Sevindin mi translate English
323 parallel translation
Ne? Sevindin mi?
What?
Sevindin mi?
You're glad?
Beni tekrar gördüğüne sevindin mi?
Are you glad to see me again?
Şimdi seni getirdiğime sevindin mi?
Aren't you glad I brought you?
- Clem, nişana sevindin mi?
- Happy about the engagement, Clem?
Jackson ve Bay Coudair'i atlattığımıza sevindin mi?
Glad we ditched Jackson and Mr. Coudair?
Beni gördüğüne sevindin mi Corky?
Are you glad to see me, Corky, huh?
- Eve döndüğüne sevindin mi?
- Glad you're home.
Sevindin mi?
Are you glad?
Sevindin mi?
You glad?
Sevindin mi?
You proud?
- Geldiğime sevindin mi?
- Glad I came?
Anaannenin geldiğine sevindin mi?
Are you happy grandma's here?
Beni gördüğüne sevindin mi?
Are you happy to see me?
- Efendim? Terfi ettiğime sevindin mi?
Are you happy that I've been promoted to a chief?
- Gelmeme sevindin mi?
- Surprised?
- Geldiğime sevindin mi?
- Are you glad I came?
Denemediğine sevindin mi Milt?
Glad you didn't try, Milt?
Sevindin mi?
Happy now?
Beni getirdiğine sevindin mi?
Glad you brung me?
- Döndüğüme sevindin mi?
- You glad I'm back?
Beni gördüğüne sevindin mi?
Pretty glad to see me?
- Beni gördüğüne sevindin mi?
Are you happy to see me?
Önemli olan beni gördüğüne sevindin mi?
The point is, are you glad to see me or not?
Sevindin mi Marika?
Are you happy, Marika?
Beni gördüğüne sevindin mi?
Good to see me?
— Sevindin mi?
- You're pleased?
Nasilsin hayatim? - Beni gördügüne sevindin mi?
Aren't you glad to see me?
- Benim için sevindin mi?
Are you happy? - Yes, very much.
Beni gördüğüne sevindin mi, yoksa o cebindeki tüfek mi?
You glad to see me, or is this a shotgun in your pocket?
Sevindin mi?
You're happy?
Beni gördüğüne sevindin mi?
Happy to see me?
Boğazın mı düğümlendi yoksa beni gördüğüne sevindin mi?
What, is there a frog in your throat... or are you just glad to see me?
- Sevindin mi?
- You were?
Sevindin mi?
Oh, you did?
Sevindin mi?
It was?
— Bana kızdın mı yoksa sevindin mi?
Are you mad? Or proud of me?
Sesimi duyduğuna sevindin mi?
Bet you're glad to hear my voice.
- Sevindin, değil mi?
- And you are pleased, aren't you?
Döndüğüme sevindin mi?
You glad to be home?
Evet, beni gördüğüne sevindin, değil mi, eski dostum?
- Yes, you're pleased to see me, aren't you, old boy?
- Sevindin mi?
- Glad?
Beni gördüğüne sevindin mi?
Glad to see me?
Sen de sevindin, değil mi?
Great, isn't it?
- Eve dödüğüne sevindin, değil mi?
- Glad to be home?
Buraya geldiğimize sevindin değil mi?
You're glad we came, aren't you?
- Sevindin mi, Şampiyon?
- Aren't you happy, Champ?
Askere almalarına sevindin, değil mi?
You are glad that they have recruited him, ha?
Alex, bu on bin papel mi yoksa beni gördüğüne mi sevindin?
Alex, is that ten grand or are you just happy to see me?
Beni gördüğüne sevindin, değil mi?
You're happy to see me, aren't you?
Denizci, cebindeki radyum mu yoksa sadece beni gördüğüne mi sevindin?
Sailor, is that radium in your pocket or are you just happy to see me?