Prens mi translate English
314 parallel translation
- Bana Snoodles der. - Yanındaki de prens mi?
- She calls me Snoodles.
- Prens mi?
The Prince?
Prens mi?
Is he a prince?
- Prens mi?
Prince?
- O sahiden Prens mi?
- He's truly a prince?
Bir Prens mi bekliyordun?
Did you think you'd get a prince?
Sürgünde bir prens miydi, yoksa bir paralı asker mi?
Was he an exiled prince or a mercenary?
- Prens mi?
- The prince?
Acaba bir prens mi?
Is he a prince?
- "Prens mi yoksa kraliçe mi?"
- "The prince or the queen?"
- Prens mi?
- Prince?
Prens mi?
The prince regent?
İçinde bir prens mi var?
Is that a prince in there?
Prens mi?
The Prince?
Bunun gibi zengin, aşağılık, zengin başka bir prens mi?
Another prince like this one? Ugly, rich and scabby?
- Prens mi?
- Prince? !
Yakışıklı, kafasının tepesinde müstesnai cazibesi olan ekmek somunu misali güzel saçlı prens mi?
Good-looking, lovely hair perched on his head like an exceptionally attractive loaf of bread?
- Prensi yeterince deşifre ettim... Prens mi?
- I've caused the prince enough- -
- Prens mi.
- A prince, no less.
Sana göre ben Candy'yim, Başkan ise beyaz atlı bir prens, değil mi?
In your world, I'm Candy, and Mr. CEO is Prince Charming on a white horse, right?
Prens Charles'ın zaferi ezici bir zaferdi değil mi, Şansölye?
Prince Charles'victory was crushing, was it not, Chancellor?
Londra'dan gelen Prens John için olduğunu söylemedim mi?
Didn't I tell you it was for Prince John, who's just come up from London?
Bu gerçek mi, Prens?
Is that true, Prince?
Beyaz Atlı Prens'e mi benziyorum?
Do I look like Prince Charming?
Ya, duydunuz değil mi, Lordum? Bu Prens, Edward'dan farklı.
Ah, ha, my lord, this prince is not an Edward.
- Sence Prens Andrey bizi sevdi mi?
- Do you think Prince Andrei likes us?
Şu Hindistanlı Prens değil mi?
He's that prince from India, isn't he?
Prens Burhan'la ilgili kitabını bitirdin mi?
Did you finish your book about Prince Burhan?
Büyülü Prens değil mi o?
He's your Prince Charming, isn't he?
Demek sen bir prens oluyorsun, öyle mi?
You leave me, please.
Ve Prens Tuan'a karşı harekete geçmeyi mi öneriyorsunuz?
And you ask us to take action against Prince Tuan?
Çünkü Papa bir prens, değil mi?
For the Pope's a prince, isn't he?
Bunun içinde prens gibi degiI mi?
Don't he look like a prince in this?
O küstah, hırslı, zalim işe yaramaz Prens John için mi vergi topluyorsun?
Collectin'taxes for that arrogant, greedy, ruthless, no-good Prince John?
Velihat prens, geldiniz mi?
What is the crown prince doing here?
- Bir prens gibi mi görünmeye çalışıyorsun?
- You tryin'to look like a prince?
Yani o çölünüz pek kolay bir yer değil, değil mi Prens.
You see, it's quite full that desert of yours, isn't it?
Küçük Prens de benim üvey kardeşim mi?
Little Prince is my stepbrother?
Onu sana yollayıp, Prens alehinde tanıklık etmesini isteyeceğim! Bu yeterli olabilir mi?
I've asked him to appear in court to sue the Prince would this be an excuse then?
Prens kendisini güvensiz mi hissetti?
Your Majesty wants to silent him?
- Küçük Prens mi?
– The Little Prince?
Velihat Prens olabilir mi!
Could he be the Crown Prince!
Prens gerçekten teknede mi?
Is the Prince really on board?
- Prens olan Akeem mi?
- You mean Akeem's the Prince?
Prens olmam bir şeyi değiştirir mi?
Should it matter that I am a prince?
Hoşuna gitti mi prens?
Do you like it, prince?
Prens Albert'i kutu içinde getirdiniz mi?
Have you got Prince Albert in a can?
Prens sensin, öyle mi?
You're the Prince, is that it?
O züppe, kendini beğenmiş Prens Ahmet'le sadece oynuyordun sen, değil mi?
You were just playing with that overdressed, self-absorbed Prince Achmed, weren't you?
Sonra da, yakışıklı genç prens zalim mi zalim bir dünyaya sürgün edilmiş.
And then the handsome young prince was cast out into the cruel, cruel world.
Prens'in soytarısı, öyle mi?
The prince's fool?