English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → English / [ P ] / Para için

Para için translate English

22,693 parallel translation
Buraya para için gelmedim.
I didn't come here for money.
Bunlar sadece para için her şeyi yapabilecek kadınlar.
These are just women that will do literally anything for money.
Diğer embesiller para için yapıyor olabilir ama benim öncelikli motivasyonum para değil.
Those other imbeciles might've been doing it for the money, but money isn't my primary motivation.
Para için hayatları üzerine kumar oynayan aptallar sonunda kandırılıyorlar.
Fools betting their lives for money end up duped in the end.
- Bunu para için yaptığımı mı sanıyorsun?
- You think I did this for money?
Para için doktor olmayı kendim seçtim.
I settled it with myself that I became a doctor for money.
Bu seyyah kılıç ustaları, .. yeteneklerini sadece para için kullanır.
These wandering swordsmen only use their talents to make money.
Yalnızca para için öldürmedim,
I didn't only kill for money,
- Buraya sadece para için katlanıyoruz.
We just stay here and put up with this shit - for the money.
Karma dövüş sanatları. Bir grup genç, atletik erkek para için dövüşüyor.
A group of young, athletic men desperate for extra money.
Buralarda para kazanmak için ne yapabilirsin ki?
What are you going to do to earn a living out here on t'moors? I don't yet know.
Ve bitirmen için para lazım, bu yüzden öğle yemeği yerine burdayız.
And you need money to finish it, hence this rather fine luncheon.
- Yaptıkların için biraz para vereyim. - Hiçbir şeyi kabul etmem, beyefendi.
Let me give you something for what you've done for him.
- Sanırım sabotaj için birisi para vermiş.
I reckon someone paid him to do it.
Adamlara yemek vermek ve biraz para kazanmak için.
Serving food to the men. Just to make some money on the side.
Sanırım bir iki haftalık maaş için para var.
I reckon there's enough here for... a week... or two.
Bugünkü çalışman için para almalısın.
You should be paid for what you did today.
- Ayak işleri için para veriyor.
He pays me for running errands.
Bence güzel birşey bir kere de olsa kıyafet giydiğin için para almak
Well, I think it's nice to be paid to put on clothes for once.
Bunun için para alabilir miyim?
I can get money for this?
Fakat size bir ödeme günü ayarlayabilirim Böylece arkadaşına Amorta'yı oynaması için para öderim ve fanlarla fotoğraf çektirir yarınki fotoğraf köşemizde
But I get you want a payday, so I will pay your friend to play Amorta and take pictures with the fans at our photo booth tomorrow.
Daha önce hiç orospu olduğum için para ödenmedi Motorlu taşıtlar dairesinde çalıştığımdan beridir
I haven't been paid to be a bitch since I worked at the DMV.
Kılık değiştirmek için az biraz para harcadın mı kimse senden şüphe etmez.
If you spend a little money for disguise, would not be suspected.
Ne yapıyorlarsa elden geldiğince para kazanmak için.
So they're doing it to earn what they can...
Hindistan'dan amcam aradı... kız yeğenlerim için para lazımmış. ve sırtımda şu acayip kurdeşen var. Sen söyle kardeşim...
My uncle called from India and he needs money for my niece's wedding, and I got this strange rash on my back... you name it, brother.
Lanet olasıca yeğeninin nikahına gitmeden önce saçımı yaptırmak için biriktirdiğim para.
That is money I've been saving up so I could get my hair fixed to go to your damn niece's wedding.
Senden çekiniyor gibi davranmak için birinden para aldım.
The money he gave me, to act like I was afraid of you.
Buralarda söz sahibi olman için para gerekecek. Hem de çok.
Well, if you want to be in charge around here, you'll need money and plenty of it.
Dinle beni, lanet olası beyinsiz. Senin ve lanet kız kardeşinin para koparmak için, açık yarayı deşmenize- -
Listen here, you fucking weird asshole, the idea of you and my fucked-up sister-in-law tearing open wounds to chase some big pot of gold- -
Bağışlamak için para bile arttırdık.
We even had a little bit of change left to spare.
Bu kafanın kimin için çalıştığını bana söyleyin, para sizde kalsın, aranızda bölüşün.
You tell me who the head worked for, you keep the money, a 5-way split.
Bu rüya gibi tatil için ne çok para verdiler biliyor musun?
You know how much money they spent to have this dream vacation experience?
Aşıları para kazanmak için bir silah olarak görüyorlarsa ilaç şirketlerinin silah kaçakçılarından pek farkları yok demektir.
It is no different that narcotic drugs.
Charlotte'un elinde bulundurduğu gayri menkulleri ve Zerakem'den yüklü miktarda para koparabilmek için kabadayılık etme çabalarını ortaya çıkardı.
He uncovered Charlotte's real estate holdings and her attempts to strong-arm Zerakem into a generous buyout.
- Haberler için yeterince para harcamadık.
- We didn't spend on the media budget.
Şirket birazcık kendine para saklamaya çalışıyordu ve beni, yani bizi de olaya dahil edebilmeleri için olayı ona göre oynadım.
The firm was trying to do this thing to hide some cash, and I played along, hoping they would cut me in... uh, cut... us in.
Bu adamlar için o para bile değil.
That's not shit to these guys.
Para kazanmak için çok çalışıyorlar.
They work hard for their money.
Sally, onca hibe edilmiş, metaryeli aldığı için artan para var.
We've got that leftover since Sally got all the materials donated.
600 dolar ki Annem için çok da fazla bir para değil.
$ 600... which isn't a lot of money to my mother.
Hey Clive bak, Pam'i hapisten çıkarmak için para topluyorlar.
Oh, look, Clive, they're collecting money to get Pam out of jail.
Aslen Red Deer, Albertalı. Winnipeg Üniversitesine kaydolmuş. Sonra son sınıftayken fazladan para kazanamak için ilaç denekliğine başlamış.
Originally from Red Deer, Alberta, enrolled at * * *, then as a senior looking to make extra cash signed on as a test subject in a drug trial.
Kullanmam için bana nakit para verdi.
He gave me a bunch of cash to use.
Bailey'nin senden Lucky U almak için kullandığı senin onu öldürdükten sonra çaldığın para işaretliydi.
The money Bailey was gonna use to buy your Lucky U, the money you stole from her after you killed her, those were marked bills.
Ne olmuş, zaten bunun için para alıyordu.
So? He was paid to work on things.
Sonra da bizden uzak durmaları için onlara para göndermişsin.
- And then you sent them money to stay away from us.
En çok para veren için pis işler yapıyorlar.
They do dirty work for the highest bidder.
Jordan, kasabadaki gıdıklayıcıları işe almak için para alıyordu.
Jordan was paid to recruit tickling talent in the town.
Videolardan para kazandığına dair herhangi bir ipucu bulamadık ama onları çekmek için bir sürü para harcıyor.
We can't find any sign he's earning money from the videos, but he's spending lots of money making them.
ABD'de çalışma, iş, para hakkında konuşamazsın. Amerika'ya çalışmak için geliyor olmalarına rağmen çocukları turist vizesiyle ülkeye sokuyordu.
He's also been telling the boys to enter the United States on a tourist visa, even though they're working.
- Belki para Dwight için değildir.
Maybe the money is not for Dwight.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]