Sürpriz mi translate English
540 parallel translation
- Sürpriz mi?
- Surprise?
Sürpriz mi?
Surprise?
Sürpriz mi?
A surprise?
Bundan kastınız sürpriz mi yoksa şok mı?
Do you mean a surprise or a shock?
- Cinayet masasından birisi için sürpriz mi bu?
A homicide detective shocked by a stolen gun?
Mutlu Noeller mi, yoksa sürpriz mi?
"Merry Christmas" or "surprise"?
Sürpriz mi?
Is it a surprise?
Bana sürpriz mi yapacaksın?
Have a surprise for me?
Bu sözde evlilik sizin için sürpriz mi oldu, Bayan Stroud?
Well, does this so-called marriage come as a surprise to you, Mrs Stroud?
Halkımızın ayaklanması sürpriz mi?
Is it surprising our people are aroused?
- Büyük sürpriz mi, Hayır mı?
- Big surprise, no?
- Sürpriz mi?
- A surprise?
İyi mi, yoksa kötü bir sürpriz mi?
Is it a good or bad surprise?
Bu senin için sürpriz mi, Georgie?
I've got a surprise for you, Georgie.
Bir sürpriz mi?
A surprise?
Bu senin için sürpriz mi oldu?
That surprises you, eh?
Numara mı, sürpriz mi?
Trick or treat!
Biri sürpriz mi yapıyor!
Oh, boy! Is somebody in for a surprise!
Sürpriz mi oldu?
Surprised you?
Sürpriz mi...
Surprise-
Sürpriz mi oldu?
- Surprised?
Sizce sürpriz mi o?
You're going to tell me that's a surprise?
- Sürpriz mi Eddie?
- Surprised, Eddie?
Sürpriz mi oldu acaba?
Did he ever get a surprise!
- Beni görmek sürpriz mi oldu?
- Surprised to see me?
Sürpriz mi, neyden bahsediyorsun bilmiyorum.
I don't know what you're talking about.
- Bu senin için sürpriz oldu, değil mi?
- That surprises you doesn't it? - No, it doesn't surprise me in the least.
Bu sana sürpriz olmadı, değil mi?
But that's no surprise to you, is it?
Bu sürpriz oldu, değil mi?
That's a surprise, isn't it?
Ne sürpriz değil mi?
It's a surprise.
Sürpriz ziyaretleri pek de seviyorsun, değil mi?
Well. You kind of like surprise visits, don't you?
- Sürpriz oldu değil mi?
- It was a surprise, wasn't it?
Bakın millet, Willie Amca'nın bize sürpriz yapması ne hoş, değil mi?
- Look, everybody isn't it nice of Uncle Willie to surprise us?
- Sürpriz mi?
- It's a surprise for you.
Vincenzo bize bir şey dememiş olabilir ama bu çok güzel bir sürpriz oldu! Öyle değil mi?
And Vincenzo said nothing because he wanted to surprise us.
Bu harika bir sürpriz değil mi, anne?
Isn't this a wonderful surprise, Mommy?
- Sürpriz değil mi bu? - Değil.
And that's not a surprise?
sürpriz öğe mi?
Element of surprise?
- Sürpriz oldu, değil mi?
- I asked of him a surprise, was not?
Ne sürpriz değil mi?
What a surprise, huh?
Gidişata bakılırsa bir sürpriz yok, değil mi?
Not surprising under the circumstances, is it?
"Sürpriz ördek" mi?
Duck surprise?
Bu müthiş bir sürpriz değil mi?
Isn't that a fine surprise?
Yanındalar. Güzel bir sürpriz yaptım, değil mi?
Besides, I just love surprises, don't you?
Evet. Ne sürpriz değil mi?
WHAT A SURPRISE!
Peggy, baksana bu saç, kurabiyeden çıkıyor mu olsun, yoksa sürpriz olsun diye içinde mi kalsın?
All right, so I've been playing it cool. You know, a little smile, a little wink, a little, "Hey, Bruno, look at this." You know, he's on the hook, and I'm just about to land him.
O halde şişenin üstünde parmak izlerinin bulunması sürpriz sayılmaz, öyle değil mi?
Then it is natural that the bottle it had his impressions, does not it find?
Itchy, burada bir sürpriz var gibi mi?
What do you know? Itchy, do we detect a look of surprise here?
Hiç sürpriz yok öyle mi?
No surprises, huh?
Sürpriz oldu, değil mi?
Wasn't that a nice surprise?
Sürpriz parti mi?
A surprise party?