English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → English / [ S ] / Silahınız var mı

Silahınız var mı translate English

228 parallel translation
Özel bir silahınız var mı?
Have you got any special axe to grind?
Silahınız var mı?
Have you got a gun?
- Yanınızda silahınız var mı? - Evet.
- You have a gun?
Flora Vista'ya gidiyorlar. - Silahınız var mı Greer?
They're headed for Flora Vista, all right.
Silahınız var mı efendim?
Have you a gun, sir?
- Silahınız var mı?
- Do you have any guns?
Silahınız var mı?
Do you have a gun?
Hiç silahınız var mı?
Have you any weapons?
- Silahınız var mı?
- Have you got a gun?
Silahınız var mı?
Got any firearms?
- Silahınız var mı Madam Sophie?
Do you have a gun, madame Sophie?
Affedersiniz, silahınız var mı diye üstünü aramam gerek.
Sorry, I have to search you for weapons.
- Silahınız var mı?
- [B.A.] You got any weapons?
Silahınız var mı yok mu?
Can we have the gun?
Hiç silahınız var mı?
You got any guns?
Burada silahınız var mı?
Have you got a gun in this place?
Bu modifiye salaklara karşı herhangi bir silahınız var mı?
you got any weapons on those hot rods?
- Silahınız var mı?
- Do you own a gun?
Evde silahınız var mı... kendinizi koruyabileceğiniz herhangi birşey?
Do you have a weapon in the house, anything you can protect yourself with?
Burada silahınız var mı?
You got any shotguns in there?
Bay Menges, silahınız var mı?
Mr. Menges, you don't have a gun up here or anything like that?
Satılık silahınız var mı?
You got a gun for sale?
Hiç silahınız var mı?
You boys got any guns?
- Ruhsatsız silahınız var mı?
- Any concealed weapons?
Silahınız var mıydı?
Do you own a gun?
- Silahınız var mıydı?
- Were you wearing a gun?
- Silahınız var mı?
- Are you carrying your weapon?
Nükleer silahınız var mı?
Do you have nuclear weapons onboard?
Silahınız var mı?
And do you have guns?
Silahınız var mı?
Do you have weapons?
Silahınız var mı?
Got any guns?
- Bayım, silahınız var mı?
Sir, do you own a gun?
Silahınız mı var?
You have a weapon.
- Karınızın silahı var mı bay Kingsby?
- Did your wife own a gun, Mr. Kingsby?
Kaç silahınız var?
- I'm fine.
Kaç asker, kaç silah düşmanımızın bu işte kaç tane tankı var.
How many men, how many guns how many tanks the enemy are throwing into this.
Hazırladığımız yerde yeterli elementler de var ikiniz de bunlardan silah yapabilecek ve birbirinizi imha edebileceksiniz, zaten amacınız da buydu.
The place we have prepared for you contains sufficient elements for either of you to construct weapons lethal enough to destroy the other, which seems to be your intention.
Ve silahını getir. Her adama ihtiyacımız var.
And bring your rifle.We'll need every man we can get our hands on.
Füzyon reaktörlerini ve liderimizin silahını çalıştırmak için suya ihtiyacımız var Mike.
We need it, Mike, for our sustenance. To power fusion generators [br] and the leader's weapons.
Fakat silahımızın yolunda on binlerce kendi gemimiz var.
But there are tens of thousands of our own ships in the path of our gun.
HARRY : Şimdi üflemeli silahımız var,.. ... belki onların takip etmesi için bir de iz bırakabiliriz.
Now we got a blow gun, maybe help to make kind of a trail for them to track us.
Ayrıca, silah satın almak için paraya ihtiyacımız var.
Besides, we need the money to buy arms.
Silahınız var mı?
You got a gun?
Ve artık sınırsız gücü olan bir silahımız var.
And now we have a weapon of unlimited power.
Lilandra'nın yıldız destroyerini etkisiz hale getirecek bir silahım var,... böyle ilkel bir uzay istasyonundan ateşlenirse de hiç dikkat çekmez.
I have mounted an energy weapon capable of disabling her rebel star cruiser, especially when fired from an unassuming primitive space station.
- Silah için ruhsatınız mı var?
- You got a permit for the gun?
Şu anda bayanın başına doğrultulmuş bir silah var. [br ] O nedenle hemen Washington'u ara ve onlara adamlarını esir [ br ] aldığımızı söyle ve adamların ben J.Edgar Hoover ile konuşana kadar [ br] hiç bir yere gitmeyecek.
There's a gun pointed at the lady's head right now, so you call Washington and you tell them we're holding your people prisoner and they're not going anywhere until I personally talk to J. Edgar Hoover.
Silahınız var mı?
- Have you got a gun?
Silah kaçakçısını yakalamamız için yardımına ihtiyacımız var Birkaç gün önce bir nükleer savaş başlığını çaldı.
We need your help to find the arms dealer who smuggled out a nuclear warhead a few days ago.
Üç silahımız var. Baskın, korku ve insafsızca çalışma!
Our three three main weapons are fear, surprise and a ruthless efficiency
ama önce bir çanta alacaksınız içinde yemek, su, harita, pusula el feneri ve bir silah var. sonra kontrol edersiniz, tamam mı?
Inside is food and water, a map and compass a flashlight and a weapon, so check it out later, OK?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]