Telefonun var mı translate English
263 parallel translation
Telefonun var mı Jane?
You got a phone here, Jane?
- Telefonun var mı?
- Do you have a phone?
Telefonun var mı?
Do you have a telephone?
Telefonun var mı?
You have a phone?
Telefonun var mı?
Do you have a phone?
- Telefonun var mı?
Do you have a phone?
- Paris'te telefonun var mı?
Do you have a phone in Paris?
Telefonun var mı?
- Tell me, do you have a phone? - Yes.
Çalışan telefonun var mı?
You got a phone that works?
- Hey, telefonun var mı?
- Hey, you got a phone?
- Telefonun var mı?
- Do you have a telephone?
- Telefonun var mı?
Do you have a telephone?
- Telefonun var mı? Hadi, hadi.
You got a phone?
Telefonun var mı? - Şurada.
Come on!
Telefonun var mı?
You got a phone number?
telefonun var mı?
Is there a phone that I could use?
Telefonun var mı?
You got a phone?
Cep telefonun var mı? - Evet.
I've got 1 5 more minutes.
- Telefonun var mı? - Evet.
Are you on the phone?
- Alberto, telefonun var mı?
- Alberto, do you have a phone?
Cep telefonun var mı diye sordun mu?
I mean... did you not check if he has a mobile? Anna!
- Telefonun var mı?
- You got a phone?
Cep telefonun var mı?
Hey, you got a cell phone?
- Ellen telefonun var mı?
- Ellen, do you have a phone?
Cep telefonun var mı?
You got a cell phone?
Cep telefonun var mı?
Do you have a cell phone?
- Cep telefonun var mı?
- You have a cell phone?
Mobil telefonun var mı?
Do you have a portable phone?
- Telefonun var mı?
- You got the phone?
- Cep telefonun var mı?
- Got your cell phone?
- Lorelai. Cep telefonun var mı?
- Lorelai, do you have your cell phone?
Cep telefonun var mı?
Do you have a mobile?
- Cep telefonun var mı?
- Do you have a mobile?
Cep telefonun var mı?
You have a cell phone handy?
Telefonun var mı?
Y'got a telephone?
Cep telefonun var mı?
Have you got a mobile?
Cep telefonun var mı!
Do you have a cell phone? !
- Telefonun var mı?
- You got a phone number?
- Cep telefonun var mı?
- Do you have your cell phone? - Ari took it.
- Cep telefonun var mı?
- Do you have a cell phone?
Evet, bakalım telefonun nesi var.
Well, let's see what's wrong with the phone.
"Birbirimizi göremeyiz, çok sorun var," mı demeliyim? Evde kalıp, radyo dinleyip, televizyon izleyerek bir insan sesi duymak için telefonun çalmasını mı bekleyeyim? Ne yapayım?
Tell her : "We can't see each other, too many problems?" and do what?
Peggy telefonun açık kaldığından haberin var mı?
Peggy, did you know your phone is off the hook?
Cep telefonun falan mı var?
You got a Orbis portable cellular phone or something?
Telefonun ucunda tehditkâr bir sese ihtiyacım var.
I need someone to be the threatening voice on the telephone.
En yakın telefonun nerede olduğunu bilen var mı?
Does anyone know where I can get to a telephone nearby?
3 hafta içinde bir konserimiz var. Bütün sabah telefonun başından ayrılmadım.
We have a concert in three weeks.
- En azından telefonumu verseydim. - Telefonun onda var, canım.
- Can I at least give him my number?
- Telefonun ne durumda, şarjı var mı?
- What about your phone, is it charged?
Böldüğüm için özür dilerim, Sean, birinci hatta telefonun var.
I'm sorry to interrupt, Sean, but you've got a call on line one.
Telefonun izini sürebilmek için 90 saniyemiz var.
I need a trace. Well, I'd say I'm pretty darn close, Fnk.