Ne saçma translate English
1,254 parallel translation
- Bu ne saçma sapan şey böyle.
- What a bunch of crap!
Ne saçma teklif bu.
- What the fuck!
Ne saçma bir şey bu?
Now, what kind of twisted shit is that?
- Ne saçma bir fikirmiş.
That's a thought, huh?
- Kazanan Mikey. - Ne saçma, adi herif.
- What a fuckin'asshole.
- Bu ne saçma soru böyle? - Demek istediğim Kore'de.
What kind of an asshole question is that?
'Geçen yaz ne yaptığını biliyorum.'Ne saçma.
"I know what you did last summer." What a crock of shit.
On bir? Sen, ne saçma konuşuyorsun...
What rubbish are you talking...
Eminim ki "Modayla ilgilenmek isteyen zeki bir kızın kahve yapması ne saçma" diye düşünüyorsundur.
I'll bet you're thinking, "What's an intelligent girl who wants to be in fashion doing making coffee?"
Ne saçma bir soru.
Well, it's a silly question.
Senin kadar zeki bir kızın böyle kurgular oluşturması ne saçma.
Can't someone as smart as you see that this is a fantasy?
Ne saçma şey ya.
What a nutty bunch of fruitcakes.
- Ne saçma?
- What's ridiculous?
Ne saçma bir öfke. Haydi.
Such senseless aggression.
Oh, Maurice ne saçma.
Oh, Maurice how ridiculous.
Ne saçma konuşuyorsun!
Do you think I'm henpecked? - No, it isn't so "'l slapped herjust yesterday! !
Ne saçma değil.
Ain't that quaint?
- Bu ne saçma şey!
That's nonsense!
Ne saçma bir hareket.
Ridiculous behaviour.
- Ne kadar da saçma böyle!
- Why that's ridiculous!
Ne saçma.
A little bit can't hurt you.
Bu saçma tutuklamalar ne iş peki?
So what's with the bullshit arrests this time?
Ne kadar saçma.
What rubbish.
Boynundaki saçma şey de ne?
What's that piece of shit around your neck?
Tüm bunların ne kadar saçma göründüğünün farkında değil misin?
Can't you tell how ridiculous all this sounds?
Ne, şu saçma peri masallarında falan mı yaşıyorsun sen?
What, do you live in a freaking fairyland or something?
Ne kadar saçma bir soru.
What a very odd question.
Ne kadar dahiyane bir fikir. Bu çok saçma.
Whose genius idea was that?
Şimdiye kadar duyduğum en saçma fikir, ne yapıyorsun o parlatıcıyı mı kokluyorsun?
It's the most flumadiddle idea ever! You sniffing'that Shinola?
- Saçma olan da ne?
- How's that illogical?
Kulağa ne kadar saçma gelirse gelsin, bir koca edinmenin haricinde çocuklarımın da annesiyle evlendim.
I didn't want a nanny. It sounds nuts, but I'm marrying the mother of my children.
Bir Prensin domuzlarla uyuyan bir hizmetli ile görüşmesi ne kadar saçma bir şey!
It's almost as absurd as a prince frequenting a servant who sleeps with pigs!
O döküntü bütün gece benimle saçma sapan konuştu, ve sen ne yaptın?
That sleaze drivelled all over me, and what did you do?
Bunun ne demek olduğunu bilmiyorsun sen Saçma.
You don't know what he is like!
Bu ne kadar saçma?
How messed up is that?
- Ne oldu? - Düşünecek olursan, gidene kadar ikimizin bunu çekmesi biraz saçma.
- You know, when you think about it it's kind of silly for us both to pull this thing all the way back up town.
Um... Saçma sapan gelebilir, ama bu aletlerle ne yapacağım hakkında hiçbir fikrim yok.
Um... it may sound ridiculous, but I have no idea what to do with these items.
Ama ne olursa olsun, ne kadar saçma görünürse görünsün, sadece uyum sağlamaya çalış.
But whatever it is, no matter how ridiculous it may seem, just try to go along with it.
Saçma olan ne biliyormusun, telefon numaramızı annene vermiş olman.
You know what's ridiculous, is giving your mother our phone number.
Ne kadar saçma bilmiyorum ama hepsi saçma işte.
I'd no idea how much nonsense it was, but... nonsense it all is.
- Bu ne kadar saçma bir soru böyle?
- What kind of stupid question is that?
Ne cüretle bu saçma raporları kasama bırakabiliyorsun.
How dare you bring me this hopeless pile of shit of a confession! Is this a joke?
Ne kadar da saçma.
How childish!
Saçma olan ne?
What's bullshit about it?
- Neden? Ne demek neden? Bu çok saçma.
You know why This is ridiculous
Ne kadar saçma.
How absurd.
İnsan mantalitesi aynı bir bilgisayar gibi resetlenebilirmiş... ne kadar saçma bir şey.
Human mentality can be reset just like a computer... how ridiculous is that?
Ne kadar saçma konuşuyorsun!
"'conveniently forget the 23 hours and 30 minutes spent with her?
Ne kadar da saçma.
How absurd.
Bu saçma şey hariç ne olursa!
- Anything but that crap!
Bu çok saçma. Sorun ne, Ally?
What is it Ally?
ne saçmalıyorsun 50
ne saçmalıyorsun sen 23
ne saçmalık 54
saçmalık 1235
saçmalama 1352
saçma 804
saçmalıyorsun 156
saçmalama lütfen 25
saçmalıyorum 21
saçmalıyor 21
ne saçmalıyorsun sen 23
ne saçmalık 54
saçmalık 1235
saçmalama 1352
saçma 804
saçmalıyorsun 156
saçmalama lütfen 25
saçmalıyorum 21
saçmalıyor 21
saçma sapan konuşma 57
saçmalamıyorum 22
saçma sapan konuşuyorsun 17
saçmalamayı bırak 40
saçma mı 20
saçmalamayı kes 111
saçmalamayın 114
saçmalık bu 191
saçmalık mı 20
saçmalığın daniskası 19
saçmalamıyorum 22
saçma sapan konuşuyorsun 17
saçmalamayı bırak 40
saçma mı 20
saçmalamayı kes 111
saçmalamayın 114
saçmalık bu 191
saçmalık mı 20
saçmalığın daniskası 19
ne sandın 70
ne şans 59
ne şans ama 31
ne sanıyorsun 83
ne satıyorsun 16
ne saklıyorsun 34
ne sanıyordun 22
ne şanslısın 21
ne şanssızlık 23
ne şans 59
ne şans ama 31
ne sanıyorsun 83
ne satıyorsun 16
ne saklıyorsun 34
ne sanıyordun 22
ne şanslısın 21
ne şanssızlık 23