Sorum yok translate English
1,187 parallel translation
Başka sorum yok.
No more questions.
Başka sorum yok, Sayın Yargıç.
No further questions, Your Honour.
Başka sorum yok.
No further questions.
- Başka sorum yok.
- No further questions.
Sorum yok.
No questions.
Başka sorum yok.
I have no further questions.
Başka sorum yok.
Then I have no further questions.
Şimdilik başka sorum yok.
No further questions at this time.
- Başka sorum yok.
- No more questions.
Daha başka sorum yok.
No further questions.
Başka sorum yok, sayın yargıç.
No more questions, Your Honour.
Başka sorum yok, Sayın Yargıç.
No more questions, Your Honor.
Başka sorum yok.
Nothing further.
Başka sorum yok.
I have no more questions.
Üzgünüm, hiç sorum yok
Sorry, I've no question
Bu şahit için başka sorum yok, efendim.
My Lord, I have no further questions for this witness.
Şu an için sorum yok.
No questions at this time.
- Yargıç, başka sorum yok.
- Counsel. No further questions, Your Honor.
Başka sorum yok.
No more questions, Your Honour.
Başka sorum yok, efendim.
Nothing further, Your Honor.
Başka sorum yok.
I have nothing further.
Başka sorum yok, Sayın Yargıç.
Nothing further.
- Başka sorum yok, Sayın Yargıç.
No further questions.
Başka sorum yok, Sayın Hakim.
No further questions, Your Honour.
Başka sorum yok sayın yargıç. Teşekkürler peder.
No further questions, Your Honor.
- Sorum yok, Sayın Yargıç.
- No questions, Your Honor.
Başka sorum yok.
I rest my case.
- Başka sorum yok, sayın hakim.
- No further questions, Your Honour.
Size başka sorum yok.
I have nothing further for you.
Başka sorum yok.
That's not my question.
Başka sorum yok sayın yargıç.
No further questions, Your Honor.
Başka sorum yok, sayın Yargıç.
No further questions, Your Honor.
Tanığa başka sorum yok.
I tender the witness.
Sorum yok.
I have no questions.
- Sorum yok.
- No questions.
Ne anlama geldiği ile ilgili bir sorum yok.
There's no question as to what it means?
Başka sorum yok, Sayın Yargıç.
I have no questions, Your Honor.
Başka sorum yok.
I have nothing else.
Başka sorum yok.
The man is a profound skirt chaser.
Belki de. - Teşekkür ederim Teğmen. Başka sorum yok.
The thing is, Ernie, the photographs will have no legal relevence, they can't facilitate in annulment.
Tanrım, eğer kendi oğluna bile inanmayacaksan Rachel Reynolds'ın hiç şansı bile yoktu değil mi? Başka sorum yok.
I know it sounds carzy but you might want to love it if this is an opportunity.
Başka sorum yok, Sayın yargıç.
I have no further questions, Your Honor.
Sorum yok.
No, I have no questions.
Başka sorum yok.
- I have nothing further.
Başka sorum yok.
Oh, um, oh. Nothing further.
Sorum yok ama hatalı olduğunuzu düşünüyorum.
I DON'T HAVE ANY QUESTIONS, NO. I JUST THINK YOU'RE WRONG.
Başka sorum yok. Sayın Yargıç.
No further questions, Your Honour.
Sorum... yok.
I have no... no questions.
Dediğiniz gibi. Başka sorum yok. Tekrar hitap var mı Bayan Wexler?
Lawsuits, you see, are ultimately about money, putting a dollar figure on suffering.
Sorum yok Sayın Yargıç.
I have no questions.
Başka sorum yok.
- I rest my case.
yoko 23
yokohama 35
yok artık 174
yokum 65
yok ya 124
yoksa 930
yok öyle bir şey 68
yoksa sen 40
yok ol 36
yoksa ben 17
yokohama 35
yok artık 174
yokum 65
yok ya 124
yoksa 930
yok öyle bir şey 68
yoksa sen 40
yok ol 36
yoksa ben 17
yok mu 410
yok ki 29
yok daha neler 57
yoktur 42
yok canım 523
yok birşey 158
yoksa ne olur 26
yok bişey 18
yok oldu 57
yok bir şey 967
yok ki 29
yok daha neler 57
yoktur 42
yok canım 523
yok birşey 158
yoksa ne olur 26
yok bişey 18
yok oldu 57
yok bir şey 967
yoktu 131
yok musun 43
yok et 47
yoksa ne 75
yok yahu 26
yok etmek 16
yoksa o 24
yoksa seni öldürürüm 37
yok hayır 73
yok efendim 65
yok musun 43
yok et 47
yoksa ne 75
yok yahu 26
yok etmek 16
yoksa o 24
yoksa seni öldürürüm 37
yok hayır 73
yok efendim 65