English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → English / [ K ] / Kızmak mı

Kızmak mı translate English

125 parallel translation
Kızmak mı?
Angry?
- Kızmak mı?
- Angry?
Kızmak mı?
Angry at you?
- Ona kızmak mı?
Mad at him?
- Kızmak mı?
- Mad?
Kendi annesine kızmak mı? Neden?
Upset with her own mother?
- Kızmak mı?
Mind?
Kızmak mı?
Cross?
Kızmak mı?
I don't understand.
Kızmak mı?
Mad?
Kızmak mı, siz de benim kadar sıkıştırılmış olsaydınız siz de kızardınız.
Warm, you'd be as warm if you were as pestered as I am.
- Kızmak mı?
- Mad? Mad?
- Kızmak mı? Tom'a yardım etmek için her şeyi yaparım.
I WOULD DO ANYTHING TO HELP TOM.
- Kızmak mı?
- Upset?
Sana kızmak mı?
Mad at you? No.
Geçmişte bir kadın olduğun izlenimi. Bana kızmadın, değil mi? Kızmak mı?
that, you know... you may have been... in the past... a woman, you're not mad at me, are you?
Kızmak mı?
Pissed off?
Kızmak mı?
Angry? Why?
Kızmak mı?
Watch your hands.
Kızmak mı?
Upset?
Bunun için kızmak mı istiyorsun?
Fuck, Karen, you wanna be mad about that shit?
Kızmak mı?
Resent?
Ve sende ona kızmaktan vazgeç. - Kızmak mı?
And you must stop to be mad at him.
Bana kızmak mı istiyorsunuz?
You want to be mad at me?
Kızmak mı?
Measles?
Vücudundaki her kemiği kızmak zorunda kalsam bile sütünü sağacağım.
I aim to milk you if I have to break every bone in your body.
- Kızmak mı?
- Mind?
Tamam, ama kızmak yok tamam mı?
Okay, but don't get mad, all right?
Kızmak yerine kendimi daha iyi açıklamalıydım.
I should have explained myself better instead of flying off the handle.
Peter, kızmak istemem ama, bunun sebebi bizim de yardım etmemizdir.
Peter, no offence, but that's because we all pitched in.
Gitmene izin verildiği için kızmak yok tamam mı?
So, no hard feelings about being let go?
Buraya gelmeye cüret ediyorsun ve ben kızmak yerine neşeyle titriyorum.
You dare to come here, and instead of reproaching you I'm trembling with joy.
Kızmak yok ben açıksözlüyümdür...
I'm sorry. You know, I'm so direct...
Kavşaklardaki video görüntülerini ve trafik durumunu tahmin etmek için özel tasarlanmış algoritmaları kullanıyorlar, ve bu şekilde trafik ışıklarını kontrol ediyorlar tek yaptığım kendi kıç tekemleyen algoritmamla içeri sızmak oldu, ve şimdi burası bizim.
See, they use video feeds from intersections and specifically designed algorithms to predict traffic conditions, and thereby control traffic lights, so all I did was come up with my own kick-ass algorithm to sneak in, and now we own the place.
neticede ölüm bunu altın tabakla bana sunmuşken yaşama amacına sahip olmamak konusunda kızmak ve mızmızlanmak zor
After all, it's hard to piss and moan about not having a purpose in life when death handed it to me on a platter.
Kızmak yok. Sorun değil.
No, no, no, I'm going to send Samantha.
Politika bir ağ olduğunu söylüyor, politika ağın kötü olduğunu söylüyor okullarımıza sızmak, toplumumuzu ele geçirmek istiyorlardı tüm kadınlarımızın peçe takmasını istiyorlardı ve hakkından gelmemiz gereken işte buydu ve madem kötü olduğunu biliyorduk, onu öldürmeliydik ve böylece ondan kurtulacaktık.
The policy says there's a network, the policy says that network is evil they want to infiltrate our classrooms, they want to take our society they want all our women to wear, you know, veils and this is what we have to deal with and therefore since we know it's evil let's just kill it and that will make it go away.
Kızmalıyım ama kızmak için çok geç.
I know I should be furious, but it's too late for fury.
Kızmak yakışıyor.
I'm not angry, I'm just irritated.
Sana inanmıyorum, ama kızmak için fazla mutluyum.
I don't believe you, but I'm too relieved to be mad.
Ben de ona karşı bir şeyler hissediyorum, ama eğer ikinizin yeniden bir araya gelmesi gibi bir ihtimal varsa, ona bu yüzden boş yere kızmak istemiyorum.
I'm pretty sweet on him too, but I don't want to go crazy over him if there's some chance that you two might get back together.
Sanırım sana kızmak, Rex'e kızmaktan daha kolay geldi.
I guess I thought it would be easier to be angry at you than to be angry with Rex.
Tipik annemlerin hareketi. Bana kazık atıp, sonra kazığı düzeltmek için yardım etmediğimde de kızmak.
It's just like my parents, you know, to double-cross me then get mad when I won't help them undo the double cross.
Kızmak yasaya aykırı mı?
Is getting angry against the law?
Kızmak hep yaptığım şey.
Being angry's kind of my baseline.
Kızmak yok, kımıldamak yok. Bu kül seni sarmalıyor, kurtul ondan.
No blaze, its in a daze, cut it now lt`s ashen, douse your passion, rebut it now
Kızmak istememiştim.
- No, I'm not. Well, I don't wanna be mad. I don't.
Ama kızmak yerine onlara yardım etmeye karar verdi.
But instead of getting angry, He made a decision to help them.
Kızmak mı?
I'm upset.
- Kızmak mı?
Blame him?
Buna kızmak yerine acaba haklı mı diye düşündüm.
Instead of being offended, I've been wondering if he's right.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]