Kaybedecek zaman yok translate English
349 parallel translation
Kaybedecek zaman yok.
There's not a minute to lose.
Kaybedecek zaman yok.
There's no time to be lost.
Kaybedecek zaman yok.
There's no time to lose.
- Söylüyorum, kaybedecek zaman yok.
- I tell you there's not a moment to waste.
- Kaybedecek zaman yok.
- Now, take it easy. - There isn't a moment to lose.
Peki, dostum, kaybedecek zaman yok!
Well, friend, no time to lose!
Kaybedecek zaman yok!
There's no time to lose.
Kaybedecek zaman yok.
There is no time to lose.
Öyleyse kaybedecek zaman yok.
There's no time to waste, then, is there?
Kaybedecek zaman yok.
No time to waste.
- Kaybedecek zaman yok.
- There's no time to lose.
- Kaybedecek zaman yok, Fidelio.
- No time to lose, Fidelio.
Kaybedecek zaman yok.
Now there's no time to lose.
Kaybedecek zaman yok!
There's no time to lose
Majeste, kaybedecek zaman yok.
Your Majesty, we haven't a moment to lose.
Pekala başçavuş, kaybedecek zaman yok.
All right, sergeant major. No time to lose.
- Kaybedecek zaman yok.
No time to lose.
- Zaman yok. Kaybedecek zaman yok.
No time... no time to lose.
Kaybedecek zaman yok, efendim.
No time... to lose!
Kaybedecek zamanımız yok.
Come, there's not a moment to be lost.
Kaybedecek zamanımız yok.
There's no time to lose.
Kaybedecek zamanımız yok efendim.
There's no time to lose, sir.
Hücrede oturarak kaybedecek zamanım yok. - Gidin lütfen.
I don't have time to waste sitting around in jail.
Kaybedecek zamanımız yok.
We've no time to waste.
Kaybedecek zamanımız yok.
Us ain't got no time to lose.
Kaybedecek zamanım yok gibi geliyordu. O günler... yani, o... harcamam gereken bitirmek istediğim herşeyi bitirmek için kendimi acilen toparlanmam gereken zamanlar gibi
I have a feeling that I didn't have much time to lose, that my days were... well, it... that I mustn't waste them that I have to drive ahead quickly in order to have time
Kaybedecek fazla zamanımız yok, deniz hızla yükseliyor.
Yes. We haven't much time to lose, the tide's coming in fast.
- Kaybedecek zamanımız yok.
- We've no time to lose.
Kaybedecek zamanım yok.
I have no time to lose.
Kaybedecek zamanımız yok, hemen atınıza binerseniz bizi memnun etmiş olursunuz.
Haven't any time to lose, so I'd be obliged if you'd saddle up.
Sorun değil Livia ama artık kaybedecek zamanımız yok.
That's fine, Livia, but now there's no time to lose.
Kaybedecek zamanımız yok!
There's no more time to lose!
Kaybedecek zamanımız yok.
Let's go. We have no time to lose. Here we go.
Kaybedecek fazla zamanın yok.
You've got a little time left.
Kaybedecek zamanım yok.
I don't have any time to waste.
İnin aşağıya, onu biraz yürütün, kaybedecek zamanımız yok. Ben de durumumuzu kontrol edeyim.
Help him walk a bit, but hurry, there's no time to waste.
Bu değerli zamanın kaybedilmesi olur ve benim kaybedecek zamanım yok.
But that'd be wasting a lot of precious minutes and I haven't got those kind of minutes to waste.
- Kaybedecek zamanımız yok. Gidip diğerlerine haber verecektir.
There's not a moment to lose, he'll sound the alarm.
- Lütfen, kaybedecek zamanımız yok.
- Please, there's no time to waste.
Çabuk, kaybedecek zamanımız yok, Kaptan!
Quickly, Captain, there's not a moment to lose!
Haydi Cleofas, kaybedecek zamanımız yok.
Go on, Cleofas, we don't have any time to lose.
Tercihimiz sizsiniz fakat kaybedecek zamanımız yok.
Commander, we prefer you, but we can't waste any time.
Kaybedecek zamanım yok.
And I have no time to lose.
Kaybedecek zamanım yok, biliyorsun değil mi?
I have no time to lose, is that clear?
Şimdi kaybedecek zamanımız yok.
Now there's no time to lose.
Kaybedecek zamanımız yok, beyler.
We do not have time, we lose men.
Acele edin, kaybedecek zamanımız yok.
Quickly, there is no time to waste!
Kaybedecek fazla zamanımız yok.
We haven't got much time to lose.
- Kaybedecek zamanın yok.
- Well, your time's more than run out.
Kaybedecek hiç zamanımız yok.
We have no time to lose.
Kaybedecek zamanım yok. Cevap ver.
I have no time to lose, answer.
kaybedecek zamanımız yok 32
zaman yok 141
yoko 23
yokohama 35
yok artık 174
yokum 65
yok ya 124
yoksa 930
yok öyle bir şey 68
yoksa sen 40
zaman yok 141
yoko 23
yokohama 35
yok artık 174
yokum 65
yok ya 124
yoksa 930
yok öyle bir şey 68
yoksa sen 40
yok ol 36
yok mu 410
yoksa ben 17
yok ki 29
yok daha neler 57
yoktur 42
yok birşey 158
yok canım 523
yoksa ne olur 26
yok bişey 18
yok mu 410
yoksa ben 17
yok ki 29
yok daha neler 57
yoktur 42
yok birşey 158
yok canım 523
yoksa ne olur 26
yok bişey 18
yok oldu 57
yok bir şey 967
yoktu 131
yoksa ne 75
yok musun 43
yok et 47
yok yahu 26
yoksa seni öldürürüm 37
yoksa o 24
yok etmek 16
yok bir şey 967
yoktu 131
yoksa ne 75
yok musun 43
yok et 47
yok yahu 26
yoksa seni öldürürüm 37
yoksa o 24
yok etmek 16