Kendimi kaybediyorum translate English
155 parallel translation
- Beşten sonra kendimi kaybediyorum.
I once drank six and then fell down.
Kendimi kaybediyorum.
I lose myself at times.
- Kendimi kaybediyorum.
- I'm coming all unglued.
Sonra birden kendimi kaybediyorum.
And then, all of a sudden, I'd lose it.
Kollarında olmadığımda kendimi kaybediyorum.
I'm lost when I'm not in your arms.
Kendimi kaybediyorum, Edna.
I'm disappearing, Edna.
Kollarında bağırdığımı duyarsan... endişelenme, bazen kendimi kaybediyorum.
If you hear me shout in your arms... don't worry, sometimes I go far, far away.
- Tabii. Bazen kendimi kaybediyorum.
Of course. I get carried away.
Kendimi kaybediyorum.
I go overboard.
Bazen televizyon izlediğimde kendimi kaybediyorum. Kendimi büyük bir yıldız gibi hissediyorum.
Sometimes when I watch TV I stop being myself.
Kendimi kaybediyorum.
You know, I indulge.
O üstüme geliyor, ben de kendimi kaybediyorum.
You know, she jumps at me, and I snap at her all the time.
Akıllı konuşmalar yapan, yakışıklı ve karizmatik herifin biri vardı. - Dur biraz. Kendimi kaybediyorum.
- So the guy giving the speech was intelligent good-looking, charismatic -
Kendimi kaybediyorum, Curt.
I'm losing myself, Curt.
Ben sanki, tıpkı - kendimi kaybediyorum, dostum.
I'm just, like... I'm losing it, man.
Sanırım kırmızı, sarı ve mavi elbise içindeki adama kendimi kaybediyorum.
I guess I just feel like I'm losing myself to the man in the red, yellow, and blue suit.
Kendimi kaybediyorum. Kendimi kaybediyorum.
I'm losing me, John.
Kendimi kaybediyorum.
I'm losing me.
Kendimi kaybediyorum.
I'm losing me!
Bazen içerken kendimi kaybediyorum.
It's just that when I drink, sometimes I get a little crazy.
Kendimi kaybediyorum!
I'm discombobulated!
Kendimi kaybediyorum.
I'm losing it.
Bana caz yapıp, eveleyip geveliyor ve ben de kendimi kaybediyorum.
He's bebopping and scatting, and I'm losing it.
- Sana söyleyeyim kendimi kaybediyorum.
- l tell you, man, I'm losing it.
Kendimi kaybediyorum.
you know?
Ama ilişkinin içindeyken nedense, kendimi kaybediyorum.
But when I'm in it, lost.
Kendimi kaybediyorum.
Lost.
Bu yüzden, biri sahip olduğum bu küçücük benliği yada kurmayı başardığım küçücük sevgiyi çalmaya kalkınca kendimi kaybediyorum.
And I dunno, so if I ever feel like, you know, somebody is going to steal that measly bit of self that I have or that or... that small amount of love
Kendimi kaybediyorum, John.
I'm losing it, John.
Anlattığını hissediyorum ama kendimi kaybediyorum.
I feel what you describe, but I am slipping away.
Çok özür dilerim, bazen kendimi kaybediyorum.
I'm really sorry that I get a little crazy sometimes. you know?
Aşkını hissettiğimde kendimi kaybediyorum.
If I've taken your heart, I've given mine in exchange.
Her dalgada kendimi kaybediyorum.
I break with every swell
Kötü, çünkü kendimi kaybediyorum, zamanımız olsa da olmasa da.
Well, too bad, because I am losing it, whether we have time for it or not.
Ben mi kendimi kaybediyorum?
- Oh, I'm in withdrawal?
Evet, bilirsiniz, trafikte kendimi kaybediyorum.
Yeah, you know, I've lost my temper in traffic.
Kendimi kaybediyorum.
Because it takes me out of my f-ing reality.
Gece gündüz, onun hayaliyle kendimi kaybediyorum.
"It's her dreams I'm lost in, all day and night..."
Kendimi kaybediyorum.
I've been tempering off.
Geçirdiğim kazadan sonra zaman zaman kendimi kaybediyorum.
I go away for a few moments from time to time.
Kendimi kaybediyorum.
I'm slipping.
Öfkelendiğimde, bazen gerçekten kendimi kaybediyorum.
When I get angry, I really lose it sometimes.
Sensizken kendimi kaybediyorum.
I feel so lost without you. I need you so badly.
Bazen kendimi kaybediyorum, nereye ait olduğumu bilmiyorum.
I become overwhelmed. I'm unsure of my place.
Kendimi kaybediyorum, yaptıklarımı hiç hatırlamıyorum.
I black out and no memory at all of my actions.
Bazen kendimi kaybediyorum işte.
The accent kind of throws me off sometimes.
Sensiz kaybediyorum kendimi.
I'll be lost without you.
Kaybediyorum kendimi
And I'm losing control
Bazen hayal gücüm bana oyun oynuyor ve kendimi tamamen kaybediyorum.
Sometimes my imagination plays tricks on me and I get totally thrown off track.
Kendimi çok fazla kaybediyorum!
I'm losing too much of myself!
Değiştiğimde kendimi tamamen kaybediyorum.
When I change, it's like...
kendine iyi bak 816
kendi 44
kendine dikkat et 335
kendine 60
kendimi 187
kendine gel 419
kendisi 191
kendini 76
kendinize iyi bakın 182
kendini yorma 31
kendi 44
kendine dikkat et 335
kendine 60
kendimi 187
kendine gel 419
kendisi 191
kendini 76
kendinize iyi bakın 182
kendini yorma 31
kendim 56
kendinize dikkat edin 70
kendi kendime 91
kendini bırak 36
kendime 92
kendimi iyi hissetmiyorum 163
kendisini 27
kendisine 42
kendine bak 91
kendimizi 18
kendinize dikkat edin 70
kendi kendime 91
kendini bırak 36
kendime 92
kendimi iyi hissetmiyorum 163
kendisini 27
kendisine 42
kendine bak 91
kendimizi 18