Söylemesem daha iyi translate English
149 parallel translation
Söylemesem daha iyi sanırım.
I don't think I'd better.
Söylemesem daha iyi.
I'd rather not say.
Söylemesem daha iyi!
Better if I don't say anything!
Söylemesem daha iyi.
I'd rather not.
Bunu söylemesem daha iyi.
I'd rather not say.
- Söylemesem daha iyi efendim.
- I don't think I ought to tell you that, sir.
Şey söylemesem daha iyi.
Well... No, I'd better not.
Bitinceye kadar söylemesem daha iyi,... ve fazla sürmeyecek.
I'd rather not tell you till it's finished, and it will be soon.
Söylemesem daha iyi.
I'd rather not tell you.
Hayır, söylemesem daha iyi.
No, I'd better not tell you.
Harriet Halamın önünde söylemesem daha iyi olur.
I can hardly tell you in front of Aunt Harriet.
- Belki söylemesem daha iyi.
- Maybe it's best forgotten.
Söylemesem daha iyi olur.
I'd better not tell you.
Ne olduklarını söylemesem daha iyi.
I'd feel strange naming any.
Söylemesem daha iyi.
I'd rather not.
Ama söylemesem daha iyi.
But I think not.
Söylemesem daha iyi.
I have my reasons.
Ne yaptılar? Söylemesem daha iyi.
I'd rather not say.
Var ama söylemesem daha iyi.
I have, but i'd rather not.
Bilgisayarlarla ne yaptığımı Keane'e söylemesem daha iyi olacak.
I'd rather not tell Keane what I'm doing with the computers.
- Söylemesem daha iyi.
- I'd rather not say, sir.
- Söylemesem daha iyi.
- You don't want to know.
Sanırım söylemesem daha iyi ama, şu koyun gütme işinde, diğer hayvanlar çok gülüyorlar sana.
I probably shouldn't say this, but I'm not sure if you realize... how much the other animals are laughing at you for this sheepdog business.
- Söylemesem daha iyi olur.
- I'd rather not.
Söylemesem daha iyi.
- I'd rather not.
- Söylemesem daha iyi.
- Ah. I shouldn't say.
- Söylemesem daha iyi.
- Tell me. - I'd rather not.
Söylemesem daha iyi olur.
- I would rather not say.
- Söylemesem daha iyi.
- I'd rather not say.
Belki de söylemesem daha iyi ama öyle.
Well, perhaps I'd better not have said it, but it's the truth.
Söylemesem daha iyi.
Rather not say.
Ama şimdi söylemesem daha iyi.
But I'd rather not say just yet.
Yo, aslında ona bir şey söylemesem daha iyi.
No, I really shouldn't say anything?
Söylemesem daha iyi.
I probably shouldn't say. Er...
Söylemesem daha iyi.
- I'd rather not say.
Söylemesem daha iyi olur.
It's better if I don't.
- Söylemesem daha iyi.
- I probably shouldn't say.
Söylemesem daha iyi, sakıncası yoksa.
I'd rather not say, if that's okay.
- Söylemesem daha iyi.
I'd rather not say.
Söylemesem daha iyi.
I really shouldn't say.
Şu anda söylemesem daha iyi.
I'd rather not say at this time.
Ne yapacağımı sana söylemesem daha iyi olacak, sanırım.
I'd better not tell you what i am going to do, then... - you've said it.
Söylemesem daha iyi.
I shouldn't say this...
Söylemesem daha iyi, efendim.
I'd better stop, sir.
Daha fazla bir şey söylemesem iyi olacak, Aldo.
Better I don't say more, Aldo.
- Söylemesem daha iyi.
- What are you doing, Linus?
- Söylemesem daha iyi.
- I'd rather not.
Söylemesem daha iyi.
Better not say.
- Çocuklar... size söylemesem daha iyi olur.
! Well, boys, I don't think I can tell you!
- Söylemesem daha iyi.
Mmm. Better not tell you.
Söylemesem daha iyi.
- Thanks.
daha iyi olur 49
daha iyi 561
daha iyisini yapabilirsin 39
daha iyiyim 141
daha iyi olacak 29
daha iyi misin 168
daha iyisin 19
daha iyi misiniz 18
daha iyi olurdu 21
daha iyi mi 68
daha iyi 561
daha iyisini yapabilirsin 39
daha iyiyim 141
daha iyi olacak 29
daha iyi misin 168
daha iyisin 19
daha iyi misiniz 18
daha iyi olurdu 21
daha iyi mi 68