Mesajımı aldın mı translate English
1,987 parallel translation
Shravan, mesajımı aldın mı?
Shravan, did you receive my message?
Mesajımı aldın mı?
You got my text, though?
Mesajımı aldın mı?
Did you get my message? Yeah.
Mesajımı aldın mı bilmiyorum.
I don't know if you got my text.
- Mesajımı aldın mı? - Hayır.
- Have you listened to my message?
Mesajımı aldın mı?
Did you get my message?
Mesajımı aldın mı?
You get my message?
Cuma günkü uçak biletleri için mesajımı aldın mı?
Did you get my message about the plane tickets for Friday?
- Lynn, mesajını aldım
- Lynn, I received your message.
Mesajını yeni aldım.
I just got your text.
Martin'le ilgili mesajını aldım.
I got your message about Martin.
Mesajını aldım.
I got your message.
Önce mesajı alacaklar daha sonra mesajı çözmeleri gerekecek. Mesaj Ranna'nın eline geçtikten sonra aynı yolla tekrar göndermeleri gerek ki mesajımızı aldıklarını veya cevaplamak istediklerini varsayıyorum.
Once they get the message, they're going to have to decode it, get it into Ranna's hands, then find a way to transmit it back, providing they get our message at all, or choose to reply.
Crystal, acil mesajını aldım.
Crystal, I got your urgent text.
Mesajımı aldığın gibi beni ara.
Call me when you get this.
Mesajınızı aldım.
I got your message.
- Mesajını aldım.
Hey, got your text.
Selam Doktor. Mesajını aldım.
Hey, doc, so I got your message.
Böcek imhacısı hakkındaki mesajımı aldınız mı?
You get my message about the exterminator?
Sonra buluştuğumuz akşamın ardından ondan bir mesaj aldım'sadece bir iş görüşmesiydi'yazmış. Bir daha da Mike Schwartz'tan haber alamadım zaten.
And then I got this text from him one night when we were supposed to have a date saying that he had "work drinks", and I never heard from Mike Schwartz again.
Mesajınızı aldım.
You must be the Marshals.
- Mesajını aldım.
- I got your message.
Montreal'deki, kimliği meçhul kadınla ilgili mesajımı aldınız mı?
Did you get my message about the unknown woman discovered in Montreal?
Linda, mesajını şimdi aldım.
Linda, I just got your message. What's up?
Mesajınızı aldım.
I got your text.
Mesajını aldım.
Got your text.
Şimdi, söyle bana Henrietta... Uğruna ölmeyi bile göze aldığın bu kadar önemli mesaj neymiş bakalım?
Now, tell me, Henrietta, what message could be of such importance that you are willing to die to deliver it?
Polis Memuru Kalakaua, mesajınızı aldım. Size nasıl yardımcı olabilirim?
Officer Kalakaua, I got your message.
Ona önceki mesajıma aldırmamasını söyle tamam mı?
Just tell her to disregard the previous message, okay?
Dinle, mesajını aldım.
Look, I got your message.
Mesajını aldım ama kaçamadım.
Yeah, I got your text, but I couldn't get away.
Mesajımı aldığınızda beni arayın sizinle konuşmak için sabırsızlanıyorum.
So call me back when you get this, and I look forward to speaking.
Mesajımı aldın değil mi?
You got my text, right?
Tatlım, sesli mesaj mı aldın?
Honey, did you get a voice mail?
Mesajını yeni aldım.
Hey, I just got your text.
Yolanda, mesajını aldım.
Yolanda, I got your message.
Çiş yapman gerektiğini söyleyen bir mesaj mı aldın?
You got a text message that you have to pee?
Selam, kardeşim. Mesajını aldım.
Hey, bro, I got your message.
Mesajını aldım.
Hey. I got your text.
Mesajını aldım fakat orada küçük bir detay vardı.
So I got your text, but it was a little short on details.
Tommy sürprizi ile ilgili attığım mesajı aldın mı?
Hey, hey. Did you get my text about the Tommy surprise?
Mesajını aldım.
I got your text.
Mesajınızı aldım, ne oldu?
Hey. I got your message. What's up?
- Dolabın numarasını ve üstüne konulduğunun mesajını aldım.
I get the number of the box and the key is located above. Okay.
- Aldım mesajını.
- I got it.
Selam, Vladimir, ben Soniya, mesajını aldım.
Hello, Vladimir, it's Soniya, I got your message.
Bugün mesajını aldım.
I got your message today.
Mesajını aldım.
I received your message.
Neyse, mesajınızı aldım.
Anyway, I got your message.
Auggie mesajını yeni aldım.
Auggie, just got your message.
- Mesajı aldın mı?
- Did you get the message?