a while.
Telefonu kapattığında kardeşini bulmaya gittiğini anladım.
When he hung up, I realized he was leaving to find her.
Bugün için oturumu kapattım.
I'm adjourned for the day.
Arayı neredeyse kapattık mı?
We've almost closed the gap?
Kapattı mı?
Did he hang up?
Kapattı mı?
He hung up?
Telefonu kapattığım gibi en kısa sürede geldim.
I came as soon as I hung up the phone.
İçinde ben varken programı mı kapattın?
You shut down the program with me inside?
Affedersiniz ama, rahatsız edici bir şey söyleyip kapıyı kapattınız.
Uh, excuse me? I'm... I'm sorry.
- Bilmiyorum sadece kapattı telefonu. Bir kadın mıydı?
I don't know they just hung up.
Ben neler olduğunu anlayamadan ağzımı ilaç kokan bir bezle kapattı ve... -... bu kadar.
Before I knew what was happening, he put this cloth over my mouth, which had this chemical smell, and... and that's it.
Çok büyük, yeni gaz boruları döşenecek bü yüzden gazı kapattılar, ve gazı kestiler şimdi benim de gazım yok.
It's so big, it has to have entirely new gas pipes, so they've turned off the gas, and now they've broken the gas, and now I have no gas.
Bu yüzden, kutumu geri alana kadar dükkânı kapattığımı farzet.
So until I get my box back... Consider me closed for business.
- Müziği kapattım.
I turned off the music..
Dinle, Amy. Vergi alımındaki yasal boşluğu kapattığımız ve bu temizlik işini onlara ödettiğimiz için tüm petrol piyasası benden nefret ediyor.
Look, Amy, oil already hates me'cause we're closing their tax loopholes and making them pay for cleanup, so now I'm eating everyone's shit.
Stark'ı Ridgecrest'te kapattığımız bir yola çekeceğim.
I'm supposed to lead Stark to a road block out on Ridge crest.
Konusunu kapattığımız o hafta sonunda sen ilişkimizi öğrenmiştin.
That weekend where we stopped speaking was because you found out about the affair.
Hat mı düştü yoksa kapattı mı?
Did that drop or did he just...
- Telefonu kapattım.
I turned it off.
- Vericiyi kapattığım zaman geri alırsın.
- You'll get it back once I disable the transmitter.
Sonra 28 yıl boyunca bir akıl hastanesine kapattın. Sen birbirimizi tanıdığımızdan beri hem ruhuma hem de bedenime işkence etmekten başka bir şey yapmadın.
Then put me in an asylum for 28 years, who's done nothing but mentally and physically torture me ever since we've known each another.
Botoks yaptırdım. Kırışıklıklarımı kapattırdım. Saçlarımı yaptırdım.
Well, I also had a dash of botulism, a few squirts of collagen, a handful of lowlights, and a gelicure, but primarily it's the divorce.
Sayım için erken kapattık.
We closed early for inventory.
Olay anında, parmağımla deliği kapattığım sürece hayatta kalıyordu.
At that moment, he could only stay alive as long as my finger plugged the hole. Hmm.
Gözlerimi kapattığım sürece oldukça iyiyim.
As long as I keep my eyes closed, pretty good.
kapat 275
kapatın 81
kapatıyorum 105
kapattı 55
kapat onu 35
kapat kapıyı 36
kapat çeneni 171
kapatıyoruz 88
kapatma 86
kapattık 19
kapatın 81
kapatıyorum 105
kapattı 55
kapat onu 35
kapat kapıyı 36
kapat çeneni 171
kapatıyoruz 88
kapatma 86
kapattık 19