English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → English / [ K ] / Kaybettik

Kaybettik translate English

7,710 parallel translation
Sanırım onları kaybettik.
I think we lost them.
Kardeşini burada kaybettik, canım.
We lost your brother here, darlin'.
Bir kaç ağacımızı yangında kaybettik.
We lost a few trees to blight.
Değer verdiğimiz insanları kaybettik.
We lost people... people I care for.
Arkadaşımızı, Kaptan Frank Irving'i kaybettik.
Our friend, Captain Frank Irving.
Bir sürü kişiyi kaybettik.
A whole cell of Masons.
- Zaten yeterince vakit kaybettik.
- We've already wasted enough time.
Bütün izlerimizi kaybettik, hepsinin bu olmadığına emin misin?
Well, we're screwed and out of leads. Are you sure that's all?
Zaten Vera ve Alan'ı kaybettik.
We already lost Vera and Alan.
Son 6 ayda, ana besi hayvanlarının çoğunu kaybettik.
The last six months we've lost hundreds of prime livestock.
- Sonra bir dalgıcımızı kaybettik.
And then we lost a diver. The man died.
Neden hayatının baharındaki bir gencimizi daha kaybettik?
Why have we lost another vibrant young man who had the whole of his life ahead of him?
Biz de kaybettik onu.
We lost him, too.
Oğlumuz kaybettik biz Joanne. Geçtiğimiz sene boyunca seni de kaybedeceğim diye korktum. Gerçek şu ki seni kaybettim de.
We lost our son, Joanne, and for the last year, I've been so terrified that I would lose you too, and the truth is I have lost you.
Birbirimizi kaybettik.
We have lost each other.
Molly Walker'ı kaybettik. Kurşun yarası. Kendi yaptı.
We just lost Molly Walker, gunshot wound, self-inflicted.
" Kaybettik.
" We just lost.
Virüsü Çeçenistan'da kaybettik.
The virus was lost to us in Chechnya.
Bağlantıyı kaybettik.
We lost the tether.
Edemeyiz. Hemen hemen her şeyimizi yangında kaybettik.
We can't... we lost practically everything in the fire.
9 adamı kaybettik!
Nine men down!
Siena'yı, Venedik'i kaybettik.
We have lost Sienna. Venice.
Öngörümüzü kaybettik.
We lost perspective.
Golden'ı kaybettik.
Golden's down.
Maalesef, hastayı kaybettik.
We lost the patient.
Bana öyle görünüyor ki, hepimiz bu konuda kaybettik ve kazanan tek kişi sensin.
It just seems to me like we all lost in this, and that the only person who won was you.
Onu kaybettik.
( hoarsely ) : We lost him.
Freshman'da 41 adam kaybettik.
We lost 41 men with Freshman.
Efendim, görüntüyü kaybettik!
Sir, we just lost video!
Ajan Keen ile irtibatı kaybettik.
Uh, we've lost contact with Agent Keen.
Ben küçük yaştayken onu kaybettik ama onun hakkında hiç konuşmuyorum.
We lost him when I was pretty young, but I... I never talk about him.
Bu maskaralık yüzünden yedi lanet olası gün kaybettik Bay Woodhull.
We've wasted seven bloody days on this charade, Mr. Woodhull.
Bu hafta çok şey kaybettik.
Too much has gone on this week.
Kaybettik.
Lost it.
Tek motoru kaybettik!
We lost an engine!
Görünüşe göre ikimiz de kaybettik.
All right, well. Looks like we both lost.
Zehir çok güçlüydü onun için hastalığı yuvadaki diğerlerine bulaştıramadan ilk vampirimizi kaybettik.
The poison was too strong, so we lost our first vamp before it could spread the disease to all the others in their nests.
Çok şey kaybettik.
We've all lost so many.
Ve hepimiz ailemizden yeterince kişiyi İmparatorluk için kaybettik.
And we've all lost enough family to the Empire.
Ana gücü kaybettik. 5. peronda bir çeşit akım darbesi oldu.
We've lost main power. Some kind of pulse detonation in Bay 5.
Hepimiz bir şeyler kaybettik.
Hey. All of us have lost things.
Anka 1 ve 2'yi kaybettik.
We've lost Phoenix 1 and 2.
Kalkanlarımızı kaybettik!
We've lost our shields!
- Duyduğunuz üzere rehabilitasyon programı durduruldu. Yani o parayı kaybettik.
As you've heard, the rehabilitation program has been aborted, so we lost that money.
Harika, kaybettik. Meseleyi çözdüm.
Great, we lost him.
Calvin, ne yapıyorsun? İletişimi kaybettik.
Calvin, what are you doing?
Sorun da bu efendim, izini kaybettik.
That's the thing, sir. We've lost his trail.
Komutanı da kaybettik.
We lost the captain.
Laboratuvarı kaybettik, gemiyi kaybetmeyeceğiz.
We lost the lab. We're not gonna lose the ship.
- Kaybettik.
She's gone.
İzi kaybettik.
Look, the trail is dead.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]