English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → English / [ S ] / Sen mi

Sen mi translate English

51,780 parallel translation
Sadece sen mi bakacaktın?
You're going to look at it by yourself?
Sen mi?
Do you?
- Öyleyse sen mi bir hata işledin?
Did you do something wrong, then?
- Bütün bunları sen mi çizdin?
You draw all these? Yeah.
- Onu sen mi çağırdın, Moroes?
Did you summon him, Moroes? No.
Sen mi orksun yoksa kafesteki yaratık mı orktu?
That's what you are? Or the beast in the cage was?
Ne, sen mi ördün?
- Wait. You knit these?
Yeni babam sen mi olacaksın?
Are you gonna be my new daddy?
Sen mi balık tuttun
Have you gone fishing?
Bunları sen mi yazdın?
You write these?
Bunu sen mi ürettin David?
You engineered this, David?
Sen mi hayatımı boşa harcadım diyorsun?
Are you saying that I've wasted my life?
Televizyonu sen mi açtın?
Did you turn on the TV?
Delirdin mi sen?
Are you crazy?
- Sen bir şeyler yedin mi anne? - Evet.
Have you eaten, Mother?
Sen de hissettin, değil mi?
You felt it, too, right?
Yoksa sen bir şey mi duydun teyze?
Perhaps... have you heard news about my mother?
- Ya sen? - Ben mi?
- What about you?
Amca sen sahtesin değil mi?
- Ahjussi, you're fake, right?
Cheong, diksiyon dersine mi gittin sen?
Cheong, are you attending some speech academy?
Böyle şeyler de mi biliyorsun sen?
What? You also know how to say those?
Sen geçen günkü otobüs durağındaki herifsin, değil mi?
You're that bastard from the bus stop the other day, right?
O kılıcı çıkarmak alnında yazılı olarak dünyaya geldi, hayır o kaderi ona sen verdin, değil mi?
Ever since she was born, she's been fated to pull out that sword for you. To be more precise, you caused her to be born with that fate
Sen bile bir defasında neredeyse onu öldürüyordun, değil mi? Hem de kendi ellerinle.
Even you almost killed her with your own hands
Sen böyle biri mi olup çıkacaktın?
How can you... look like this?
Sen bile bir defasında neredeyse onu öldürüyordun, değil mi?
Even you came close to killing her.
O kılıcı çıkarmak alnında yazılı olarak dünyaya geldi, hayır o kaderi ona sen verdin, değil mi?
She was born to pull out your sword. That's her fate. No, you gave her that fate.
Sen bile bir defasında neredeyse onu öldürüyordun, değil mi? Hem de kendi ellerinle.
You almost killed her once... with your own hands.
Sen yoksa gerçekten de kız kardeşim çıkmak mı istiyorsun? Bu yüzden geçmişimi merak ediyorsun, değil mi?
By any chance... do you really think that you might be my younger sister?
Bayım, onları sen mi tuttun?
Did you call these people over?
Sen değil mi?
It's not you?
- Sen de mi gördün?
- You, too?
Evet ama sen de Brezilyalısın, değil mi?
- Yes. But you are Brazilian, aren't you?
Bunları sen seçtin mi?
You chose those?
İlk sen olduğun için mi?
That you were the first?
Sen onlardan birisin, öyle değil mi?
You're one of them, right?
Sanırım önde sen oturuyorsun, değil mi?
Guess you're ridin'up front, huh?
Ekmek mi attın sen bana?
Was that a bread roll?
Davetsiz mi geldin sen?
You're crashing the wedding?
Sen benim babamsın, değil mi?
You're my dawg, right?
- Sen... beğendin mi?
Did you, uh... did you like it?
Kasabadan çıkıyor ve sen parti mi veriyorsun?
Out of town and you're having a party?
Sen de benimle aynı hisleri mi paylaşıyorsun?
Are you feeling what I'm feeling?
- Bana emir mi veriyorsun sen?
You dare to give me orders, boy?
Kaç yaşındaydın sen ilk çalışmaya başladın mı Bernie Madoff için mi?
How old were you when you first started working for Bernie Madoff?
Ve sen bana eski bir yazı hakkında sorular soruyorsun Aptal bir karikatür ile mi?
And you're asking me questions about an old article with a silly cartoon?
Anneme bir şey mi diyorsun lan sen?
What the fuck did you say about my mother?
Kafayı yemişsin sen. Bunu biliyorsun, değil mi?
You're completely out of your mind.
Sen hariç ama, öyle mi?
But not you, huh?
Sen yaydın değil mi?
You released it yes?
Sen sonsuza dek bir keşif rehberi oldun değil mi?
You've been an expedition guide for forever, right?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]