Suçlu değil translate English
1,096 parallel translation
Müfettiş, o suçlu değil.
It's not her, Inspector.
Yani, suçlu değil, her şeyi saflıkla yapıyor.
I mean, she is so pure.
Hayır, bu adam suçlu değil.
No, this man's no criminal.
Wally suçlu değil. O sadece...
Wally is not a criminal.
Herman suçlu değil.
Herman isn't guilty.
David bir suçlu değil, o sadece şansız bir çocuk.
David's not a criminal, he's just a kid with shit luck.
O suçlu değil.
He's no criminal.
Bense suçlu değil davacıyım!
I am a man more sinn'd against than sinning!
Size garanti veririm ki Bay Vercel suçlu değil.
Mr. Vercel isn't guilty.
Bu yüzden suçlu değil de polis oldum zaten.
That's why I'm a police man, not a criminal.
Allah aşkına! Nan suçlu değil.
For pity's sake, Nan's not guilty.
Suçlu yada suçlu değil?
Guilty or not guilty?
Suçlu veya suçlu değil, bu meseledeki rolü iyi anlaşılmalıdır.
Guilty or not guilty, his part in this affair must be kept in decent obscurity.
Ama Ronald Marsh daha suçlu değil mi?
Yeah, but saying that Ronald Marsh is guilty, I mean...
Ama sayın başrahip, manastırınızı kana bulayan olaylardan suçlu değil.
But, my lord abbot, he is innocent of the crimes that have bathed your abbey in blood.
Ben bir suç bilimciyim, suçlu değil.
I'm a criminologist. I'm not a criminal.
Suçlu değil.
Not a criminal.
Hayır, bu sıradan bir suçlu değil.
No, this is not a common criminal.
Ama bence bugün yakalananların çoğu suçlu değil mi?
But I believe most people who get caught today are guilty don't you?
O bir suçlu değil.
He's not a criminal.
Dört "suçlu değil" ve dört "bilmiyorum" ile karşı karşıyayız.
Well, we figure we're up against about four not-guiltys and four don't-knows.
Binbaşı Eustace suçlu değil, Hastings.
Major Eustace is not blamed, Hastings.
Beş mermi, biri boş. Kimse suçlu değil.
I hate to think they blame it on silly, fucking Oswald.
Hiç kimse suçlu değil.
No one is to blame.
- Hiç kimse bir şey için suçlu değil mi?
- Is no one to blame for anything?
New York'ta suçlu bulunup dört ay hapse mahkûm oldu değil mi?
He was found guilty in New York and sentenced to four months, right?
Şimdi, senin tabiatına aykırı gelebilir, ama o Dışişlerinden gelen bir hakikat, Salah'ın suçlu ya da masum olması umurumuzda değil.
Now, it may go against your grain, but it's reality right from the State Department, and we don't care if Salah is guilty or innocent.
- Sıradan bir suçlu olamaz, önemsiz bir alçak değil
- is no simple rascal, no petty scoundrel.
Evet, Annie pek konuşmadı, ama ben Piccone'nin Dakota'yı öldürdüğünü sanmıyorum. Suçlu o değil.
Well, I couldn't get much out of Annie, but I don't think Piccone killed Dakota... it wasn't his scene.
Doğal olarak yasalarımız, İsrail büyüklerinin önünde ifade vermeden bir insanı suçlu bulmaz, değil mi?
Surely our law does not condemn a man before first giving him hearing before the elders of Israel?
Bunu yapmayı bırakmak istediğimden değil ama evet, kendimi suçlu hissediyorum.
Not that I want to stop doing it. But yes, I feel guilty.
Çocuk suçlu değil.
The boy isn't to blame.
Suçlu yada değil!
Guilty or not!
Aksi takdirde göçmenlik bürosundakilere sadece kaçak olduğunu değil, suçlu olduğunu da söylerim.
Otherwise, I'll have to tell the immigration people that you're not only an illegal alien, but a felon.
Burada beni neden davet ettiğini bildiğim bir sebepten dolayı oturmuş birlikte yemek yiyoruz ve ben seninle birlikte suçlu olmak için yemek yiyorum, değil mi?
I'm here at lunch with you which I knew was the reason you invited me and all I'm sitting here for is to get guilty with you, right?
Ama bu onun suçlu olduğu anlamına gelmez, değil mi?
Doesn't mean she's guilty, does it?
Hala benim suçlu olduğumu sanıyorsun, değil mi?
You still think I did it, don't you?
Sanık, düşmanla işbirliği yapmaktan suçlu mu, yoksa değil mi?
Is the accused guilty of consorting with the enemy, or is she not?
Ama Amerikan adalet sistemine göre... bir insanın suçlu olup olmadığını polis belirleyemez, değil mi?
But isn't it true, in the American justice system, that the police do not determine the guilt or innocence of a man?
Bir suçlu uzun zaman sonra sokaklarda olduğu zaman dikkatlidir aciz değil.
Chan, when a convict's on the street after a long time away he's careful not humble.
Genellikle cezanın etkisi suçlu üzerinde değil de, başkalarını vazgeçirme üzerinedir.
generally, it's the impact of a punishment not on the convict, but on others to discourage them.
Tek suçlu kendisi, öyle değil mi?
He's only got himself to blame, right?
Suçlu ve ya değil, bunun kararını yargıç verir.
Guilty or not, it's the judge who decides.
Sen suçlu biri olduğuna göre bu gibi şeyleri bilirsin, değil mi?
And you being a felon, I mean, you know these things.
Masum bir insanın suçlu muamelesi görmek istemeyeceği... ve dedektifin zamanını harcamasına... göz yummayacağı çok açık değil mi?
I take it for granted that a person of an innocent state of mind... Would rule himself out as a suspect... And save a busy detective from wasting time.
Dinle, dün gece söylediklerin hakkında çok düşündüm, ve sanki suçlu olduğunu düşünmemişim gibi numara yapamam, siyah olduğun için değil, ama yani takımda olabilmek için daha iyi bir şutum olması lazım.
Listen, I thought a lot about what was said last night, and I can't pretend that in my mind you weren't guilty, not because you're black, but so I'd have a better shot at making the team.
Krusty'i, sert bir suçlu olarak değil de, Ufak arabasıyla gezip kornasını çalan sevgili palyaçomuz olarak hatırlamaya çalışalım.
Let's ty to remember Krusty, not as a hardened criminal, but as that lovable jester who honked his horn and puttered around in his little car.
Kim suçlu kim değil boşv -
Regardless who was at fault, that...
Yeri hapis değil onun suçlu olsa da işlediği tek suç beni sevmek idi
He don't belong in prison though he's guilty as can be But the only crime he's guilty of is simply loving me
- Polis bizi suçlu buldu diyelim ve bize bu civarda işlenmiş bir cinayet hakkında sorular sordu. Sorularına cevap olacak bir yüzün olması güzel değil mi?
Won't it be nice to have a face to go with it?
Suçlu olmak o kadar basit değil.
It is not so easy to be guilty
suçlu değilim 34
değil mi 44479
degil mi 350
değil 1746
değilim 815
değildi 207
değilsin 303
değilmiş 21
değildir 62
değilmi 114
değil mi 44479
degil mi 350
değil 1746
değilim 815
değildi 207
değilsin 303
değilmiş 21
değildir 62
değilmi 114
değiliz 102
değilse 32
değilsiniz 26
değil mi dostum 28
değil mi canım 39
değil mi anne 66
değil miyim 77
değil misin 154
değil mi çocuklar 56
değil mi efendim 66
değilse 32
değilsiniz 26
değil mi dostum 28
değil mi canım 39
değil mi anne 66
değil miyim 77
değil misin 154
değil mi çocuklar 56
değil mi efendim 66