Konusacagim translate English
50 parallel translation
Dinle Rico. Seninle konusacagim, ama sen söyledigim tek kelimeyi bile duymamis olacaksin.
Now listen, Rico I'm going to talk to you, but you're not going to hear a word I say, see?
cik konusacagim.
I'll be honest with you.
Washington'a gidip Mutant Bakanligindaki senatörlerle konusacagim.
I'm going to Washington for the Senate hearings on Mutant Affairs.
Sadece konusacagim.
I just gotta talk.
Pekala, döndügünde onunla konusacagim.
Well, when she gets back, I'm going to talk to her.
Icerden konusacagim.
I'll get it in the back.
Onunla konusacagim.
I will speak to him.
Sizin ikinizle birsey konusacagim.
I have something to discuss with both of you.
Zoid Amcamla rüyalarimi konusacagim yer burasi.
That's where I'm meeting Uncle Zoid to discuss my dreams.
Onlarla konusacagim.
Will talk to them.
Yok. Gidip su eczanedeki kiz ile konusacagim.
Nah, I'm gonna go down and talk to the girl at the pharmacy.
Sana ne dicem----Simdi onu alip odunluga götürecegim ve biraz konusacagim.
Tell you what- - I'm gonna take him out to the woodshed, have a little talk.
- Ben konusacagim, adamlar dinleyecek.
- I'm thinking that I talk and you guys listen.
Gidip onunla konusacagim.
I'm going to tell him.
Gidip onunla konusacagim.
You know, I'm gonna tell him.
Peki onunla konusacagim, Sen uyu
So I'll talk to her. Now sleep.
Onunla konusacagim.
I'll speak to him.
Eva ile açik açik konusacagim.
I want to come clean with Eva.
Peki Bud ve Toya ilede konusacagim. sizi bir araya getirmeye çalisacagim oturup konusmak için
So I'm gonna talk to with Bud and Toya, man, and see, man, we could try to get together, man, just sit down and talk, man.
Bilirsiniz, onunla sadece ben müsait oldugum zaman konusacagim.
You know, I'm gonna be available for her at my availability.
- Albert'la biraz konusacagim.
I'll have a chat with Albert.
Onunla konusacagim.
I'll have a word.
Dinle, onunla ben konusacagim.
Listen, I'll talk to him.
Aynen bu yuzden bende papazla yeniden konusacagim
Exactly why I'm gonna talk to the pastor again.
Oglen gidip onunla konusacagim
I'm gonna talk to him this afternoon.
birkaç yerel balikçiyla konusacagim.. tabii ki sevgiyle.
I'll talk to few local fishermen.. of course lovingly.
Lütfen bana 1 gün izin ver. Bu konuyu babamla konusacagim. O da senin ailenle konusur.
Please give me just 1 day I'll talk to my dad about it And he'll talk to your parents
Açilista kisa ve öz konusacagim.
My opening will be short and to the point.
Garth ile gidip konusacagim, tamam mi?
I'm gonna go have a little talk with Garth, huh?
Kulübe gidip su organizatörle konusacagim.
I'm gonna run by the club, talk to this promoter.
Tedaviden yeni döndüm ve harika hissediyorum. Yeniden ise baslamak icin onlarla konusacagim.
I just got back from treatment and I feel amazing, and I'm gonna talk to them about maybe starting up work again,
Sadece onunla konusacagim.
I'll talk to him.
- Otelciyle konusacagim.
- I'll talk to the hotel.
Bencede, iste bende bunu John Lennon ile konusacagim ¿ hayir?
I don't know. That's what I want. Talking to John, no?
Annemle konusacagim.
I'm going to talk to my mom.
Çocuklarin girmesi yasak ve ben de hanimlarla konusacagim.
Look. They don't allow kids and I'm going to be talking to ladies in there.
Kralla konusacagim.
I will address the King.
Ben kalip Regina'yla konusacagim.
Go ahead. I'm gonna stay and talk to Regina.
Tamam, ben konusacagim.
All right, I'll talk.
Sizin adiniza dekanla konusacagim.
Um... Suppose I speak to the dean on your behalf?
- Tully ile konusacagim.
I'm gonna talk to Tully.
- Konusacagim sadece.
- Just talk.
- Onunla konusacagim.
I'll talk to him.
Onunla konusacagim.
I'll talk to him.
Acik konusacagim, artik sana guvenmiyorum.
Let me be clear, I don't trust you anymore.
Georgina. Rod'la konusacagim diye odaya geldim, hic sarjim yok.
I came here to talk to Rod and now I got no juice.
- Peder wilson " la konusaçagim,
- I'll speak to Father Wilson.
Hayatımda ilk defa insanların karşısInda konuşacağIm.
Uh, yes. I'm about to make the first public speech of my life.
Bay Sellars'la konusacağim.
I wanna talk to Mr. Sellars.
Bir buluşma ayarla onunla kendim konuşacagim.
Set a meeting... and I'll speak with him myself.
konuşacağım 73
konuşmak 63
konuşalım 186
konuş 892
konuşmalıyız 270
konuşacağız 38
konuşacak 21
konuşuruz 96
konuşuyorum 38
konuşuyorsun 21
konuşmak 63
konuşalım 186
konuş 892
konuşmalıyız 270
konuşacağız 38
konuşacak 21
konuşuruz 96
konuşuyorum 38
konuşuyorsun 21
konuşuyor 62
konuşma 379
konuşmuyor 31
konuştuk 50
konuşsana 113
konuşacaksın 18
konuşmuyoruz 17
konuşmak istemiyor musun 16
konuşur 18
konuş benimle 497
konuşma 379
konuşmuyor 31
konuştuk 50
konuşsana 113
konuşacaksın 18
konuşmuyoruz 17
konuşmak istemiyor musun 16
konuşur 18
konuş benimle 497
konuşuyoruz 54
konuşabiliriz 58
konuşmak ister misin 79
konuşmak istemiyorum 89
konuştum 61
konuştu 45
konuşmadım 21
konuşun 135
konuşmayın 43
konuşalım mı 16
konuşabiliriz 58
konuşmak ister misin 79
konuşmak istemiyorum 89
konuştum 61
konuştu 45
konuşmadım 21
konuşun 135
konuşmayın 43
konuşalım mı 16