Tuhaf mı translate English
4,929 parallel translation
Bana mı öyle geliyor yoksa tuhaf mı görünüyor?
Is it me, or does he look especially odd?
Tuhaf mı söylüyorum?
Am I saying it weird?
Kolum tuhaf mı görünüyor?
Does this arm look awkward?
Ve burada düşünüyordum, bu çok tuhaf bir sorun adamım. Umarım Disha daha önce benim kötü biri olduğumu öğrenmez. Ve umarım Bhaiyaji de benim artık iyi biri olduğumu öğrenmez.
And here I was thinking, this is a strange problem man... I hope Disha doesn't find out that I was a bad man once,... and I hope that Bhaiyaji doesn't find out that I'm a good man now!
Ve burada düşünüyordum, bu çok tuhaf bir sorun adamım. Umarım Disha daha önce benim kötü biri olduğumu öğrenmez. Ve umarım Bhaiyaji de benim artık iyi biri olduğumu öğrenmez.
And here I was thinking, this is a strange problem man... I hope Disha doesn't find out that I was a bad man once and I hope that Bhaiyaji doesn't find out that I'm a good man now!
Sadece Neti Pot olsun o zaman, ama şimdiden uyarayım mideni bulandıracak tuhaf şeyler çıkabilir benden bu yüzden seni uyardığım an hemen başka tarafa bak çünkü yarattığım mükemmel imajı yerle bir etmek istemiyorum.
Maybe just the Neti Pot then, but there's gonna be some pretty unpleasant stuff that comes out of me, so when I say so you have to look away, because I don't want to spoil what I imagine is a pretty perfect image of me.
Sıkışıp kaldığım bu ıssız yeri göz önüne alacak olursak gelen tuhaf tiplerin sadece burada yaşayan kişiler olduğunu söyleyebilirim.
Seeing how I'm stuck between no place and nowhere, the only folks that come in here are the strange ones.
Yeni bir dünyadayım ve benden daha az tuhaf olduğu halde kadınlar cadı oldukları için avlanıyor.
I'm in the new world and women were hunted for being witches for like, a lot less than my quirks.
- Biliyorum ama Cuma günü müzayedede olacağım ve tuhaf olmasını istemedim sadece, tamam mı?
- I know, but I'm gonna be at the auction on Friday, and I just don't want it to be weird, okay?
Romalılar hakkında tuhaf bir bilgi daha : Kurşunla temas edenlerin zehirlendiğini kısır kaldığını ve delirdiğini bilmelerine rağmen bilin bakalım, efsanevi su kemerlerine su taşıyan boruları yapmak için hangi metali kullandılar?
Even though they knew that contact with lead inevitably poisoned people, rendered them sterile and drove them mad, what metal did they use to make the pipes that carried the water through their legendary aqueducts?
Tuhaf olmayacak mı?
I mean, is it gonna be weird?
Kısa bir şey soracağım. Kadın bir rodeo palyaçosuna çakarken giydiğim bir takımla evlenmem tuhaf kaçar mı?
Oh, hey, quick question : is it weird to get married in a suit that you may have worn while banging a female rodeo clown?
Artık benimle arkadaş olmak istemiyor çünkü basketbol oynadığı yeni arkadaşları var ve hepsi benim tuhaf olduğumu düşünüyor.
And he doesn't want to be friends with me anymore, because he has new friends that play basketball, and they all think that I'm weird.
Biliyorum, onunla tuhaf ordu şeyiniz var ama ya ben? Yaptım bunu.
And I did that.
Ayrıca yalancıyım da ve tuhaf ama bu durum beni başarısızlık kadar rahatsız etmiyor.
And a liar. Which, interestingly, doesn't concern me as much as the failure part right now.
- Bunun tuhaf olduğunu anlamadın mı?
You didn't think that was strange?
Çok tuhaf, çünkü eminim ki ben gördüm.
It's funny, because... I'm sure that I have.
İnsanlar tuhaf olduğumu düşünüyor.
People think I'm strange.
Bo, ben ciddiyim, eğer o tuhaf numaralarından birini yapıyorsan bu normal değil.
Bo, I'm serious, if you're doing one of your little spooky things, that is not normal.
Bu biraz tuhaf olacak ama buradaki küçük kızım- -
This is gonna come out of left field, but... Well, my little girl here, she... how do I put this?
Ben de çok tuhaf şeyler gördüm. Gördüğümü sandığım şeyi görmüş olamam.
I've seen some pretty weird things myself.
Tuhaf gelebilir ama odalarınızdan banyo perdesi eksik olan var mı?
This might sound strange, but are any of your rooms missing a shower curtain?
Aslında, otele ilk geldiğimde, tuhaf bir posta daha aldım.
You know, I did receive an odd missive when I first arrived at the hotel.
Hayatımda ilk kez bu kadar tuhaf hissediyorum. Susadım ve aynı anda hacet gidermem gerekiyor.
I have this strange feeling For the first time in my life I'm thirsty and I need to take a leak at the same time.
Gördüğün, öğrendiğin en tuhaf şey neydi? Katmandu'da bilge bir adamla tanıştım, eğer istediğin şeylerin bir listesini yapıp saklaması için babana verirsen evrenin istediklerini sana verebileceğine inanıyordu.
I met a wise man in Kathmandu, who believed you should make a list of all the things you wanted, and give it to your dad to keep, and maybe the circle of life would get you one of them things.
Aramamın biraz tuhaf olduğu biliyorum.
It's... look, I know it's kind of weird that I'm calling.
- Tuhaf. Ben de yatakta kuğu var sanmıştım.
I thought it was a swan bed.
Tamam, tuhaf biriyim.
Yeah, I'm weird.
Umarım bu konuda fazla tuhaf hissetmezsin.
I hope you didn't feel too weird about it.
Eğer düğün akşam vakti olacaksa, sence de biraz tuhaf olmayacak mı?
Well, if the wedding's at night, don't you think you're gonna look a little strange?
Ne yapayım sence? Çıkıp tuhaf bir şekilde dans edeyim mi?
What do you say, just get out there and do some weird dancing?
Sana kızmayacağım çünkü sana saygı duyuyorum ve adamımsın ama tuhaf bir şey.
- You... Okay. I'm not gonna get mad at you,'cause I respect you and you're one of...
- Tuhaf biri olduğu için özür dilerim.
I'm sorry, he is a weirdo.
Tuhaf bir durum.
I'm just in a bit of a pinch.
Ciddi olsaydım ne kadar tuhaf olurdu?
How weird would that be if I was serious?
Bak, eğer bu işe karışırsan, durum şimdi olduğundan çok daha tuhaf hale gelecek, tamam mı?
Look, if you butt in, you're gonna make things more awkward than it already is, all right?
Birçok tuhaf kan sıçraması gördüm. Ama burada ne olduğunu anlayamadım.
I've seen a lot of weird blood patterns, but I have no idea what's going on there.
Umarım bu ben ve Ben işi fazla tuhaf değildir.
I hope this me-and-Ben thing isn't too weird.
- Tuhafım diye mi?
- Is it because I'm weird?
Tatlım, sen tuhaf değilsin, tamam mı?
- [Laughs] - Honey, you're not weird, okay?
Sanırım bazen... Bilmiyorum... Çocuklar senin Asperger'ini anlamıyor ve bu yüzden bunu tuhaf olduğuna yorumluyorlar.
I think sometimes- - I don't know- - kids don't understand your asperger's, and they misinterpret it as being weird or whatever.
Çok tuhaf, ben de kafa yapmak konusunda uzmanım.
So weird,'cause I majored in head. [chuckles]
Efendim, tuhaf bir başlangıç yaptığımızı biliyorum.
( terry ) sir, I know we got off to a weird start,
Öldün ama tuhaf olan bu mu?
- I'm not doing it! - Now that you're dead, it's weird now?
Şunu bilmenizi isterim ki sık sık çocuklarla çalışan bir profesyonel olarak tuhaf davranışları yetkililere... bildirmek için... sorumluluklarım var.
I want you to realize that as a professional who works regularly with children, I have a responsibility to report... suspicious behavior... to the authorities.
Kulağa tuhaf geldiğinin farkındayım ama...
Now, I-I know that it sounds wacky, but I'm telling you...
Gelebileceğime gerçekten mutluyum ve hiç tuhaf olmayacağına söz veriyorum.
I'm really happy I could come, And I promise it won't be weird at all.
Tuhaf olabilir çünkü ben tuhafım.
Um, it'd be weird'cause I'm weird.
Kaygılandığım tek nokta sokağın sonunda bir Rus marketi olması. Abby'nin farklı ırktan olan beyaz insanlara tuhaf bir düşkünlüğü var.
The only thing I'm a little worried about is there is a Russian grocery store down the block and Abby has a little bit of a weird thing with ethnic white people.
Yine sayende tuhaf şeyler düşünmeye başladım, Viku.
I'm getting strange thoughts again, Viku.
Dawson ile tuhaf bir münasebete girdi A.Y.H.O.'de bu konuda bir şey yapacak gibi durmuyor.
He got all weird with Dawson, and they're not gonna do anything about it over at O.E.M.C.