Sen öyle diyorsun translate English
208 parallel translation
- Sen öyle diyorsun.
- Well, that's what you say.
Sen öyle diyorsun.
That's what you say.
Madem sen öyle diyorsun.
Well, if you say so.
- Sen öyle diyorsun.
- You say. That means nothing!
Tabancayı elinden almak istedim ama ateş aldı ve omzundan yaralandı. Sen öyle diyorsun.
I wanted to take it from her but it went off and she was wounded in the shoulder.
Sen öyle diyorsun.
Well, you have a point there.
Ayrıntıları bilmiyorum, ama madem sen öyle diyorsun, kesin çok tatmin edici ve risksizdir.
I don't know the details but if you say so, it must be good, and safe too.
Eğer Freddy Dayton içki ve kadınlardan hoşlanıyorsa, ki sen öyle diyorsun, sorun olmayacak.
If so fond Freddie Dayton drinks and women, as you say, there will be no problems.
Sen öyle diyorsun.
"King" is your word.
Sen öyle diyorsun.
Says you.
Sen öyle diyorsun.
So you say.
Sen öyle diyorsun, dostum.
If he so says it, mon ami...
- Sen öyle diyorsun, ben nereden bileyim?
- How do I know that?
- Peki, tamam, sen öyle diyorsun. - Tamam.
Yeah, okay, that's what you say.
Sen öyle diyorsun, ben değil.
Your word, not mine.
Sen öyle diyorsun.
You said that.
- Sen öyle diyorsun.
- So you have claimed.
- Neden? Çünkü sen öyle diyorsun.
Why do you say that?
Sen öyle diyorsun.
So you say!
Madem sen öyle diyorsun, galiba arkadan benzer görünüyoruz.
Ummm.. Now that you mention it, I think we look similar from the back.
Sen öyle diyorsun.
Says you, buddy.
- Sen öyle diyorsun.
- So you call it.
Bir süredir öyle ama sen şimdi diyorsun. Moral bozucu.
It's disappointing that you just noticed now that when you've had my heart for a while.
Sen ne diyorsun öyle?
[sputters] What are you saying?
Ne diyorsun sen öyle?
What are you saying?
Madem öyle diyorsun. Sen bilirsin.
- Well, if you say so, it's up to you.
- Elbette öyle. - O zaman sen olur diyorsun.
- Do you agree?
- Sen öyle diyorsun.
- That's what you say.
Kum fırtınası işi daha çok zorlaştırıyor gibi görünüyor., öyle değil mi? 286 00 : 26 : 41,678 - - 00 : 26 : 45,223 Ne? ne diyorsun sen?
The sandstorm'll make it more difficult, won't it?
Sen de öyle diyorsun.
That is what you say.
Öyle diyorsun, ama sen...
You say that, but you...
İyi kalpli adam, yani diyorsun ki sen yani aile şoförü bütün malikanenin ve küçük çocukların tek sorumlususun öyle mi?
My good man, are you saying that you that the family chauffeur has been in sole charge of this entire estate and these minor children?
Yani sen diyorsun ki yola devam etmenin geçerli bir sebebi var Yani sana göre bu, Amerika'daki yanlış sisteme karşı... mücadele etmenin bir başka yolu, öyle mi?
So you feel that, just as you feel there'a reason for going on through the course this is the same way to try and deal with what you feel is wrong with the system in America?
Ama, sen diyorsun öyle?
But, what are you saying?
Ne diyorsun sen öyle?
How can you say that?
Sen olur diyorsun, sizler de öyle değil mi?
It's great with you, now is it great with them?
Ne diyorsun sen öyle?
What are you talking about?
- 4,000 yaşında ve sen ona yeni diyorsun, öyle mi?
- 4,000 years old and you call it new?
- Sen ne diyorsun öyle?
- What are you talkin'about?
Yani sen bana bu balığı kendi başına yakaladım diyorsun, öyle mi?
So you're gonna tell me you caught that fish all by yourself?
Sen de öyle mi diyorsun?
is that what you say?
Demek sen benim yaptıklarıma ihanet diyorsun. Peki, iyi öyle olsun.
So you call this betrayal, do you?
Sen de mi öyle diyorsun?
Ah ha, boy, hear!
Ve sen de buna bir bowling salonu diyorsun öyle mi?
And you call this a bowling alley?
O fakir, sen zenginsin, öyle diyorsun.
She's very poor and you're very rich.
Sezar'a baş kaldırıyorlar, Roma birliklerine karşı direniyorlar sonra vergilerini ödememekle kalmayıp bana ödenmiş vergileri de çalıyorlar ve sen buna önemsiz diyorsun, öyle mi?
They rebel against the Caesar. They resist to the Roman legions. Not happy with not paying the tribute that they owe me to.
Çocuklara öyle mi diyorsun sen?
You say that to kids?
- Öyle ama burada çekmez, kaz kafalı! - Sen kime kaz kafalı diyorsun...
No, but you can't get a signal out here, you moron!
Öyle erken doğmuş bir bebeğin ne diyorsun sen ona, küvöze alınması gerekir.
A baby like that has to... finish cooking in a... what do you call it, an incubator.
Yani şimdi sen numune gitmiş diyorsun, öyle mi?
So now you're saying the water sample is gone?
- Sen öyle diyorsun.
- According to you.
sen öyle san 131
sen öyle diyorsan 53
sen öyle zannet 20
diyorsun 241
diyorsunuz 82
diyorsun ki 51
diyorsunuz ki 20
sen osun 16
sen oku 28
sen olmasaydın 39
sen öyle diyorsan 53
sen öyle zannet 20
diyorsun 241
diyorsunuz 82
diyorsun ki 51
diyorsunuz ki 20
sen osun 16
sen oku 28
sen olmasaydın 39
sen öldürdün 24
sen orada kal 30
sen o 37
sen olamazsın 19
sen otur 63
sen olduğunu biliyorum 29
sen öleceksin 19
sen ölüsün 79
sen ona bakma 16
sen öldün 179
sen orada kal 30
sen o 37
sen olamazsın 19
sen otur 63
sen olduğunu biliyorum 29
sen öleceksin 19
sen ölüsün 79
sen ona bakma 16
sen öldün 179