Konuşuyorduk translate English
2,561 parallel translation
Biz de senden konuşuyorduk.
We were just talking about you.
Sadece konuşuyorduk.
We're just talking.
Purolardan konuşuyorduk.
we were talking about cigars.
Bir şey konuşuyorduk!
I was talking to her!
- Gary! Neyse, barda oturmuş konuşuyorduk, "teçhizatımı görmek ister misin" diye sordum.
Okay, so we're in the pub, we got to chatting, you know, like you do, and asked if she wanted to see my new mower.
Çok sesli konuşuyorduk sanırım.
It looks like we were too loud.
Josh ve ben, ilaç satışı ile ilgili konuşuyorduk.
Josh told me about selling drugs. - The sale of pharmaceuticals?
Sadece konuşuyorduk.
Josh! Just talking. - Good.
Afedersiniz bayanlar konuşuyorduk
Uh, excuse me ladies, but we were in the middle of a conversation here. Madre de Dios.
* * Ve gerçekleri görmeyen * * * * insanlara dair konuşuyorduk * *
* * Then it's far too late * * * * When they pass away-ay-ay... * *
Laura'nın nasıl işe koyulmasını sağlarız diye konuşuyorduk.
Just talking about how to get Laura back in the saddle. Whoo, yay!
Her gün telefonda konuşuyorduk.
We spoke on the phone every day.
Dr. Martin Harris olduğunuzu konuşuyorduk.
I suppose now you are saying that you are Dr. Martin Harris. You're not listening.
Erik'le özel bir konuda konuşuyorduk.
We're having a private conversation with Erik.
Carmilla hakkında konuşuyorduk.
We're just talking about Carmilla.
Daha yeni senin hakkında konuşuyorduk beraber bir şeyler yapsak nasıl olur?
We were just talking about you, how we should all do something together.
- Konuşuyorduk.
- We're just hanging.
Filmden konuşuyorduk.
Just talking about the movie.
Düğün hediyeni konuşuyorduk.
We were discussing your wedding gift.
Jeff'ti, ve orada gerçekten de bir şey olduğunu, telefonda gerçek bir bağ kurulduğunu hatırlıyorum, sanat üzerine konuşuyorduk, onun sanata ne kadar ilgisi olduğu hakkında, ve bir grup üyesi olarak sorumluluklarınız hakkında, ya da bir grubunun olmasının tembellik anlamına gelmediğini düşünen insanlarla çalışmak hakkında, ya da tembelliğin bir rock yıIdızı olmayla alakası olmadığı hakkında...
A real connection made on the phone, and talking about artwork, how he was into artwork, and your responsibilities as a band member or working with people that get that it's not a slacker job, or it's not a rock star thing, or it's not...
Sizin evdeki akşam yemeğinden sonra, karım ve ben senin sağlık durumun hakkında konuşuyorduk.
After dinner at your house, my wife and I were talking about your, your health situation.
Yaptığının ne kadar mucizevi bir şey olduğunu konuşuyorduk ve senin şerefine özel bir ayin düzenlemeyi düşündüğünü söyledi.
And we were talking about what a miracle it is, what you did, and he had the idea to do a special service in your honor.
Senin hakkında konuşuyorduk.
We were talking... about you.
- Sizin hakkınızda konuşuyorduk.
- We were talking about you.
Bu gece gideceğimiz restoranı konuşuyorduk.
We are going to a restaurant tonight.
Farazi olarak konuşuyorduk bir defa.
We were being hypothetical.
Hatta, biz de D'Artagnan'la ne kadar güzel olduğunu konuşuyorduk.
In fact, I was talking to D'Artagnan... How beautiful you are.
Daha şimdi İngilizce konuşuyorduk.
You were just speaking English. Forgot.
- Konuşuyorduk.
- We were talking.
Biz de konuşuyorduk.
We were here, talking.
Hangimizin seni sikeceği hakkında konuşuyorduk.
We just talked about what we will fuck you.
Onunla Kerttu ile yaptıklarınız hakkında konuşuyorduk.
I just told Vares about your trips with Kerttu.
Degass ve ben tam da bu neslin hayal gücünü nasıl kaybettiğini konuşuyorduk.
Degass and I, were speaking of which... This generation is missing imagination.
Biz de Christian'ın buraya taşınabileceğini konuşuyorduk.
We're talking about Christian moving in here.
- Sadece konuşuyorduk. - Umurumda değil.
We were just talking.
Koridorda konuşuyorduk.
We were just talking out in the hallway.
Vicky ve ben konuşuyorduk.
Uh, Vicky and I have been talking.
Hayır, biz sen onunla çıkarken de onun hakkında kötü konuşuyorduk.
Mm, no, we talked crap ouout him when you werdating, too.
Mesela bu sabah onun çocukluğuyla ilgili konuşuyorduk.
You know, this morning We were just talking about his childhood.
- Biz de tam seni konuşuyorduk.
- We were just talking about you.
Bütçe hakkında konuşuyorduk.
We're talking about the budget.
- Konuşuyorduk.
- We were just talking.
Sormak istediğim, uh, Black Swan, hakkında bugün konuşuyorduk.
And it's about, uh, Black Swan, which is what we were talking about today.
Şimdiye kadar ne hakkında konuşuyorduk?
Are we ever going to talk about what happened?
... tam portre hakkında konuşuyorduk.
Mm, just talking about the portrait.
Ne hakkında konuşuyorduk...
What were we talking about...
- Evet, şu anda çok farklı görünüyor olmalı, diye konuşuyorduk.
Yeah, we were just saying how different it must be now. Such a beautiful city.
Sen ortalıkta yoktun oturup konuşuyorduk, o ağlıyordu birden olanlar oldu.
It was just, you know, you were gone and we would sit around and talk and she would cry and it was just like, boom.
-... yükselişini konuşuyorduk.
- Up.
- Biz sadece konuşuyorduk.
Going on between tyler and I. We were just talking...
Jeremy ve ben konuşuyorduk ve...
Jeremy and I were talking, he has a friend who's also going through a divorce.
konuşacağım 73
konuşmak 63
konuşalım 186
konuşmalıyız 270
konuş 892
konuşacak 21
konuşacağız 38
konuşuruz 96
konuşuyorum 38
konuşuyorsun 21
konuşmak 63
konuşalım 186
konuşmalıyız 270
konuş 892
konuşacak 21
konuşacağız 38
konuşuruz 96
konuşuyorum 38
konuşuyorsun 21
konuşuyor 62
konuşma 379
konuşmuyor 31
konuştuk 50
konuşsana 113
konuşmuyoruz 17
konuşacaksın 18
konuşur 18
konuşmak istemiyor musun 16
konuşuyoruz 54
konuşma 379
konuşmuyor 31
konuştuk 50
konuşsana 113
konuşmuyoruz 17
konuşacaksın 18
konuşur 18
konuşmak istemiyor musun 16
konuşuyoruz 54
konuş benimle 497
konuşabiliriz 58
konuşmak ister misin 79
konuşmak istemiyorum 89
konuştum 61
konuştu 45
konuşmadım 21
konuşun 135
konuşmayın 43
konuşalım mı 16
konuşabiliriz 58
konuşmak ister misin 79
konuşmak istemiyorum 89
konuştum 61
konuştu 45
konuşmadım 21
konuşun 135
konuşmayın 43
konuşalım mı 16